Asıl büyük evimize elkoydular
'Asıl üzücü olan, büyük evimize, yani ülkemize el konmuş olması… Onu karanlığın elinden kurtardığımızda sadece biz değil, hepimiz evimize kavuşacağız.'
Can DÜNDAR
ARTI GERÇEK- Açık Radyo’da geçen hafta Ali Bilge, Türkiye tarihindeki mallara el koyma âdetiyle ilgili ilginç bilgiler paylaştı:
En bildik örnek, Ermeni, Rum ve Yahudilerin mallarına el konup Müslüman ve Türklere verilmesi… Ali Bilge, bu davanın hala uluslararası alanda devam ettiğini söylüyor.
Cumhuriyet devrinin ilk örneklerinden biri, Osmanlı hanedanının mallarına el konması… Hanedan mensuplarının bir kısmı uzun hukuki mücadelelerden sonra kişisel malları üzerindeki haklarına kavuşmuş.
Kurtuluş Savaşı’nda "hain" ilan edilen Çerkez Ethem’in de, İstiklal Mahkemeleri’nde yargılanan gazetecilerin de, Cumhuriyet döneminde sürülen 150’liklerin de mallarına el konmamış.
27 Mayıs’ta askerler, Menderes ve ailesinin mallarına tedbir koymuş, ama 1964 affıyla bu tedbir kaldırılmış. Mallar iade edilmiş.
12 Eylül’de askerler partilerin varlıklarını Hazine’ye devretmiş, ama Erbakan ve Türkeş, parti varlıklarını kendi üzerlerine geçirdiği için sorun çıkmamış.
"Yani" diyor, Ali Bilge, "Can Dündar’a yapılan uygulamanın benzerine, 100 yıllık tarihimizde rastlamıyoruz."
Ben ve ailem, bu ayrıcalığı neye borçluyuz:
Önce Erdoğan’ın kişisel kinine, sonra da hükümetin devlet imkânlarını, kendi illegal operasyonlarını örtbas etmek ve muhaliflerini cezalandırmak için kullanmasına... Böylece Ermenilerin mallarının gasp edilmesinden İstiklal Mahkemeleri’ne, Menderes’in çiftliğine el konmasından, 12 Eylül cuntasının parti mallarını müsaderesine kadar uzanan bir kirli tarihte yerlerini aldılar.
Bütün bunlara yol açan haberin doğru olduğunu, ben yazmadan dünyaca duyulduğunu, hakkımda kesinleşmiş bir yargı kararı olmadığını, asıl amacın beni cezalandırmak kadar bundan sonra böyle tehlikeli konuları yazmaya kalkacak olanlara gözdağı vermek olduğunu belirtmeye gerek yok sanırım.
Binlerce insan Erdoğan’ın zindanlarında en ağır koşullarda tutsakken mallarımıza el kondu diye üzülecek değiliz. Tarihten de biliyoruz ki, bu haydutluklar gün geliyor, bir şekilde -yine bizim cebimizden- tazmin ediliyor. Asıl üzücü olan, büyük evimize, yani ülkemize el konmuş olması… Onu karanlığın elinden kurtardığımızda sadece biz değil, hepimiz evimize kavuşacağız.
