96 kişiye mezar olan Alpargün Apartmanı Davası başladı: Raporlara rağmen eksik malzeme kullanmadığını savundu
ADANA - Adana’da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 96 kişiye mezar olan Alpargün Apartmanı davasına başlandı. Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6 ay hapis istemiyle yargılanan müteahhit Hasan Alpargün hakkında tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile katıldı. Yakınlarını kaybedenler ve taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu.
EKSİK MALZEME KULLANMADIĞINI SAVUNDU
Dere yatağına bina yapan ve ilk ifadesinde "Ben yapmasam başkası yapacaktı" diyen Hasan Alpargün, bilirkişi raporunda, binanın deprem yönetmeliğine uygun olmadığı belirtilmesine rağmen duruşmadaki savunmasında da eksik malzeme kullanmadığını ileri sürdü. Alpargün, "Denetimin ardından gereken tüm ruhsatlar ve son olarak iskan alındı. Hiç eksik malzeme kullanmadım. Adana'da o dönem üç büyük deprem oldu. Bu depremlerde binamız hasar almadı. Aradan 26 yıl geçti. 6 Şubat'ta büyük, şiddetli bir deprem yaşandı. Binanın yıkılma sebebi ilk olarak bu şiddettir. Diğer neden ise yağmur, güneş enerji depolarının akıntıları ve su deposunda yaşanan sızmalar sonucu betonun içerisine işleyen suların beton kanserine neden olmasıdır. Ayrıca su demirlere de zarar vermiştir" dedi.
'KKTC'YE UZAKLAŞMAK İÇİN GİTTİM'
Depremin ardından KKTC'ye uzaklaşmak için gittiğini ileri süren Alpargün," 72 yaşındayım. Olayın şokuyla travma yaşadım. Her depremzede gibi uzaklaşmak istedim. Kaçmak için gitmedim zaten amacım o olsa başka yere giderdim. Arandığımı öğrenince polise teslim oldum. 40 yıldır bu işi yapıyorum. İnsanları hep mutlu etmeye çalıştım. Hastalıklarımdan dolayı cezaevi şartlarında zorlanıyorum. Suçsuzum, tahliyemi istiyorum. Bilirkişi raporundaki karot örnekleri hatalıdır. Gereken itirazları yaptık. Benim de orada arkadaşlarım öldü. Bugüne kadar Adana'da yüzlerce konut inşa ettim. Hiç şikayet almadım" diye konuştu.
DURUŞMA 8 ŞUBAT'A ERTELENDİ
Avukatların savunmaların ardından Hasan Alpargün'ün tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 8 Şubat'a erteledi. Çağdaş Hukukçular Derneği ve Adana Barosu'nun davaya müdahil olma talepleri reddedildi. Apartmandan karot örneği alınarak inceleme için İstanbul Teknik Üniversitesi'ne gönderilmesine karar verildi.
'ADALETİN YERİNİ BULACAĞINA İNANIYORUZ'
Artı Gerçek'e konuşan Semra Küçükcan, "Ablamı, eniştemi, ikiz yeğenlerimi kaybettim. Nefessizlikten, havasızlıktan öldüler. Nefes alacakları bir üçgen, hava alacakları bir alan oluşmamış. Boğularak öldüler. Bu açıklanabilir bir şey değil bizler için. Adaletin yerini bulacağına inanıyoruz. Ne kadar büyük ceza verilirse verilsin bu bizim içimizi tamamen ferahlatmayacak ama bir nebze ferahlayacağız" diye konuştu.
'KOLONLARIN KESİLMESİ GİBİ BİRŞEY SÖZ KONUSU DEĞİL'
Artı Gerçek'e konuşan mağdurlardan Emine Güneş de "Apartmanının altında 11 yıldır ticari faaliyet yürütmekteyim. Müteahhitimiz ve avukatları bize iftiralar attı. Apartmanımızın altında hiçbir şekilde kolon kesiği, duvar örülmesi, herhangi bir şey söz konusu değil. Sadece iftiradan ibaret bunlar. Ben Türk adaletine güveniyorum. Eninde sonunda hak, hukuk yerini bulacak" diye konuştu.
'SANIK EN BÜYÜK CEZAYI ALANA KADAR BURDAYIZ'
ÇHD Adana Şube Başkanı avukat Baran Taygun da adliye önünde yaptığı açıklamada, "Şu ana kadar soruşturma olası katkı yürütülmüş olsa da savcı hiçbir açıklama yapmadan, hiçbir neden öne sürmeden iddianameyi bilinçli taksire çevirmiş durumda. Bütün meslektaşlarımızla beraber savunma yaptık. Ek savunma talep edildi. Kaçma şüphesi ve tanıkları etkileme şüphesinden kaynaklı olarak tutukluluk halinin devamına karar verildi. Biz burada yalnız değiliz. Mücadeleyi yürüten, yakınlarını kaybeden insanlar burada. Çağdaş Hukukçular Derneği'nin katılma talebi kabul edilsin edilmesin onların yanında olmaya devam edeceğiz. Sonuna kadar, en büyük cezayı alana kadar buradayız" dedi.
'ÇEKTİĞİMİZ ACININ TARİFİ YOK'
Mağdurlar adına konuşan Gizem Çetin, "Hasan Alpargün'ün acınası savunmasını içeride hepimiz dinledik. Çeşitli iftiralar attı, apartmanda oturan insanlara, annelerimize, babalarımıza, kardeşlerimize. Sağlığım bozuk diyerek kendimi savunmaya çalıştı. Çektiğimiz acının tarifi yok. Büyük bir ceza alacağını umuyoruz" dedi. (ARTI GERÇEK)