Facebook bizi sattı mı?
Kadir KURKAN
Kullanıcıların Facebook'taki kişisel bilgilerinin Cambridge Analytica adlı şirket aracılığı ile satılması gündemdeki yerini koruyor.
Olayın açığa çıkmasının ardından Facebook'un 70 milyar dolar civarında zarar ettiği yazılıp çiziliyor.
Facebook'un kullanıcı sayısının 2 milyarı aştığı aşikarken, kullanıcı verilerinin gizliliğine dair son günlerde yaşananlar haliyle insanları tedirgin de ediyor.
Facebook'un en az 50 milyon kullanıcının bilgilerini sattığı net. Göz ardı edilen bir durum daha var. Facebook’un 50 milyon kullanıcısını pazarlayan Mark Zuckerberg, Instagram ve WhatsApp'ın da sahibi...
Günümüzün en gözde platformlarından birinde böyle bir ''satıcılık'' olduğunu göz önünde bulundurursak, özel hayatımızın gizliliği pek bir anlam ifade etmiyor doğrusu.
Facebook, Instagram ve WhatsApp'ın log tuttuğu yani kayıtları kendi sunucularında sakladığı açıkken, aslında satılan verilerin 50 milyon kullanıcı ile sınırlı olmadığı rahatlıkla düşünülebilir.
Şöyle ki!
Facebook'ta ayarlar kısmından, kendi profil arşivimizi indirebiliyoruz. Siz hiç profil arşivinizi indirdiniz mi ya da içeriğine dair bir fikriniz var mı? İndirince göreceksiniz. Profil arşivinde, telefon aramalarınızdan sildiğiniz mesajlarınıza ve hatta telefonunuzda bulunan mesajlarınıza kadar birçok şey mevcut.
Yanlızca bu değil. Facebook uygulamasına girdiğinizde telefonunuzda bulunan ama Facebook'ta paylaşmadığınız fotoğraflarınız, ''Bu fotoğrafı paylaşmak istermisin?'' notuyla bir anda karşınıza çıkabiliyor. Facebook çok ince düşünüyor(!) ama siz o fotoğrafı Facebook’a göstermediniz ki! Peki, nasıl oluyor da Facebook uygulaması telefonunuzdan fotoğraf çekebiliyor?
Aslında uygulamayı telefona kurarken siz bu izni de vermiş sayılıyorsunuz. Bu kullanıcı sözleşmesinde yazılı. Peki uygulamayı telefonumuza indirirken karşımıza çıkan kullanıcı sözleşmelerini hangi birimiz okuyoruz!
Soru şu: Paylaşmadığımız halde uygulamaya aktarılan bu fotoğraflar, Facebook sunucularına yükleniyor mu? Facebook bu bilgileri kendi datalarına yükleyip saklıyor mu?
Orası bir muamma...
Cem Yılmaz bir stand up gösterisinde, ''CIA peşimizde! Takip ediliyoruz!'' diyordu, paranoyak sosyal medya kullanıcılarına ithafen. Tabi o zaman için ''paranoyak'' sosyal medya kullanıcılarına söylüyordu bu sözleri. Şimdilerde ise bir gerçeklik var ki cidden takip ediliyoruz, hem de çok yakından...
Daha da ötesi, özel hayatımız, maddi çıkarlar uğruna birilerince şirketlere peşkeş çekilebiliyor.
Instagram ve WhatsApp gibi yaygın sosyal medya ve iletişim platformlarının sahibinin de de Facebook ile aynı olduğunu hatırlatarak söylemekte yarar var.
Evet, yanılmadınız. Artık istihbarat toplamak o kadar zor değil.
Kim mi peşimizde?
Sosyal medya platformlarından en iyi biçimde yararlanan CIA başta olmak üzere birçok istihbarat örgütü…
Bunların peşimizi bırakmayacağı açık...
Daha tedbirli davranıp her uygulamaya hemen atlamayarak nispeten tedbirlerimizi artırabiliriz. En iyisi mi şunu bilelim; elektronik cihazlarımızın her şeye ve herkese açık olduğunu unutmadan kullanmak daha doğru gibi...