'Son Baskı - Bir Gazetecinin Fazilet Mücadelesi'

'Son Baskı - Bir Gazetecinin Fazilet Mücadelesi'
Sadece gazetecilik mesleğinde değil hayatın her alanında kötülüklerle karşımıza çıkan zorluklarla faziletli mücadeleler vermek dileğiyle.

Umut BARAN


Sosyal Medyada gezinirken bir sahaf sayfasında denk geldim. Yazarından çok kitabın ismi dikkatimi çekmişti. 'Son Baskı - Bir Gazetecinin Fazilet Mücadelesi' adıyla sunulan bu eser oldukça eski görünüyordu. Fazla vakit kaybetmeden kitabı sipariş versem de pandemi sürecinden kaynaklı elime geç ulaşmıştı.

Sağlığının bozulmasının ardından doktorluğu bırakıp toplumsal sorunları duygusal bir yaklaşımla ele alan A. J. Cronin’e ait bir kitap yazarın diğer eserleriyle ilgili güncel bilgiler yer alırken Son Baskı ile ilgili bir yazı yada güncel bir bilgiye rast gelmemiştim. Sadece bir kaç sahaf sayfasında düşük bir ücret ile alıcısını bekliyordu. 1970 basımı orijinal ismi Kuzey Işığı olan bu unutulmaya yüz tutmuş kitap Başkent Gazetecilik Yüksek Okulu yayınlarından Barış Perin çevirisiyle o dönem okura sunulmuş.

5 kuşak boyunca Page ailesi tarafından okuyucu halk yani kamu yararı gözetilerek hizmet veren itibarlı bir taşra gazetesinin sahibi evli iki çocuğu olan baş Yazarı Henry Page’in şeref onur haysiyet adına verdiği mücadeleyi anlatır.

Henry Page dedelerinden kalma bu gazetenin sahibidir fakat günün birinde Londra’nın önemli büyük gazeteleri Kuzey Yıldızı’nı ele geçirmek için harekete geçerler. Gazete karşılığında ödenmek  istenen ücreti Henry Page tarafından reddedilince Kuzey Yıldızına rakip bir gazete kurulur. Büyük bir rekabet başlar bu rekabet tam bir medya savaşına dönüşür. İtibarlı taşra gazetesinin halkın da desteğiyle verilen mücadele rakip gazete sahipleri tarafından özel hayata tecavüze kadar gider.

Kitapta iki tür medya patronu var. Bunlardan Henry Page ve Kuzey Yıldızı’nın izlediği politika ‘ yazmaya değer bütün haberler’ tarafsızlığıyla ele almış toplumu aydınlatmaya ve bilinçli vatandaşlar yetiştirmeye uğraşan 200 yıllık yayın hayatı boyunca bu şekilde bütün bölgede sarsılmaz bir üne kavuşmuştur.

Bunlardan bir diğeri ise taşra gazetelerini kendi bünyesi altında toplayıp ‘ skandal ve hafifmeşrep hikayelerle tirajlarını yükselterek servetlerine servet katıp imparatorluklarını genişletmek hevesinde olan bir kaç güçlü tröst.

Bütün bu sorunlar roman sayfaları arasında hayat bulan karakterlerle sade anlaşılır bir dil ile bir taşra gazetesinin Londra’nın büyük medya patronlarına karşı verdiği savaşı güzel ve etkileyici bir şekilde anlatmış.

En iyi ulaşımın tren yolları olduğu, daktilo ve baskı makineleriyle dönemin gazetecilik anlayışını unutulmaz ve sürükleyici bir dil ile anlatılan bu kıymetli eserde utmamak için altı çizilecek önemli yerlerde azımsanmayacak derecede.

Sadece basınla alakalı olanların değil toplum üzerinde büyük etkiye sahip 4. Büyük kuvvet olan medyanın’ iyi ve kötü yollarda kullanılmak üzere ne gibi geniş olanaklara sahip olduğunu bireyi kitleleri yada hedef edindiklerini ne derece yıpratır ne derece yükselttiğini bir hükümeti tutar veya bir devirir ve hatta çok daha büyük olaylara sebebiyet verebileceği yönünde ki gücünde görmemiz açısından herkesin okuması gereken bir kitap.

Kitabın sonlarına doğru Henry Page, Kuzey Yıldızı’nı ele geçirip imparatorluğunu büyütmek isteyen Someville ile arasında ilginç diyaloglar geçerken aynı zamanda Page’in kendilerine ve basının geldiği noktayı anlatan tarafsız bir raporun sonucunu ve kamu yararını hiçe sayan basına sert eleştirilerde bulunur. 

‘Dürüst basın yavaş yavaş ticari amaçlı teşebbüsler olmaktan ileriye gidemeyen kamu yararını hiçe sayan, bayağılık ve budalalık kaynağı sansasyona  susamış basının bir takım aşağılık elemanları tarafından yutulmaktadır’ 

Bununla da yetinmeyen Henry Page insanlar göründükleri kadar aptal değildir. İngiliz halkını böyle aşağılamaya hakkınız yok konuşmanın devamında ise Somaville'e şu telkinler de bulunur. 

Gazeteniz bu derece tehlikeli ve iğrenç kılan sadece cinayet fuhuş ve rezalet haberleri değil aynı zamanda en kötü eğilim ve önyargıları olanca büyük bir dalkavuklukla teşvik etmenizdi der.  Elinizde ki bu olanakların aslında ne harikulade bir güç teşkil edebileceğini en iyi bilen insan sizsiniz. Neden yaratıcı bilim hizmetinde girmiyorsunuz. Bu ülkede şu ana kadar hiç bu kadar yapıcı ve dürüst basın yokluğu hissedilmemişti. Geriliyoruz, sadece iktisadi ve siyasi alanda değil, ahlakta da geriliyoruz. Biliyorum bu belki geçici bir şey fakat karşı koymalıyız. Yoksa hepimiz...’

Amacım böylesi güzel ve bir o kadar anlamlı olan bu kitabın düşük ücretle satılan kitap sepetlerinde değil de özelikle iletişim fakültesi öğrencileri ve medya emekçileri tarafından ilgi gösterilmesi en güzel kitap raflarında yer almasını sağlamaktır. Sadece gazetecilik mesleğinde değil hayatın her alanında kötülüklerle karşımıza çıkan zorluklarla faziletli mücadeleler vermek dileğiyle.

Öne Çıkanlar