Covid-19 pandemisinin anatomisi

Covid-19 pandemisinin anatomisi
BM ve DSÖ gibi uluslararası kuruluşların karar mekanizmaları, burada pandemi ilanının gecikmesi, salgınların yayılma hızına yetişemiyor.

Reha ÜLKÜ


Tarihte bilinen en büyük 3 salgın var:

Kara Veba (1350), İspanyol gribi (1925-1920) ve Covid-19 (2019-...)

Diğer ikisinin, hasarı şimdilik Covid-19'dan çok ama Covid-19, tarihte naklen kayda geçen ilk makro olgulardan biri oldu, bu da makro toplumsal olgu olarak salgının tarihe etkisinin anlamamızı sağladı..

Salgın hastalık, insanlar için mahşerin 4 atlısından biri sayılacak denli, başa bela bir şey. Savaş ve kıtlıkla karşılaştırılınca salgın, insan toplam nüfusuna en büyük zararı vermiş olgu. Yalnızca sıtmanın bugüne dek yaşamış 100 milyar insanın 25 milyarını gömdüğü kabul edilir.

Bilim olarak tıp, 19. yüzyılda büyük bir epistemik atağa geçti. Kızamıktan çocuk felcine milyonlarca kişiyi öldüren salgın hastalıkların iyileştirilmesi veya aşı yoluyla önlenmesi mümkün oldu.

20. Yüzyılın son çeyreği ve 21. yüzyılın ilk çeyreği, antibiyotiklerin aşırı kullanım nedeniyle etkisizleşmesi ve 3. Dünya ülkelerinin hurafe ve safsata babında, aşıdan uzaklaşması nedeniyle, başta kızamık, birçok salgın hastalık geri dönmeye başladı.

Yanısıra, 21. yüzyılın son çeyreğinde yeni salgın hastalıklar ortaya çıktı. Aids yerleşik bir hastalık durumuna dönüştü ve yılda 700 bin kişiyi öldürüyor duruma eldi. Böyle böyle, daha az zayiatlı olsa da, 10’a yakın yeni salgın hastalık var.

Eskiden salgın hastalıklarda bakteriler üzerinden yoğunlaşılıyordu. Sonra, virüslerin neden olduğu salgın hastalıklar da tanımlandı. Covid-19’u yapan Corona virüsü, sürekli mutasyon geçiren, yeni varyasyonlar alan, dolayısıyla yeni hastalıklar yaratan bir virüs ailesi.

En son hali, 2-3 ayda 300 bin kişiyi öldürdü ve Dünya ekonomisini % 10 küçülttü. Karantina olmasaydı, 3 milyon kişinin ölmüş olacağı söylendi ama zaten Covid’in yeni dalgaları çok daha fazla kişinin ölümüne neden olacak. Fark şu ki olay giderek daha az medyaya yansıyacak.

Covid-19 bize şunları gösterdi:

BM ve DSÖ gibi uluslararası kuruluşların karar mekanizmaları, burada pandemi ilanının gecikmesi, salgınların yayılma hızına yetişemiyor.

Üzerine, İsveç, Almanya, İtalya ve Türkiye nezdinde simgeleşen, inanılmaz absürd-sürreal devlet politikaları, hiç hesaplanmadık sonuçlar verdi.

İsveç’de huzurevlerindeki yaşlıların neredeyese tamamı öldü. 

İtalya, Kuzey’in ihmali nedeniyle, olayı en ağır ödeyen AB ülkesi oldu. Doktorlar yer açabilmek için, ağlaya ağlaya hastaların ölüm fişlerini çektiler. Almanya ise, Germen ruhunu kullandı, kamuoyuna açıkça söyleyerek feda hamlesine girdi ve karantinayı en disiplinli uygulayan ülke oldu

Sonuçta, 3 ay bittikten sonra, tüm bu ülkeler ikinci ve sonraki dalgalara karşı eşit durumda.

Covid-19’ın zayiatı listesi, ilk en kısa sürede en çok ölüm, sonra uzayan dalga boyu ve azalan genlik biçiminde ilerleyen, bir önceki dalgadan biraz daha az insan öldürecek ama toplamda kalıcı ve sürekli kayıp vermeyi sağlayacak bir yere doğru evrildi. Bunu tüm Dünya, elbirliğiyle becerdi.

Covid, ekonomiyi küçülttüğü gibi, eğitimi de öldürdü.

Bu salgın, tarihte kayıtlı olarak hasarları naklen yayın izlenebilen ilk olgu oldu.

Görüldü ki bir salgın, 5 bin yıllık dünya sistemi tarihi makro düzeyde etkileyecek güce sahipmiş.

Bildiğimiz kadarıyla bilimciler, son 20 yıldır, global nüfusun % 5’ini bir kerede öldürecek bir global salgın bekliyordu.

Aids ve Covid-19 o değil. Belki 10’a yakın benzeri salgın hastalık hesaplan toplam zayiatı sağlayabilir. Kara Veba 50 yl sürmüş, bu da öyle uzun döneme yayılırsa, etkisi daha da artar.

Hâlâ tam çalışılmamış bir konu olarak, bir salgın virüsünün aynı anda varyasyonlarının varlığı ve etkileri ve salgının ardışık hastalık etkileri bilinmiyor.

Covid’in beyinden akciğere kadar etkilediği birçok organ var.

Devamında, 3 ayın sonunda Covid, 2 ayrı varyasyon yarattı. Asıl salgın da bitmiş değil.

Böylelikle, birbirinden farklı ve içiçe geçecek 3 salgınımız var demektir. Bunun salgınbilim matematği modeli elde yok.

Bu 3 tip virüs, sinerjik bir yıkım yaratıp, günümüz Orta Çağ’ının uzamasına neden olabilir. Eğitim ve ekonomi çökerse, uygarlık denilenden geriye pek bir şey kalmaz.

Önümüzdeki 20 yıl boyunca gözlenmesi gereken süreç bu.

Öne Çıkanlar