Bakanlarla fotoğrafları çıkan Alagöz hakkında yeni taciz iddiası: ‘Başımı salladım, konuşmasını dinledim’

Bakanlarla fotoğrafları çıkan Alagöz hakkında yeni taciz iddiası: ‘Başımı salladım, konuşmasını dinledim’
Gazeteci Barış Terkoğlu, Aile Bakanı Derya Yanık ile fotoğraf paylaşan iş insanı Sadullah Alagöz hakkında yeni bir taciz iddiasını aktardı. 24 yaşındaki İ.S. yaşadıklarını Terkoğlu’na anlatarak, ‘Dinlemiş olmak o kadar zoruma gitti ki’ dedi.

Artı Gerçek - Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, ‘SS’ kitabından genç bir kadına tecavüz eden iş insanı Sadullah Alagöz ile ilgili yeni bir taciz iddiasını yazdı.

24 yaşındaki öğrenci İ.S yaşadıklarını Terkoğlu’na anlattı. İki yıl önce yaşadıklarını anlatan İ.S., iş bakmak için gittiği sırada Alagöz’ün sözlü tacizine uğradığını, kendisine bakanlarla çekili fotoğraflar gösterdiğini söyledi.

Terkoğlu, 17 yaşındaki E.M’nin yaşadıkları, 22 yaşındaki İ.S’nin anlattıklarıyla örtüştüğünü söyleyerek, ‘Yine ahlaksız teklif, yine devlet erkânıyla fotoğraflar, yine ısrar vardı’ dedi.

Terkoğlu’nun yazısının ilgili kısmı şöyle:

“İ.S., bugün 24 yaşında, öğrenci. İki yıl önce, yazları çalışabileceği bir iş bakıyordu. Sadullah Alagöz’le bu sayede tanıştı. Saat 17’de görüşmeye çağrıldı:

“Sekreter yanıma gelip yukarıda Sadullah Alagöz’ün beklediğini söyledi, şaşırdım, kafede garson olarak çalışmak için sahibiyle görüşmek saçmaydı.”

10-15 dakika iş hakkında konuşmuşlar. Devamını İ.S. şöyle anlatıyor:

“Sonra daha özel muhabbetlere girmeye başladı. Kendi gücünden ve buralara nasıl geldiğinden bahsetti. Ardından telefonunu açarak bana iktidardaki isimlerle fotoğraflarını göstermeye başladı, içinde tanımadığımız insan yok. Belediye başkanlarından tutun da güçlü bakanlara kadar. Yaptığı yardımları, iftarları bunları açarak gösterdi. ‘Yardım yapıyorum ki fazlasını misliyle alıyorum’ dedi.”

‘BİR ŞEYDEN FERAGAT EDEREK İSTEDİĞİN MEVKİYE GELEBİLİRSİN’

Alagöz’ün sohbeti getirdiği yeri İ.S. şöyle aktarıyor:

“Sen de küçücük bir şeyden feragat ederek istediğin mevkiye gelebilirsin. Aileni düşünsene, seni masa başı bir işte çalışırken görüp gurur duymalarını mı istersin, yoksa bir kafede komi olarak çalıştığını mı görmelerini istersin? Masa başında çalışmak istiyorsan benimle birlikte olmalısın.”

‘DİNLEMİŞ OLMAK O KADAR ZORUMA GİTTİ Kİ…’

Anlattıklarından şu dikkatimi çekti:

“‘Ankara Emniyet müdürü gelecek iki saat sonra bu iki saatte istediğimizi yapabiliriz’ dedi.”

İ.S’nin en ağırına giden ise buna tahammül etmesi olmuş:

“Bir saati geçkin bu sözlü taciz içerisinde hiçbir şey yapamadım. Başımı salladım, konuşmasını dinledim. Kapı içeriden kilitliydi. İzin isteyerek kalkmak istedim. İhtiyacım olan şey için (iş) bunlara göz yummuş olmak, dinlemiş olmak o kadar zoruma gitti ki, bunları kelimelerle ifade dahi edemiyorum. (...) Hoşça kalın dedikten sonra en ağrıma giden şeyi söyledi: ‘Şu an burada benim bu teklifimi kabul edip yatmış olsaydın seni özel şoförüm evine kadar bırakabilirdi ama sen kabul etmedin şimdilik bir buçuk saatlik dolmuşa mecbursun.’”

İ.S. her şeye rağmen o odadan çıktığını anlatıyor. Devamını şöyle aktarıyor:

“Hayatımdaki en uzun yolculuğu yaşayarak eve gittim. Halime acıdım. Yataktan çıkamadım. Ben ağladıkça annem ağladı. Özür diledi. Güçlü olamadığımız için, paramız olmadığı için özür diledi. Annemi de kardeşimi de o kadar çaresiz görmemiştim hiç.”(HABER MERKEZİ)

YAZININ TAMAMI

Öne Çıkanlar