Mevsimlik tarım işçilerine ilişkin rapor: Baraka ve çadırlarda kalıp, sigortasız çalıştırılıyorlar
İzmir'in Menderes ilçesideki mevsimlik tarım işçilerinin çalışma ve barınma koşullarına ilişkin hazırlanan raporda, baraka ve çadırda kalan ailelerin içme sularını tankerlerle taşınan sudan karşıladıkları, sigortasız çalıştırılanlar arasında 10 yaşından büyük çocukların olduğu ve başta eğitim olmak üzere birçok imkânın olmadığı kaydedildi.
Bölge illerinden tarla ve bahçelerde çalışmak üzere İzmir’in Menderes ilçesine gelen mevsimlik tarım işçilerinin yaşadığı sorunlara ilişkin bir rapor hazırladı. İnsan Hakları Derneği (İHD) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir şubeleri, Menderes Belediye meclis üyeleri tarafından hazırlanan rapor, İHD İzmir Şube binasında düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna açıklandı.
Raporu paylaşan İHD İzmir Şube Başkanı avukat Zafer İncin, mevsimlik tarım işçilerinin yaşadığı hak ihlallerini yerinde tespit edip, çözüm için seslerini yetkililere duyurmak istediklerini dile getirdi.
İncin, mevsimlik tarım işçiliğinin temel nedeninin işçilerin yaşadıkları bölgede geçimlerini sağlayabilecekleri ve üretim yapabilecekleri iş alanlarının sınırlı olması olduğunu ifade etti.
Yetkililerin Mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarının tespit edilmesi ve çözüm önerileri geliştirilmesine ağırlık vermesi gerektiğini vurgulayan İncin, "Üzerinde durulması gereken asıl konu ise çalışanları mevsimlik tarım işçisi olmaya iten ana sebeplerin belirlenmesi, bulundukları yerlerde istihdam olanaklarının arttırılarak o bölgelerin ekonomik ve sosyal açıdan kalkındırılması ile mevsimlik göçün önlenmesidir" dedi.
Menderes ilçesindeki mevsimlik tarım işçilerinin bölge illerinden geldiğini belirten İncin, yaptıkları ziyaretler sonucunda karşılaştıkları sorunlara dair tespitlerini şu başlıklar altında sıraladı:
* Ailelerin genellikle baraka ve çadırda kaldıkları, kalınan baraka ve çadırların barınma konusunda ciddi sorun teşkil etmekte olduğu, beslenme ve hijyen sorunları başta olmak üzere birçok eksikliğin olduğu gözlemlenmiştir.
* Ailelerdeki toplam nüfus sayısı büyük çoğunluğunun çocuklardan oluştuğu ve çocukların 3-12 yaş aralığında olduğu gözlemlenmiştir.
* İçme suyu sorunu olduğu tespit edilmiş olup, içme suyundan numuneler alınmıştır. Kuyu suyu kirli olduğundan tüketilemediği içme suyu için yakındaki köyden tankerler ile içme suyu ihtiyaçlarını gidermeye çalıştıkları gözlemlenmiştir.
* Barınma amacıyla kullanılan alanlar buna elverişli ve uygun değildir. Aydınlatma için kullanılan küçük açıklıklar bulunmakla birlikte pencerelerin olmadığı, haşere, kemirgen, sivrisinek, sinek, yılan ve akreplere karşı riskli olduğu gözlemlenmiştir.
* Banyo ve tuvalet dışarıda, küçük çadır denebilecek derme çatma yapılardır. Tuvaletlerde su bulunmamakta, atıklar kuru bir çukura gitmektedir.
* Barınma için kaldıkları bölgede birçok yılanın olduğu yakın zamanda da barınakların hemen arkasında iki yılan gördüklerini belirtmişler. İlgililere aktarmalarına rağmen ilaçlama veya önlem noktasında bir şey yapılmadığını ifade etmişlerdir.
* Şu anki çalışma saatlerinin sabah saat 06.00 ile 14.00 arası olduğu belirtilmiştir. Çalışma süresi için ödenen ücret 85 TL’dir. 10 yaşından büyük çocukların da çalıştığı ve aynı ücreti aldıkları belirtilmiştir. Çalışanların sigortasının olmadığı da belirtilmiştir.
* Çocuk sayısının fazla olduğu gözlemlenmiş başta eğitim olmak üzere birçok imkânın olmadığı görülmüştür.
* Okul çağındaki çocukların hiçbiri salgın döneminde uzaktan eğitime erişememiş, EBA ve tablet yüzü görememişler, eğitime erişim hakkı karşılığını bulamamıştır." (MA)