Celal Şengör'den İstanbul'da 7.6 uyarısı: Türkiye bağımsızlığını kaybedebilir

Celal Şengör'den İstanbul'da 7.6 uyarısı: Türkiye bağımsızlığını kaybedebilir
Prof. Celal Şengör, olası İstanbul depreminin sanayi bölgelerinden tarım alanlarına uzanan bir alanda yıkım yaratacağını belirterek "Türkiye bağımsızlığını kaybedebilir" dedi. Şengör, 1999 sonrası AKP belediyesinin deprem ödeneğini kestiğini de açıkladı.

Artı Gerçek - Yerbilimci Prof. Dr. Celal Şengör, olası İstanbul depremini büyüklüğünün 7.6'ya çıkabileceğini ve 100 bin kişinin ölebileceğini söyledi. Depremin İstanbul'un doğusunu ve güneyini de etkileyeceğini vurgulayan Şengör, "İstanbul depremi, Türkiye'nin bağımsızlığını kaybetmesiyle neticelenebilir" ifadelerini kullandı. Şengör'ün, AKP'li Kadir Topbaş döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Profesör Naci Görür'ün koorditanörlüğünü yaptığı bir deprem araştırmasına desteği kestiğini açıklaması da dikkat çekti.

Independent Türkçe'den dora Mengüç'e konuşan Şengör, İstanbul'da olası deprem için "Artık zaman iyice daraldı mı?" sorusuna, "Biz öyle görüyoruz" yanıtını verirken "Yalnız bu bir ihtimal hesabıdır. Bunu unutmamak lazım. Geçmişte İstanbul'u 500 yıl arayla deprem vurmayan zamanlar var fakat sonrası korkunç olmuş" dedi.

'7.2, 7.4, 7.6 OLABİLİR'

Şengör, "Ne bekliyoruz?" sorusuna yanıtında ise "7.6 olabilir" uyarısı yaptı:

"Bizim beklediğimiz 7,2 ile 7,4 diyorlar ama 7,6 olabilir bu. Yani "7,2 ve 7,4 arası" denmesinin sebebi bu Silivri'den itibaren kırılmaya başlayıp İzmit'e doğru gelişebilir. Hemen arkasından Tekirdağ'a doğru giden kol da kırılabilir. Çift deprem 1766'da böyle olmuştur. Fatih Camii yıkılmıştır. İstanbul'un epey zarar gördüğü biliniyor. 1509 depreminde büyük bir tsunami var. "Sular surlara tırmandı" ifadesi var. Haliç'teki ince donanma tamamen tahrip olmuştur. Ne beklediğimizi tam bilmemiz mümkün değil ama büyük bir deprem olacağı kesin."

'50 BİN DEDİLER, İKİYLE ÇARPIN DEDİM...'

Olası İstanbul depreminde kaç kişinin ölebileceği konusunda da karanlık bir tablo çizen Şengör, 2000'de yapılan tahminlerde 50 bin kişinin ölebileceğinin öngörüldüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Ben dedim ki; "İki ile çarpın"... Minimum iki ile çarpın!... Çünkü İstanbul'da deprem olduktan sonra meydana gelecek kargaşadaki ölümler hesap edilmedi. Ben dedim ki; "Büyük felaket daha sonra olacak" Yağmalar olacak, yangınlar olacak. Bu yangınların nasıl söndürüleceği belli değil. Şimdi bir Nişantaşı'nı gözünüzün önüne getirin. Normal zamanda trafikte iki adım gidemiyorsun. Bir yağmur, bir kar yağdığı zaman zaten tam rezalet, hiçbir yere gidemiyorsun değil mi? Bir de deprem olduğunu düşünün. Binaların yıkıldığını düşünün. O daracık sokaklara itfaiye nasıl girer? Değil mi? Giremez. Panik halindeki bir halkı düşün. Değil mi? Bundan yararlanmak isteyen yağmacıları düşünün. New York'ta bir gece elektrik kesildi, yağma oldu."

'TÜRKİYE BAĞIMSIZLIĞINI KAYBEDEBİLİR'

Şemgör, "Marmara Depremi sadece İstanbul’u etkilemeyecek herhalde?" sorusuna yanıtında ise Tekirdağ'dan İzmit ve Bursa'ya uzanan bir alanda yıkım uyarısında bulundu:

"Bakın fay Marmara Denizi'nin neredeyse ortasından geçiyor. İstanbul'a yakın şimdi yeni bir fay daha bulundu. Çınarcık havzasının ortasından gidiyor. Şimdi bunların herhangi bir tanesinin kırılması tabii İstanbul'da büyük yıkım yapacak ama Tekirdağ'da da yapacak. Tekirdağ-İstanbul arasındaki bölüm tamamen gidecek. E, İstanbul'un doğusu gitmeyecek mi İzmit'e kadar? O da gidecek. E, sizin bir sürü sanayiniz var orada. Marmara'nın güneyi etkilenmeyecek mi? Şiddetle etkilenecek. Bir Bursa ovasını, Balıkesir ovasını düşünün. Değil mi?

Bunların hepsi etkilenecek. İstanbul depremi, Türkiye'nin bağımsızlığını kaybetmesiyle neticelenebilir. Çünkü Türkiye'nin ekonomisi, Türkiye'nin bilgi ve becerileri bu depremin altından kalkmaya yetmeyecektir. Türkiye yardım isteyecektir. Dünya bu yardımı seve seve verir. Çünkü İstanbul mevzubahis. Philip Mansel ne diyor? "City of everbodies' desire, city of world's desire" diyor. Yani İstanbul herkesin gözünün üstünde olduğu bir şehir. Dünyanın en önemli bir kaç şehrinden biri."

'İSTANBUL BİRİLERİNİN YÖNETİMİNE GİRDİ Mİ, BİR DAHA ÇIKMAZ'

Şengör, "Ama 1999 depremi sonrası da yardım yapıldı" diyen Mengüç'e, "Evet... Ama nereye gitti bu paralar belli değil. Dolayısıyla bu kez parayı verecek adamlar "Nasıl harcayacaksınız?" diye soracaklar. Ve o sorunun hemen ardından diyecekler ki, 'Geçmişteki tecrübelerimiz pek iyi olmadı. Biz kendimiz gelip yardımcı olalım' yanıtını verdi. Büyük deprem senaryosunda Türkiye'deki uzmanlar sayısının da, eğitiminin de yeniden yapılanmaya yetmeyeceği yorumu yapan Şengör, "Avrupa diyecek ki; 'Ben adamlarımı göndereyim. Avrupa'da birinci sınıf adamlar var bunu yapabilecek.' İstanbul bu şekilde birilerinin yönetimine girdi mi o birileri çıkmaz bir daha" iddiasında bulundu.

'AYASOFYA'YA 'KILIÇ HAKKI' DERSENİZ, HANGİ YÜZYILDA YAŞIYORSUNUZ?'

Şengör, "Türkiye'de İstanbul'un bu büyük öneminin farkında olan insanlar, büyük bir azınlık. Şu andaki AKP yönetimi bunun farkında değil. Hangi yüzyılda yaşıyorsunuz? Biyoloji biliminin içine dini karıştırırsanız, Ayasofya'ya "Kılıç hakkı" derseniz hangi devirde yaşıyorsunuz? Bu korkunç cehalet İstanbul'u mahkum edecektir. Ben doğduğumda İstanbul'un nüfusu 1 buçuk milyondu. Bugün 20 milyon ya, ben daha 68 yaşındayım. Bu şehir bunu kaldıramaz!" çıkışı yaptı.

'NACİ'NİN YÜZÜNÜ GÖRMENİZİ İSTERDİM'

"Yıllardır hangi bilim insanıyla bu deprem meselesiyle ilgili konuşsam "Para yok" diyor. Yok mu para?" sorusuna yanıtında ise Şengör, İBB'nin Kadir Topbaş yönetiminde olduğu dönemde bir deprem araştırmasına mali yardımı kestiğini açıkladı:

"Profesör Xavier Le Pichon Marmara Denizi'ndeki araştırmaları benimle beraber 2000 senesinde başlatan adam, parayı bulan adam. Siz biliyor musunuz? Devlet beş kuruş para vermemiştir bizim yaptığımız araştırmalara.

Biz dedik ki, Naci Görür’e "Ağabey sen genel koordinatör ol" Bütün gemiler geliyor filan bilmem ne oluyor. Naci koordinatör... Naci en sonunda o kadar utanmış ki, Kadir Topbaş yani AKP belediyedeyken 300 küsur bin liralık bir katkı kesti. Öteki tarafta 70 milyon veriyor Avrupa. 300 küsur bin liralık katkıyı belediye vermedi, vermedi, vermedi vermedi, son gün "Vermiyoruz" dediler.

Yani o haber geldiği zaman Naci'nin yüzünü görmenizi çok isterdim. Naci, ateşli vatanperver bir adamdır. Bakın, son zamanlarda Naci işini gücünü bıraktı, televizyon televizyon dolaşıyor. Ben de diyorum ki, "Kardeşim niye böyle yapıyorsun? Yani işimiz gücümüz var burada, biz bilimimizi" yapalım. "Hayır" diyor. "Bizim, milletimize tehlikeyi anlatmamız lazım" diyor." (Kaynak)

Öne Çıkanlar