CHP'NİN DIŞ POLİTİKA ANLAYIŞI DEĞİŞECEK Mİ?

Artı Gerçek - Cumhuriyet Halk Partisi 38. Olağan Kurultay'ını yaptı. Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP'nin 8. Genel Başkanı oldu. Özgür Özel'in başkanlığında CHP'nin siyaset biçiminin nasıl değişeceği merak konusu.

Kurultayda CHP Parti Meclisi de belirlendi. Prof. Dr. İlhan Uzgel, yeni Genel Başkan Özgür Özel'in Bilim Kültür ve Sanat Platformu listesinden seçildi.

Kurultay sonucunda demokratik bir değişimin yaşandığını söyleyen Uzgel, "Parti içinde demokrasinin önemini, anlamını bir daha hatırlattı. Bu açıdan da önemli bir eşik ve kırılma noktası olduğunu düşünüyorum" dedi.

CHP'nin dış politikada suskun kaldığı iddialarına ilişkin konuştu. Uzgel, "dünya değişiyor ve dış politika çok önem kazandı. Erdoğan bu alanda çok rahat hareket etti. CHP Eski Genel Başkanı Kılıçdaroğlu dış politika konusunda çok ilgili değildi. Yeni dönemde 'dış politikayı iktidar yapar' anlayışından umarım uzaklaşılır." dedi.

"AKP'ye muhalefet eden değil CHP'nin mutlaka kendi dış politikası olmalı" diyen Uzgel, partinin sol-sosyalist partilerde temaslarının daha yoğun olması gerektiğini söyledi.

Toplumda daha güçlü, daha diri, iktidara gelmeye hazır bir muhalefet beklentisi olduğunu söyledi, "CHP'deki değişimle birlikte böyle bir beklenti yaratıldı. Bu sabır ve çalışma gerektirir, yeni bir ideolojik çerçeve gerektirir. Yerel seçimler yeni yönetim için bir sınav olacak" dedi.

ERDOĞAN'IN DIŞ POLİTİKA KARNESİ

İlhan Uzgel Türkiye'nin dış politikasını değerlendirdi. "Türkiye uzun süredir bu kadar izole edilmemişi. Günümüzde daha farklı bir izolasyon var. Başka ülkeler Türkiye'ye tavır alınca, mesafeli durunca Sisi yanaşmadı, Esad yanaşmadı, Putin ile görüşme çok iyi geçmedi. Uzun süredir Putin ile telefon görüşmesi de yok, eskiden daha sık haberleşirdi. Ben bunu şuna bağlıyorum: Erdoğan'ın seçim öncesi destek almak uğruna sözler verdiğini ve bu sözlerin birbiriyle çelişiyor olabileceğini, şimdi de kendisine fatura edildiğini düşünüyorum. ABD ile de arası iyi değil, Biden yönetimi ile de arası iyi değil, Avrupa Parlamentosu çok sert bir karar çıkardı, Körfez ülkelerine kampanya başlatıldı, çok ağır yazılar yazıldı. Zayıflamış bir Erdoğan görüyorlar. O yüzden kimse Erdoğan'a prim vermiyor. Arabuluculuk yapmak istiyor, yanaşmıyorlar. Erdoğan'ı arabulucu olarak görmek isteyen yok. Erdoğan'ın profilini yükseltmek istemiyorlar. Türkiye, bölgenin güçlü bir ülkesi ama Erdoğan'la beraber biraz zayıflıyor. O yüzden de Erdoğan yönetimindeki bu Türkiye'yi diplomatik olarak izole edilmiş, ekonomik olarak kırılgan bir Türkiye, şu an dışarıdaki aktörlerin işine geliyor. Pazarlık alanı daha daralmış bir Türkiye olduğunu düşünüyorlar. Masaya oturduğunda Erdoğan'ın eli eskisi kadar güçlü değil." dedi.