CHP'li Öztunç: Sadece gazetecilere değil baro başkanlarına, milletvekillerine küfür ve hakaret ediyorlar

CHP'li Öztunç: Sadece gazetecilere değil baro başkanlarına, milletvekillerine küfür ve hakaret ediyorlar
Baro başkanlarının Adalet Komisyonu'nda görüşülen çoklu baro teklifine müdahil olma talebi devam ediyor. Meclis girişinde zaman zaman gerginlikler yaşandı.

Derya OKATAN


ARTI GERÇEK - 'Çoklu baro' düzenlemesinin TBMM Adalet Komisyonu'ndaki görüşmelerine katılma talepleri kabul edilmeyen ve Meclise alınmayan baro başkanlarının Meclis Çankaya kapısı önündeki bekleyişi sürüyor. Geceyi Meclis kapısında geçiren baro başkanları çeşitli illerden gelen avukatlarla basın açıklaması yapmayı planlıyordu.

BARO BAŞKANLARI MECLİS'E GİRİP TOPLANTIYA DÖNÜŞÜMLÜ KATILMAK İSTİYOR

Baro başkanları bugün saat 14.00’da devam edecek olan komisyon toplantısına katılmak istedi. Komisyon başkanı sınırlı sayıda başkanın görüşmelere katılmasını diğerlerinin dışarıda beklemesini söyledi. Baro başkanları ise meclise girip dönüşümlü olarak toplantıya katılmayı talep etti ancak kabul görmedi. 

80 baronun kararıyla bugün Ankara’da Savunma mitingi düzenlenmesi planlanıyordu. Ankara valiliği Coranavirus gerekçe göstererek mitingi yasakladı. 

Baro başkanları, Ankara girişinde olduğu gibi Meclis kapısında da polis bariyerleriyle ablukaya alındı. Meclis parkın tümüyle bariyerlerle kapatıldı. 

Meclis önüne gelmek isteyen avukatlar içeri alınmadı. Milletvekilleri araçlarıyla avukatları içeri getirdi.

'ÇOKLU BARO UYGULAMASI YARGIDA PARALEL BAROLARIN OLUŞMASINA SEBEP OLACAK'

Meclis önünde bekleyen avukatlardan Tokat Baro Başkanı Melih Yardımcı Artı Gerçek'e şunları söyledi:

"Bu demokratik hak arama yöntemlerinden bir tanesi. Meclise alınmadık gece bahçede geçirildi. Geçen hafta kısa bir yürüyüş yapmak istemiştik. Ona da izin verilmedi. 30 saati, geceyi dışarıda geçirdik. 2020 Türkiye’sinde bu manzaraların ülkemize yakışmadığını düşünüyorum. Bunlar çok kolaylıkla konuşularak anlaşılacak şeyler. Ben hem Meclis başkanımızın hem de Adalet Komisyonu başkanımızın biraz daha duyarlı olmasını temenni ediyorum. İnşallah Türkiye’ye uymayan bu manzaralardan bir an önce kurtuluruz.

Yasa teklifine baktığımızda çoklu baro uygulamasını getirdiğini görüyoruz. Biz böyle bir söylentinin ortaya çıkmasından itibaren çoklu baro uygulamasının yargıda paralel barolar oluşmasına sebebiyet vereceğini, tarafsızlığın, bağımsızlığın yitirileceği nedeniyle buna karşı olduğumuzu ifade ettik. Avukatlık yasasında tabii ki günün ihtiyacına yanıt vermeyen maddeler olabilir. Bizim istediğimiz tüm baroların görüşlerinin alınarak böyle bir düzenlemenin yapılması."

'BİR DEĞİŞİKLİK YAPACAKSANIZ BARO BAŞKANLARINI DÜŞÜNCELERİNİ ALMAK GEREKLİ'

TBB Yönetim Kurulu üyesi Sabri Çepik ise baro başkanlarının Ankara yürüyüşündeki iki gün boyunca temel ihtiyaçlarının dahi karşılanmamasına değinerek TBB'nin diğer Yönetim Kurulu Üyeleri'nin de değişikliğe karşı çıkması gerektiğini belirtti. Çepik, "Kamuoyu bizden iyi biliyor. Başkanlarımız Ankara'ya, ülkenin başkentine sokulmadılar. 27 saati aşan süre yağmur altında, soğukta; temel ihtiyaçlarını bile giderme olanakları bile tanınmadan bekletildiler.

TBMM Adalet Komisyonunda görüşülen yasada, baro başkanlarımızın düşüncelerini almak bile ihtiyacında değiller. Oysa eğer bir meslek grubu ile ilgili bir değişiklik yapacaksanız, katılımcılık gereği baro başkanlarımızın da düşüncelerini almanız gerekirdi. Türkiye Barolar Birliği çoklu baroya karşı. Türkiye Barolar Birliği'nde nispi temsilden yana olmayı düşünen tartışılması gerektiğini düşünen TBB Yönetim Kurulu üyeleri var. Bu metine ve bu değişikliğe tümden karşı olması ve karşı durması gereken yönetim kurulu üyeleri var" dedi.

'YASA TASLAĞINI BİZ HAZIRLAYIP, MÜZAKERE EDELİM'

Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın ise meslektaşları ve baro başkanları ile buluşmalarının engellendiğini ifade ederek, " Dünden beri yaşananları buradaki tablo aşağı yukarı gösteriyor. Uygulamada değişti. Ben 24:00 sıralarında bu alana geldim. Kimliğimi gösterek bu alana girdim. Ama bugün sabah itibariyle uygulama değişti maalesef. Baro başkanları ve diğer meslektaşlarım şu anda bu alana alınmıyor. Milletvekilleri bariyerin hemen arkasına geçip gelen arkadaşları araçlarına alıp, 5 metre ötedeki diğer tarafa geçip onları bırakıyorlar" dedi.

Baro yapısıyla ilgili bir değişiklik yapılması isteniliyorsa ilgili yasa taslağını hazırlayıp, Meclis'te müzakere edilmesi teklifini 19 Mayıs ve 1 Haziran'da sunduklarını belirten Aydın, " Bizde bu meseleyi burada çözmek istiyoruz. Muhatapları ile doğrudan konuşmak istiyoruz" şeklinde konuştu.

ÖZGÜR ÖZEL: SEÇİM GÜNÜ GİDİP, KAPISINDA KALDIĞINIZ BARO OLDU MU?

Baro başkanlarının yanına gelen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaşanan duruma ilişkin, "Ben utanıyorum iktidar nasıl utanmıyor, şaşkınım" dediğini aktardıktan sonra seçim günlerinde partilerin baroların kapısına gittiğini fakat Meclis'in kapısının avukatlara kapalı olduğunu belirterek, "1 gün önce Avcılar Kulübünün Başkanı'nı komisyona davet etmişler. Tutanakta,  'Beni çağırdığınız, fikrime başvurduğunuz için teşekkür ederim' diye başlıyor. Baroların 60 yıllık kanunu değiştiriyorlar. Ama baro başkanlarını Meclis'in duvarında bekletiyorlar: bu ayıp AK Parti'ye yeter."

"Yeter artık bunun kamuoyunda savunulacak bir tarafı olmadığı çok açık ortaya çıktı. Biz yine bugün komisyon başlayınca, dün akşamdan beri söylediklerinizi, hem de genel olarak meseleye bakışınızı bir kez daha savunmaya; milletin Meclisi'nin kapısını savunmaya açılmasına söyleyecek.  Dün gözümüzün içine bakamadıkları bir diyalog oldu. 'Seçim zamanı gidip de kapısında kaldığınız baro var mı' diye sorduk. Burada bir başkanımız dediki, 'Seçimlerde geliyorlar. Hepsini alıyoruz, dinliyoruz, üyelerimizde buluşturuyoruz, ev sahipliği yapıyoruz. İlk kez kapınıza geldik. Kapıda kaldık' dediğini söyledim. Bunu söyleyince kimsenin gözümüzün içine bakamadılar" dedi.

'SÜLEYMAN SOYLU BAROLARIN ORTAYA KOYACAĞI TEPKİDEN KORKTUĞUNU SÖYLEYEMİYOR'

Öte yandan Ankara Valiliği'nin 15 gün süreli yasağının Coronavirus vaka sayısının en yüksek görüldüğü diğer illerde uygulanmadığını kaydeden Özel, "En yüksek vakanın olduğu beş şehirden birisi Ankara. Fakat diğer illerde böyle bir tedbir yok. Bunun yapılması aslında çok yüksek perdelerden konuşup, 'Biz şu öyleyiz, böyleyiz' diyerek kendini anlatan Süleyman Soylu'nun acziyetini gösteriyor. Eldeki kamu gücünü, bir meslek örgütüne karşı böyle orantısız ve asimetrik kullanmanın izahı yok. Şunu diyemiyor: 'Ben baroların yapacağı yürüyüşten, ortaya koyacağı tepkinin toplumsal karşılığından korkuyorum, baş edemiyorum.' Onlarla mücadele için gözün görmediği bir virüsün arkasına sığınıyor. Türkiye bunu görür" ifadelerini kullandı.

ARTI TV ANKARA TEMSİLCİSİ SİBEL HÜRTAŞ GÖZALTINA ALINDI

Öte yandan fiziksel mesafenin korunmadığı gerekçesiyle polisin alanda bulunanlara ceza kesmek istemesiyle gerginlik yaşanıyor. Milletvekillerinin araçlarından inmesine izin verilmezken Artı TV Ankara Temsilcisi Sibel Hürtaş gözaltına alındı. Artı TV kameramanı Turgut Dedeoğluna'da fiziksel mesafeye uymadığı gerekçesiyle para cezası kesildi.

Hürtaş sosyal medya hesabından kötü muameleye uğradığını, "Gözaltındayım karakola götürülürken kötü muameleye uğradım" şeklinde duyurdu.

 

Milletvekillerine Hürtaş'a ceza kesilip bırakılacağı söylenilmesine karşılık polis aracı alandan karakola götürüldü. Bu esnada milletvekilleri ve avukatlar aracın önüne geçerek engel olmaya çalıştı. Alana çevik kuvvetleri getirildi. Gerginlik devam ediyor. Gözaltına alınan Hürtaş Kavaklıdere Polis Karakolu'nda tutuluyor.

ÖZTUNÇ: GAZETECİYE GÖZDAĞI VERMEK İSTEDİLER

CHP Milletvekili Ali Öztunç, "Sosyal mesafeye dikkat etmediği için bir gazeteci gözaltına alınıyor. Polis tarafından milletvekillerine hakaret edildi. Ben 70 bin insan tarafından seçilmiş bir milletvekiliyim. Dünyanın hiçbir demokrasisinde böyle bir muamele olamaz. Sibel burada işini yapıyor. Eğer sosyal mesafe gerekçesiyle gözaltı yapılıyorsa Meclis'te şu anda Adalet Komisyonu'nda sosyal mesafe diye birşey yok ki. 150 milletvekili ufacık bir salonda oturmuşlar, bir kanun tartışıyorlar. Sosyal mesafeye dikkat etmesi gerekirken kimse sesini çıkarmıyor. Sadece gazeteciye gözdağı vermek istediler. Bizde müdahale ettik. Polisin tavrı çok ilginç. Aralarında birkaç polis var. Onlar sadece gazetecilere değil baro başkanlarına, milletvekillerine küfür ve hakaret ediyorlar. Salgırgan bir tavır gösteriyorlar" tepkisini gösterdi. Öztunç, Ankara Emniyet Müdürlüğü ile görüştüklerini ve Hürtaş'ın gazeteci olduğunu beyan etmesi durumunda serbest bırakılacağı bilgisini aldıklarını duyurdu.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar