Bakan Gül'den Bakan Soylu'ya: Yargıya ithamda bulunulması alışık olunan bir durum değil
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, kanunu uyguladığı için savcının, hakimin itham edilmesinin, hedef haline getirilmesinin hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini, uygulaması gereken mevzuatı uyguladığı için yargıya ithamda bulunulmasının, hukuk devletinde alışık olunan bir durum olmadığını belirtti. Gül'ün bu değerlendirmesi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yanıt olarak değerlendirildi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, suç örgütü lideri Sedat Peker'in kendisi hakkındaki iddialarına yanıt vermesi beklenen Habertürk yayınında yargıyı işaret ederek, "Anama sövdüler, serbest kaldılar, itirazımı dile getirdim. Bunun (Atilla Peker) alınması için KOM Dairesi’ne yazı yazdım. Benim mi yazdırmam lazım, resen devreye girilmesi lazım değil mi? Benim görevim İçişleri Bakanı olarak önleyiciliktir" ifadelerini kullandı. Soylu, gazetecilere dönük saldırılar başta olmak üzere verilen kararların bakanlığıyla ilgisi olmadığını savunarak Adalet Bakanlığı'nı adres gösterdi.
SOYLU'YA ÜSTÜ KAPALI YANIT
Online düzenlenen '16. Türk Ceza Hukuku Günleri'nde konuşma yapan Adalet Bakanı Gül, savcı ve hakimlerin kanunda ne yazıyorsa ona göre hareket ettiklerini söyledi.
Gül, kanunu uyguladığı için savcının, hakimin itham edilmesinin, hedef haline getirilmesinin hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini, uygulaması gereken mevzuatı uyguladığı için yargıya ithamda bulunulmasının, hukuk devletinde alışık olunan bir durum olmadığını belirtti.
'POZİTİF KANUN KOYUCUYA DÖNÜŞMESİ KABUL EDİLEMEZ'
"Hakim, özellikle de ceza hakimi bir yaptırım söz konusu olduğunda kanunun lafsını tekrar etmek zorundadır. Hakimin adeta pozitif kanun koyucuya dönüşmesi hiçbir şekilde kabul edilemez" diyen Gül, şöyle devam etti:
"Sistemimizde zaten bu mümkün de değildir. Yargının kendi tabi ve doğal mecrası için de çalışması beklenmesi, bu tabii ve doğal işleyişe saygıyı da gerektirir.
Kanunu değiştirme ihtiyacı ortaya çıkmışsa, kanunda bir eksiklik olduğu düşünülüyorsa bu işlemin adresi bellidir. Ortaya çıkan sosyal ve hukuki ihtiyaçlar doğrultusunda kanunu değiştirmek veya düzenlemek meclisin görev ve yetkisindedir."
Yakın dönemde, bu hafta, önümüzdeki haftalarda dördüncü, beşinci yargı paketleri, eylem planında takvime bağlanan yargı paketleri, dikey itirazdan tutun, tutuklamada somut delillere varıncaya kadar, tüm hedef aldığımız, eylem planına koyduğumuz amaçların gerçekleşeceğini ifade etmek isterim. Nihai irade, Meclisimizindir, en güzeliyle gerçekleşeceğine inanıyoruz. Reformların hayata geçirilmesi için adeta bisikletin pedalını çevirmek gibi yol almaya devam edeceğiz."