Popülizm nedir?
Furkan ÇAY *
Popülizm 21. yüzyılda liberal demokrasinin güç kaybetmesiyle birlikte en çok konuşulan siyasi kavramlardan bir tanesi haline geldi. Bu yüzden birçok ülkede popülist olarak nitelendirilebilecek liderler ile karşılaşabilmek mümkün. Örneğin, ABD'de Donald Trump, Macaristan'da Victor Orban, Fransa'da Marine Le Pen ve Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan. Fakat popülizm terimi çok muğlak olduğundan mütevellit popülerliğinin aksine en az bilinen kavramlardan bir tanesi ve gerek akademi de olsun gerekse de medyada bu terim çok çeşitli fenomenleri ifade etmek için kullanılıyor.
Popülizm üzerine olan kafa karışıklığını bir nebzede olsun gidermek için bu yazı dizisi kaleme alınmıştır.
Peki popülizm tam olarak nedir?
Son yıllarda akademik camiada popülizmi tanımlamak için müthiş bir çaba var fakat şu ana kadar tek bir tanımda uzlaşılabilmiş değil. Mesela Cas Mudde, Hollandalı siyaset bilimci, popülizmi şu şekilde tanımlıyor: toplumun saf halk ve yolsuzluğa bulaşmış elitler olarak iki homojen ve karşıt kutba ayrıldığı politik fikirler dizisi. Bu fikirler dizisinin ideoloji mi yoksa siyasi tartışma biçimi mi olduğu ise halen tartışma konusu. Ayrıca, Mudde popülistlerin ahlaki noktada halkın elitlerden üstün olduğunu sürekli vurguladıklarını ve elitleri gizli çıkarlar peşinde koşmakla suçladıklarını belirtiyor. (Populism in the Twenty-First Century) Bir diğer ünlü siyaset bilimci Jan Werner Muller ise halk-elit karşıtlığından dolayı popülizmi çoğulculuk karşıtı bir fikir akımı olarak görüyor. Popülistler tüm ulusu temsil etmek gibi kendilerine bir misyon biçiyorlar ve bunu yapma amaçlarının muhalefetin meşruiyetini baltalamak olduğu düşünülüyor. Muller popülistlerin ayrıca dışlayıcı olduklarını vurguluyor ve popülist mantıkta sadece popülist partilerin destekçilerinin gerçek halk olarak tarif edildiğini belirtiyor. Bu nedenle popülizmin demokrasiye bir tehdit oluşturduğunu düşünüyor. (2017, s.19-20) Diger taraftan, Dornbusch ve Edwards popülizme ekonomik bakış açısı ile yaklaşıyorlar ve popülizmi şu şekilde açıklıyorlar: "nüfusun önemli bir kısmından destek alan ancak nihayetinde bu çoğunluğun ekonomik çıkarlarına zarar veren politikaların uygulanması". (Dornbusch ve Edwards, 1991; Acemoğlu, 2011, s.772) Son olarak, popülizm hakkındaki fikirleri Latin Amerika’da ki yeni sol politikacıları etkileyen Arjantinli siyasi filozof Ernesto Laclau, popülizmin belirli bir siyasi mantık olduğunu belirtiyor. "Popülizmin ortaya çıkışı tarihsel olarak egemen ideolojik söylemin kriziyle bağlantılı, bu da daha genel sosyal krizin bir parçası". (Laclau, 2005; Moffitt, 2015, s.191)
Popülizmin farklı birçok yorumu olmakla birlikte iki yorum üzerinde uzlaşı sağlanıyor. İlk yorumda, popülizm "Stammtisch (bira icip, muhabbet edilen yer) diskuru, yani halkın duygularına hitap eden son derece duygusal ve basit bir söylem." İkinci baskın yorumda ise popülizm, halkı / seçmenleri çabucak memnun etmek icin kullanılan fırsatçı politikalar bütünü olarak düşünülüyor. (Mudde, 2004, s.542) Popülizmin her iki yorumu da yaygın olmasına rağmen, akademik literatürde popülizmi demagoji ve fırsatçılık ile özdeşleştiren kimi yazarlar da mevcut. Mesela, "Liberal Demokrasi Demokratik Despotizme Kayar mı?" başlıklı makalesinde Kent Üniversitesi siyaset Bilimi ögretim görevlisi Adrian Pabst şunları söylüyor: Halkla İlişkiler, medya dublörlüğü ve reklamcılık endüstrisi gibi farklı tekniklerin kullanılması popülist partileri ve liderleri demagojiye doğru güçlendirir, yani popülist liderler ve partiler kamuoyunu manipüle ederler. Son yıllarda, Batı demokrasileri ABD'de Çay Partisi, Fransa'da National Front, İngiltere'de İngiltere Britanya Bağımsızlık Partisi (UKIP) ve Almanya'da Almanya için Alternatif (AFD) gibi isyancı hareketlerle manipülatif popülizm uyguluyorlar. Ancak demagojinin liberal demokrasiler için yeni bir tehdit olduğu söylenemez. (2016, s.93-94)
Özetle, popülizm sadece ortalama vatandaş icin kavraması zor bir kavram değil ayrıca siyaset bilimciler için de gayet muğlak bir kavram. Bunun en önemli sebebi üzerinde uzlaşılmış bir popülizm teorisinin bulunmaması ve popülist politikacıları populist olmayanlardan ayırmakta karşılaşılan güçlük. Fakat yine de basitleştirmek gerekirse, popülizmi en bilinen tanımıyla "saf halk" ve "yozlaşmış elitler" karşıtlığı olarak düşünmek, popülizm fikrini anlamayı kolaylaştıracaktır. Ayrıca, popülizm siyasi partilere oy kazandırmak ve iktidarda kalmak için bir halkla iletişim metodu olarakta düşünülebilir.
Bir sonraki yazımda popülizmin tarihsel serüveninden bahsedeceğim.
* Szeged Üniversitesi Siyaset Bilimi doktora öğrencisi
Kaynakça
- Daron Acemoğlu, Georgy Egorov, Konstantin Sonin., A Political Theory of Populism. The Quarterly Journal of Economics, Volume 128, Issue 2, 1 May 2013, sayfa 771–805,
- Moffitt, Benjamin., ‘How to Perform Crisis: A Model for Understanding the Key Role of Crisis in Contemporary Populism’, Government and Opposition. Vol. 50, No. 2, 2010, sayfa 189–196.
- Mudde, Cas, Populism in the Twenty-First Century: An Illiberal Democratic Response to Undemocratic Liberalism, The Andrea Mitchell Center for the Study of Democracy, https://www.sas.upenn.edu/andrea-mitchell-center/cas-mudde-populism-twenty-first-century
- Mudde, Cas., Populist Zeitgeist, An International Journal of Comparative Politics, 2004, p.541-563.
- Jan Werrner Muller, "What is populism?", Philadelphia: University of Pennsylvania Press, 2016
- Pabst, Adrian, "Is Liberal Democracy Sliding into ‘Democratic Despotism’?", The Political Quarterly, Vol. 87, No. 1, January–March 2016. sayfa.93-94.