Önce ZENCİ’yim

Önce ZENCİ’yim
Amerika’dan Yeni Zelanda’ya, medya, akademi ve en önemlisi kitleler, ırkçı, sömürgeci, köleci geçmişleriyle hesaplaşmaya başlamışken Türkiye?

Feridun BERKİN


Ekranımda siyah leke var.
Deveye sormuşlar, sırtın neden eğri diye.
Deve cevap vermis, «Nerem düzgün ki?»
Ekranım kirlenmiş…
’’Boşver ekran, nerem temiz ki’’

Sabıkalı  mıydı bilmiyorum, olsa ne olur ki?
Georges Floyd sembol oldu dünyaya.
Amerika altüst oldu, Avrupa, Güney Amerika, Avusturalya altüst oldu, hatta Patagonya dahi altüst oldu,
AMA Türkiye’de ne oldu?
 
SİYAH ADAM TÜRKİYE’de neden ilgi görmez?
Resmi ideoloji, Türkiye’de yaşayan sıradan Türk ve Kürdün benliğine o kadar girmiştir ki, bunu temizlemek oldukça zordur.
 
Mesela,özellikle 1984 öncesinde, az sayıda da olsa Adıyamanlı Kürt, kendisini o kadar Türk sanırdı ki, Türk’ten daha da Türk gibi davranırdı. Kıbrıs Savaşı sırasında yakalanan Yunanistanlı subay ve askerler Adıyaman cezaevine hapsedilirler ve kendilerine savaş esiri muamelesi bile yapılmaz. O dönem, Adıyamanlı Kürtlerin çoğunluğuna göre bunlar insan bile değildir. Gardiyanlar çok kötü davranır esirlere. O esir subay ve askerlerin çektikleri eziyeti hissetmek bile istemiyorum.
Sıradan bir Kürt için, yani Kürtlüğünün farkında olmayan bir Kürt için, Afrikalı siyah adam bir zenciden başka birşey değildir. Yunanistanlı esir de aynı kategoride onlar için. Yabancı, başkası, öteki…Burada sıradan bir Türk ne düşünüyor, demeye gerek bile görmüyorum.
 
Bugün insan soyu, hele son olaylardan sonra, köleciliği savunabilmeyi cesaret bile edemiyor.
Belçikalı geçmişiyle hesaplaşıyor. Kral Leopold II’nin heykellerini deviriyor.
Fransa’nın köleci kenti Bordeaux kendi geçmisiyle hesaplaşıyor.
Fildişi Kıyısı’nda köleci adlarıyla süslenmiş sokakların isimleri değiştiriliyor.
Avusturalya’da yerlileri köleleştiren James Cook’a karşı insanlar seslerini yükseltiyor.
Insan soyu hesaplaşıyor geçmişiyle.
Georges Floyd’u yaklaşık yirmi kişi andı Türkiye’de.
Gündeme bakıyorum Türkiye açısından
-         Bekçi yasası
-         Tutuklanan gazeteciler
-         Fetö
Ermenilerden ve hatta Kürtlerden çok önce barışmamız lazım siyah geçmişimizle.
 
«Oğlum 3.5 dersen talihli olursun»
Bu sözcüğü ilk defa babaannem söylemişti. O günden beri, her siyah gördüğümde, yanımdaki arkadaşımın koluna dokunarak ‘’3.5’’ demem gerekiyordu; böylece belardan kurtulabiliyordum.
 
Yani siyah insan garip bir yaratık, ‘’3.5 korku’’ idi yaşamımızda.
 
Siyah insan, Türklerin büyük çoğunluğu açısından zenci idi, rengini de fazla sevmez idi
Türklerin önemli bir çoğunluğu, Avrupa’ya işçi olarak geldikleri ilk dönemlerde derileri siyah olan insanları aşağılarcasına, «Burada ne çok zenci var» dediğinde, Avrupalı ev sahiplerinin Türkleri de zenci saydığını anlatabilmek o kadar zordu ki…
 
Sarayda «HALAYIK», Türk sinemasındaki «Haci Kalfa» yı çözemediğimiz sürece, Georges Floyd’un yanında olamayız.
Manisa, Akhisar’daki Sudan kölelerinin torunlarını 3.5 diyerek bertaraf edemeyiz.

 
Yetmişli  yıllarda « Kökler » dizisinde Kunta Kinte ile ‘’Zenci’leri’’ sevdik, ama kendi köleciliğimize en kücük laf ettirmedik.
 
D'Artagnan’ı da çok sevmiştik, ama Üç Silahşörlerin yazarı Alexandre Dumas’nın annesinin zenci olduğunu hiç bilemedik.
Biz kendi Georges Floyd’larımızla  nasıl barışacağız?
Kadim topraklar üzerindeyiz. Tarihimiz yaklaşık 8000 yıl öncesine dayanıyor.
Daha ne yazayım ki?.
8000 yıl üzerine yazmak zor.
Tarihçi bile değilim.
AMA ÖNCE ZENCİYİM.

Öne Çıkanlar