10 Ekim Katliamı Davası: IŞİD'li Ahmet Güneş'e iyi hal indirimi verilmiş, kar maskesi dahi iade edilmiş
Artı Gerçek - 10 Ekim Katliamı Davası’nda avukatların ısrarına ve taleplerine rağmen dosyaya yedi yıl sonra giren deliller, 103 kişinin öldüğü Ankara Gar Katliamı’nın nasıl örgütlendiğini ortaya çıkardı. Bu dosyada IŞİD'li firari sanık Ahmet Güneş, IŞİD’in “Gaziantep emiri” Yunus Durmaz’ın ve Durmaz’ın kardeşi Ökkeş Durmaz ile IŞİD’lilerin eğitim videosunun yanı sıra bir kişinin infaz videosu bulunuyordu.
Güneş’in yargılama sırasında eğitim ve infaz videosuna ilişkin yazılı savunması ortaya çıktı.Güneş, yargılamanın yapıldığı Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yaptığı savunmasında, infaz görüntüsüne ilişkin şunları belirtti:
“Kendimizi savunmamız amacıyla köylülerin getirip yanımıza bırakmış olduğu silahlardır. Ben görüntülerde de anlaşıldığı gibi oradaki grubun şahsa ateş edecekleri sırada, ben gruptan uzaklaşıyordum. O esnada benim de ateş etmemi söylediler. O esnada şahıs gruptakiler tarafından ateş edip öldürülmüştü. Bana da bu şekilde söylemeleri üzerine, ben de şahsı hedef almaksızın ateş edilip vurulmuş olan şahsın bulunduğunu yöne doğru ateş etmek zorunda kaldım. Benim gözlüklerimden birisi 3,5 ve diğeri 4 numaradır. Gözlerimde de zaten sorun vardır, ben şahsın kafir olduğu hususunda hiçbir şey söylemedim.”
'BİRAZ HAVA ATMAK AMAÇLI BİRKAÇ POZ ÇEKTİRİRİZ'
Güneş mahkemeye sunduğu yazılı savunmasında ise 'Allah’a şükrederek' başlıyor. Güneş, görüntülerde silah taşımasına ilişkin kendisini şöyle savundu:
“Siz de bilirsiniz ki her Türk gencinin gönlünde kılıç, silah vb. alet edevat Osmanlı’dan gelen bir kahramanlık damarını kabartır. Bu sebeple oyuncak dahi olsa bu ve buna benzer şeyden bulunduğumuz zaman gerek hatıra amaçlı gerekse arkadaşlarımıza biraz hava atmak amaçlı birkaç poz çektiririz. Askere giden her gencin de muhakkak silahı ile verilmiş bir pozu, çektirilmiş bir resmi vardır. Benim çektirdiğim resimler de bu kabilden resimlerdir.”
İSMAİLAĞA CEMAATİ’NİN KUR’AN KURSUNA GİTMİŞ
Güneş, El Kaide ve IŞİD’i sadece medyadan duyduğunu ileri sürerek, kendisinin 2001-2006 yılında ailesinin desteğiyle İstanbul’daki Mahmud Efendi Kuran kursunda eğitim gördüğünü belirtti. Güneş’in o tarihlerde gittiği Kuran kursunun İsmailağa Cemaati’ne ait olduğu ve şu anda cemaate bağlı Müceddid İlim Derneği’nin altında faaliyet yürüttüğü sosyal medya hesaplarından anlaşılıyor.
Daha sonra Suriye Lazkiye’deki “Bedreddin et Haseni” medresesine kaydını yaptırdığını, daha sonra Suriye savaşının bu bölgeye doğru sıçradığını kaydeden Güneş şöyle devam etti:
“Yavaş yavaş sıçramaya başlayınca medresede bulunan öğrenciler olarak herkesin kendi ülkesine dönmesi kararını aldık. Ben geri dönmek için hazırlık yaptığım esnada, Esed askerlerinin bütün yolları tuttuğunu ve Türkiye hükümetinin gerek muhaliflere gerekse Suriyeli mültecilere yapmış olduğu yardımlar sebebiyle Türkler için tam bir cadı avı başlattığını öğrenince mecburen orada kalmaya devam ettim.”
'KENDİMİZİ KORUMAMIZ İÇİN KÖYLÜLER YANIMIZA SİLAH BIRAKTI'
Güneş bu süreçte “can güvenliğinin kalmadığını” ve köylülerden yardım aldığını iddia ederek, “Bu arada ne olur ne olmaz diye, aksi bir durum olursa en azından kendimizi korumamız için köylüler yanımıza silah bıraktılar. Zira ortam hakikaten çok karışıktı. Daha sonra bölgeye gelen bir yardım kuruluşu aracılığıyla bu cehennemden kurtuldum.”
KARARDA 'ATEŞ ETTİ' DENİLDİ AMA SADECE 'ÖRGÜT ÜYELİĞİ'NDEN CEZA VERİLDİ
Güneş, Durmaz ve Delibaşlar’ın yargılandığı Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılama sonunda Mustafa Delibaşlar ve Ökkeş Durmaz hakkında beraat, Ahmet Güneş’e ise önce 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi ancak yapılan indirimin ardından bu ceza 6 yıl 3 aya düşürüldü.
Ortaya çıkan gerekçeli kararda ise mahkeme, Güneş’in infaz videosunda PKK’li olduğunu belirttiği şahsı infaz ettikleri görüntüde öldürülen kişiye ateş ettiğini saptamasına karşın bu infazı sadece “örgüt üyeliğine” delil olarak değerlendirdi. Mahkeme kararında şunları belirtti:
“..sanıkların yakalandıkları esnada ele geçirilen hard disk ve diğer malzemeler üzerinde Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nce yapılan inceleme sonucu düzenlenen inceleme raporundan anlaşıldığı üzere; söz konusu materyaller içinde örgüt mensuplarınca Suriye’de öldürülen şahıslara ait ceset görüntüleri sanık Ahmet Güneş’in terör örgütüne ait üniforma ile yapmış olduğu silahlı eğitime ait fotoğraflar, terör örgütü liderleri ile yöneticilerine ait resimler ile örgütün fikir ve görüşlerini yansıtan yazıların bulunduğu, ayrıca dosyada mevcut CD içerisinde sanık Ahmet Güneş’in içinde bulunduğu bir kısım örgüt üyelerinin oluşturduğu grup tarafından yakalanan ve ateşli silahla vurulmak suretiyle öldürülen kimliği tespit edilemeyen şahsa ait görüntülerin bulunduğu, sanık Ahmet Güneş’in grup içerisinde üzerinde örgüte ait üniforma giyili olduğu halde etkin bir rol üstlendiği, söz konusu kişi öldürülmeden önce bir kısım konuşmalar yaptığı, ardından gruba mensup bir üye tarafından şahsın başına tüfekle ateş edilmek suretiyle vurulduğu hemen ardından sanık Ahmet Güneş’in de elindeki tüfekle söz konusu şahsa birden fazla olmak üzere ateş ettiği, bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde sanık Ahmet Güneş in söz konusu silahlı terör örgütüne kendi iradesi ile katıldığı, örgütle arasında organik bağ kurulduğu, bu şekilde üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olmak suçunun yasal unsurlarının oluştuğu kanaatine varıldığı...”
İNFAZ VİDEOSU ÇIKAN GÜNEŞ’E 'İYİ HAL' İNDİRİMİ
Mahkemenin Güneş’in cezasında ise “duruşmalar sırasındaki iyi halinden dolayı indirim yaptığı” görüldü. Mahkeme, Durmaz ve Delibaşlar’ın tahliye gerekçesini ise “Ökkeş Durmaz ve Mustafa Delibaşlar hakkında aynı suçtan kamu davası açılmış ise de, dosya içinde adı geçen sanıkların diğer sanık Ahmet Güneş ile birlikte aynı araç içinde yakalanması haricinde örgütün hiyerarşik yapısına dahil oldukları ve örgüt ile aralarında organik bağ kurulduğuna dair cezalandırılmalarına yeter derecede her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığı anlaşılmakta” diye açıkladı.
KAR MASKESİ DE İADE EDİLMİŞ
Mahkemenin, adli emanette tutulan Delibaşlar’a ait IŞİD dökümanlarını da kendisine iade ettiği ortaya çıktı. Mahkemenin kararında iade edilenler arasında “kar maskesi, 80 ve 500 GB’lık 2 hardisk” bulunduğu da görüldü. Mahkeme, 7 CD, kırık flash bellek ve 1 TB’lık hard diskin ise delil olduğu gerekçesiyle dosyada saklanmasına karar verdi.
NE OLMUŞTU?
IŞİD’in 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren Garı’nda 103 kişinin ölmesine neden olan bombalı saldırılarına ilişkin Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren davanın dosyasına, firari sanık Ahmet Güneş ile ilgili yeni belgeler girmişti. Güneş’in IŞİD'de çatışırken çekilmiş görüntülerinin yanı sıra, bir kişiyi infaz etmesine ilişkin görüntüsü de yer almıştı. Dosyaya firari IŞİD’lilerle ilgili başka videolar da girmişti.
Dosyaya giren görüntülerin ardından mahkeme ile MİT'in yazışmaları da ortaya çıkmıştı. Yazışmalarda mahkemenin MİT'e "IŞİD terör örgütü mü?" diye yazdığı öğrenilmişti. MİT ise 'terör örgütü mensubu listelerinde adlarının geçip geçmediğine dair bilgiye ulaşamadığını' söylemişti. (ANKA)
10 Ekim Katliamı davası: Dosyaya IŞİD'in infaz ve eğitim videoları girdi