Ayşe Öğretmen, Özlem Zengin'e cevap verdi: Kızımın bezini açtılar, yanımdaki teyzeyi çıplak aradılar
AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin gözaltında ve cezaevlerine girişte kadınların çıplak aramaya maruz kaldığı haberlerini ısrarla reddetmeye devam ediyor.
Daha önce HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun gündeme getirdiği çıplak aramaya ilişkin "Böyle bir şey mümkün olabilir mi" diyen Özlem Zengin son olarak "Bir kadını çıplak arayacaksın, dakikasında bundan rahatsızlığını beyan eder, bir sene beklemez. Onurlu kadın, ahlaklı kadın bir sene beklemez" diyerek tartışmanın bu kez kadınların onuru üzerinden sürmesine neden oldu.
Özlem Zengin'in sözleri sosyal medyada çok sayıda tepki topladı. Katıldığı Beyaz Show programında "Anneler ağlamasın, barış olsun" dediği için hakkında soruşturma açılan ve ardından tutuklanan Ayşe Çelik, Özlem Zengin'in sözlerine kendi deneyimini anlatarak Twitter hesabından cevap verdi.
Kamuoyunda Ayşe Öğretmen olarak bilinen Ayşe Çelik, "Çocuğumun bezini açıp aradılar. Beni de çıplak aramak istediler, direndim, kabul etmedim, ama ne yazık ki tanık oldum" dedi.
Ayşe Çelik, "6 aylık kızımın bezini açıp aradılar. Beni de çıplak aramak istediler, direndim, kabul etmedim ama ne yazık ki tanık oldum. Yıllar geçti söyleyemedim. Sn #ÖzlemZengin siz bizim onurumuzu sorgulayacak son kişi bile olamazsınız. Utanç verici bir konuşma." ifadelerini kullandı.
6 aylık kızımın bezini açıp aradılar. Beni de çıplak aramak istediler, direndim, kabul etmedim ama ne yazık ki tanık oldum. Yıllar geçti söyleyemedim.
— Ayşe ÇELİK (@aysederancelik) February 19, 2021
Sn #ÖzlemZengin siz bizim onurumuzu sorgulayacak son kişi bile olamazsınız.
Utanç verici bir konuşma.
Yaşadıklarını Artı TV'de yayınlanan "Ezo Özer ile Odak" programında da anlatan Ayşe Çelik şunları söyledi:
"(Kaldığımız) Diyarbakır Cezaevi'nde sabah saat 7-8 sularında normal bir şekilde arandık. Daha sonra kelepçelenerek ring aracına bindirildik. F tipi cezaevine getirildik. Yaklaşık 45 civarı kadındık. Büyük bir salonda toplandık. Önce birer birer, daha sonra ikişer ikişer odalara alındık. Daha sonra sıra bana geldi. Bir teyze ile beraber içeri girdik. Memurlar bana tamamen soyunmamı ve önündeki (yerdeki) kartonun üstüne geçip otur kalk yapmamı söyledi. Ben ben ne dediklerini anlamadım yani "ne yapmam gerektiğini anlayamadım" dedim. Teyzeye bak dediler. Teyze gibi bacaklarını iki yana açıp iki defa otur kalk yap dediler. Ben çok sinirlendim nasıl bir tepki vereceğimi bilemedim, böyle bir şeyi asla kabul etmem dedim. Böyle onur kırıcı bir davranışı kabul etmem mümkün değil dedim."
"Yaklaşık olarak 7-8 kadın memur vardı. Daha sonra içeriye cezaevi müdürleri bir kadın bir erkek girdi. Müdür yardımcısı olan kadın ve birkaç kadın daha içeri girdi. Müdür Yardımcısı kadın bana bunu kabul etmemem sonucunda tutanak tutacaklarını ve ceza yazılacağını söyledi. 'Prosedür böyle, yapmanız gerekiyor' dediler. Ben de 'kabul etmem' dedim. 'Böyle onur kırıcı bir davranışı kabul etmem mümkün değil. Beni normal bir şekilde arayın. Zaten aranıp geldim' dedim. Beni normal bir şekilde aradılar, daha sonra dışarı çıktık. Yalnız dediğim gibi koridorda 45 kadın vardı genç, yaşlı, çocuk... Kadınların hepsi, genç, yaşlı, çocuk birer birer o şekilde arandı. Yani ben o durumu size mümkün değil anlatmam. Hala bile anlatınca sinirleniyor, öfkeleniyorum üzülüyorum. Böyle onur kırıcı bir davranışın biz kadınlara, mahkumlara yaşatılması kabul edilemez". (HABER MERKEZİ)