Arşiv Unutmaz: Bozdağ'ın yargı kararlarıyla imtihanı
Mehmet Altan ve Şahin Alpay kararı nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ni suçlayan Bekir Bozdağ, memnun olduğu yargı kararlarını eleştirenlere defalarca sert tepki göstermişti
ARTI GERÇEK - Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Mehmet Altan ve Şahin Alpay'a tahliye kararı veren Anayasa Mahkemesi’ni (AYM) kişisel Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlarla eleştirdi. Bozdağ AYM'yi 'sınırını aşmak' ve 'süper temyiz mahkemesi gibi davranmakla' suçladı. Bozdağ, daha önce yargı kararlarına ilişkin muhalefetin yaptığı eleştiriler karşısındaysa yargının bağımsız olduğunu, kimsenin yargı süreçlerini etkileyecek açıklamalar yapamayacağını söylemişti. Hatta Bozdağ, "Yargı kararının içeriğini beğenip beğenmemeye göre yargı mensuplarını yermek, hukuk devleti ilkesini içselleştirememiş sorunlu bir anlayışın ürünüdür" demişti.
Bozdağ’ın çeşitli tarihlerde yargı kararlarına ilişkin eleştirilere dair yaptığı bazı açıklamalar şöyle...
'TÜRK YARGISI AB VE ABD YARGISINDAN DAHA FAZLA HUKUKA BAĞLI'
Bozdağ 5 Eylül 2017'de adli yıl açılışı nedeniyle Twitter'dan yaptığı açıklamada, hakim ve savcıların her türlü takdire layık olduğunu belirterek, "Adaleti ayakta tutan ve adaletle hükmeden bağımsız, tarafsız hakim ve savcılarımız, bilinçli bir karalamaya, itibarsızlaştırmaya muhataplar. Bu karalama ve itibarsızlaştırma içeride bazı siyasiler ve bazı AB ülkeleri ile FETÖ, PKK başta terör örgütlerince bilinçli yapılmaktadır. Kim ne derse desin, Türk yargısı, AB ülkeleri yargısından da ABD yargısından da hem daha fazla hukuka bağlı ve hem de daha fazla adildir" demişti.
'HAKİMLER BAĞIMSIZDIR, KANUN VE HUKUKA GÖRE KARAR VERİRLER'
Bozdağ, Adalet Bakanı olduğu dönemde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında verilen mahkumiyet kararını eleştirmesine de sert tepki göstermişti.16 Haziran 2017'de konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Bozdağ, 'Hiç kimsenin mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremeyeceğini, yargının kanun ve hukuka göre karar verdiğini' söylemişti. Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerinin 'yargıya ve yargı mensuplarına yönelik eleştiri sınırlarını aşan, tahkir, tezyif ve tahrik içeren açıklamalar' olduğunu söyleyen Bozdağ, "Türkiye bir hukuk devletidir. Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar. Kararlarını Anayasa, kanun ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz" demişti.
'YARGI SÜRECİ ETKİLEYECEK AÇIKLAMALAR YAPMAK, SUÇTUR'
Bozdağ açıklamasının devamında hâkimlerin, hem kendilerinin, hem de davanın taraflarının siyasi, dini, felsefi, ahlaki, kültürel ve ekonomik farklılıklarını bir kenara bırakarak karar verdiklerini, davanın taraflarının ismi, sıfatı, unvanı, makamı, şöhreti ve mesleğini dikkate almadıklarını, dış etkenlerin kararlarını etkilemesine asla izin vermediklerini belirtmiş ve "Yargılama süreci devam ederken, bu süreci hukuka aykırı olarak etkileyecek biçimde açıklamalar yapmak, yargı mensuplarını hedef göstermek, tahkir ve tehdit etmek açıkça suçtur" diye konuşmuştu.
'KARARI BEĞENİP BEĞENMEMEYE GÖRE AÇIKLAMA YAPMAK SORUNLUDUR'
'Mahkemelerin bağımsızlığını ve tarafsızlığını temin eden kural ve kısıtlamaların herkes için geçerli ve bağlayıcı olduğunu' belirten Bozdağ şöyle demişti:
"Günlük çıkara veya rüzgârın estiği yöne ya da yargı kararının içeriğini beğenip beğenmemeye göre yargı mensuplarını yüceltmek veya yermek, hukuk devleti ilkesini içselleştirememiş sorunlu bir muhalefet anlayışının ürünüdür. Bağımsız ve tarafsız mahkemelerin, yargı yetkisinin kullanılması kapsamında kalan işlem ve tasarruflarına herhangi bir makam veya merciinin müdahalede bulunması söz konusu değildir. Yargı kararları ile ilgili açıklamalarda bulunurken, başta ana muhalefet partisi lideri olmak üzere sorumluluk makamında bulunan herkesin, daha özenli ve temiz bir dil kullanmaları sorumluluklarının gereği olarak beklenir."
'ARTIK HUKUKUN GEREĞİNİ YAPAN BİR YARGI VAR'
Bozdağ, 2 Eylül 2017'de yaptığı açıklamada ise CHP'nin Çanakkale'deki Adalet Kurultayı'nı hedef almıştı. Yozgat'ta düzenlenen bayram programında konuşan Bozdağ, "Şimdi siyasete karışmayan, anayasa ve hukukun gereğini yapan bir Türk yargısı var. Ama sürekli yargıdan destek alarak siyaset yapma alışkanlığını kazanmış olan CHP son yıllarda bu desteği göremeyince 'yargı tarafsız, bağımsız vasfını yitirdi' diye Türk yargısına büyük bir iftirayı dillendirmektedir. Bu doğru değildir" dedi.
'TÜRKİYENİN GÜNDEMİNDE ADİL OLMAYAN YARGI YOK'
'Artık Türkiye'nin gündeminde taraflı ve adil olmayan bir yargı uygulaması olmadığını' söyleyen Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürmüştü: "Maalesef Türk yargısına da Türk adaletine de, mahkemelerimize de, devletimize de, milletimize de hem büyük bir saygısızlık yapmakta hem de büyük bir zarar vermektedir. Türkiye'de adaletin olmadığına dair argümanları kimler dile getiriyor. Bakıyorsun, PKK, FETÖ, DHKP-C dile getiriyor. Batılı ülkeler bunu dile getiriyor."
'TÜRK MAHKEMELERİ HER TÜRLÜ HARİCİ ETKİYE KAPALIDIR'
Anayasa Mahkemesi'nin Mehmet Altan ve Şahin Alpay kararını eleştirirken, 'Anayasa Mahkemesi, algıları değil anayasa ve yasaları gözetmek ve gereğini yapmakla yükümlüdür' diyen Bozdağ, 16 Mart 2017'de Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas'ın, tutuklu Die Welt muhabiri Deniz Yücel'e ilişkin mektubuna verdiği cevapta ise "Federal Almanya Adalet Bakanı olarak siz, belki kişilerin tutuklu ya da tutuksuz yargılanıp yargılanmayacağına ilişkin mahkemelere talimat veriyor olabilirsiniz; Ancak, Türkiye'de benim Adalet Bakanı olarak böyle bir yetkim bulunmamaktadır. Türk mahkemeleri, tutukluluğun değerlendirilmesi de dâhil olmak üzere, yargılama sürecinde her türlü harici etkiye kapalı olarak en doğru kararı verecektir" dedi.