İfade özgürlüğünün uzun ve çetin yolculuğu

İfade özgürlüğünün uzun ve çetin yolculuğu
ODTÜ’de “Cinsiyetçi, homofobik, transfobik hoca istemiyoruz” başlıklı imza kampanyası nedeniyle hakkında dava açılan Prof. Dr. Teoman Pamukçu, dokuz yıl süren hukuk sürecinin nasıl başlayıp, nasıl sonuçlandığını yazdı.

Prof. Dr. Mehmet Teoman Pamukçu


ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. M. Teoman Pamukçu, 5 Eylül 2014 tarihinde bir internet sitesindeki “ODTÜ’de cinsiyetçi, homofobik, transfobik hoca istemiyoruz” başlıklı imza kampanyasına yüzlerce kişinin ardından imza verdi. İmza verdiği site, Pamukçu’nun onayı alınmaksızın ve iradesi dışında kampanyanın adının yer aldığı bağlantıyı onun facebook sayfasında paylaştı. Böylece Pamukçu’nun ifade özgürlüğünün dokuz yıl sürecek olan uzun ve çetin yolculuğu böylece başlamış oldu.

Aynı üniversitede öğretim üyesi olan Prof. Dr. Faruk Yalvaç, Pamukçu’nun facebook sayfasındaki kampanya bağlantısının kendisinin mesleki itibarını ve görevini ifa etmesini engellediği iddiasıyla savcılığa şikayette bulundu. Bu şikayet üzerine Pamukçu aleyhine 17 Aralık 2014 tarihinde Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Bu esnada Yalvaç‘ın başvurusu üzerine Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği 16 Ekim 2014 tarihinde Pamukçu’nun facebook sayfasına erişim engeli getirdi. Pamukçu’nun avukatı Onur Can Keskin bu karara itiraz etti. Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliği 5 Kasım 2014 tarihinde “facebook sayfasında paylaşılan ve dosya içeriğinde ekran görüntüleri bulunan içeriğin eleştiri niteliğinde ve ifade özgürlüğü kapsamında” olduğu değerlendirmesini yaparak erişim engelini kaldırdı. Her iki karar, Gazeteciler Cemiyetinin Özgürlük İçin Basın projesi çerçevesinde oluşturulan İfade Özgürlüğü ve Basın Etiği Ulusal Daimi Komitesi’nin hazırladığı İfade ve Basın Özgürlüğü İhlalleri Raporu’nda (Mart-Aralık 2014) yer aldı.

BERAAT ETTİ

Yalvaç’ın öğretim üyesi olduğu ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanlığı’ndan Ekim 2014’te Pamukçu’nun öğretim üyesi olduğu ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü (SBE) Müdürlüğü’ne gönderilen bir yazıyla Pamukçu hakkında soruşturma açılması talep edildi. SBE, Pamukçu hakkında soruşturma açılmasına gerek görmedi ve bunu Kasım ayında bir yazıyla Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanlığı’na bildirdi. Ceza davası devam ederken her iki taraf da hukuk mahkemelerine başvurarak birbirleri aleyhinde tazminat davası açtılar.

Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ceza davası 29 Eylül 2015 tarihinde Pamukçu lehine verilen beraat kararıyla sonuçlandı. Karşı taraf bu kararı temyiz etti ve dosya Yargıtay’a taşındı. Yargıtay 4. Ceza Dairesi 26 Mayıs 2021 tarihinde temyiz isteminin esastan reddine ve ilk derece mahkemenin beraat hükmünün onanmasına oybirliğiyle karar verdi. Beraat hükmü 25 Haziran 2021 tarihinde kesinleşti.

Bu süreçte iki tarafın da birbirleri aleyhine açtığı tazminat davaları birleştirildi. Davanın görüldüğü Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 30 Haziran 2021 tarihinde verdiği kararla Yalvaç’ın tazminat talebini kısmen kabul etti, Pamukçu’nun tazminat talebini reddetti. Pamukçu’nun avukatı Onur Can Keskin davayı istinafa taşıdı.

Ankara Bölge Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi, 28 Şubat 2023 tarihli kararıyla Pamukçu aleyhine verilen tazminat kararını kaldırdı ve yeniden hüküm kurdu. Bölge Adliye Mahkemesi’nin oybirliğiyle verdiği ve kesin nitelikte olan nihai kararının gerekçeleri arasında “…. davacının bir kamu görevlisi olarak yaptığı kamu görevi nedeniyle eleştirilere açık olması gerektiği, davalı tarafından yapılan paylaşımda hakaret kastı bulunmadığı, Anayasa'da öngörülen ifade özgürlüğü ve eleştiri sınırları içerisinde kaldığı, bu şartlar altında ifade özgürlüğüne sınırlama getirilmesini gerektirir demokratik bir toplum için gereklilik bulunmadığı …” hususları yer aldı..

İfade özgürlüğünün bu uzun ve çetin yolculuğu dokuzuncu yılında böylece sona ermiş oldu.

Öne Çıkanlar