Denktaş'tan Kutlu Adalı açıklaması: Kıbrıs'ta o dönem Türkiye eliyle bir şey yapıldığında sorgulanmazdı
Kuzey Kıbrıs’ın Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın oğlu Serdar Denktaş organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in Kıbrıslı gazeteci yazar Kutlu Adalı cinayeti hakkındaki itiraflarına ilişkin konuştu. Adalı’nın öldürüldüğü yıl Kuzey Kıbrıs’ta Başbakan Yardımcısı olan ve şimdi de Lefkoşa Milletvekili olan Serdar Denktaş, Peker’in Adalı cinayetine ilişkin açıklamalarına dair "Şunu anlasın Türkiye kamuoyu: Kıbrıs'ta o dönem Türkiye tarafından direkt veya Türkiye eliyle bir şey yapıldığında çok fazla sorgulanmazdı, bir bildiği var diye" açıklamasını yaptı.
Sözcü gazetesi köşe yazarı İsmail Saymaz "Kıbrıs'ın Susurluk'u" başlıklı bugünkü köşe yazısında, Peker’in itiraflarına ilişkin Kuzey Kıbrıs’ta dönemin Başbakan Yardımcısı olan Denktaş ile görüştü. Saymaz’ın Peker’in itirafları ve Adalı cinayetine ilişkin sorularını yanıtlayan Serdar Denktaş’ın açıklamaları şöyle:
DENKTAŞ: TÜRKİYE ELİYLE BİR ŞEY YAPILDIĞINDA ÇOK SORGULANMAZ
■ Peker'in Adalı ile ilgili iddiasına dair düşünceniz nedir?
Kıbrıs'ta dönemin Cumhurbaşkanının (Rauf Denktaş) ve benim bakan olarak bilgimiz olması gerektiğini söylüyorlar. Şunu anlasın Türkiye kamuoyu: Kıbrıs'ta o dönem Türkiye tarafından direkt veya Türkiye eliyle bir şey yapıldığında çok fazla sorgulanmazdı, bir bildiği var diye. Birçok olayın içeriğiyle ilgili Kıbrıs'ta kimsenin bilgisi ve haberi yoktur.
‘SORUŞTURMA AÇALIM DA NEREYE KADAR?’
Peker, "Eken'in uzantıları yaptı" diyor. Kimdir bu uzantılar? O isimler yok. Burada Meclis'te konuşulan konulardan biri bu, yeniden soruşturma açalım diye. Açalım da, nereye kadar götürebiliriz? Bu işin başlangıç yeri Türkiye olduğuna göre o bilgilere ulaşacak mıyız? Orada bir soru işaret var hepimizin kafasında. Nasıl açığa kavuşturacağız, o belli değil.
‘ASKERİN KARIŞTIRDIĞI BİR OLAYDI, SORUŞTURMA DURDURULDU, DEVAM ETTİRMEYİN DENİLDİ’
■ Susurluk bağlantısı olabilir mi?
O dönemde de iddialar buydu. Aziz Barnabas'tan ne alındı, mağarada ne vardı; bütün bunlar bizim açımızdan cevapsız. Bilgimiz olmayan konular. Niye? Çünkü fiilen askerin karıştığı olaydı. Soruşturma durduruldu. "Devam ettirmeyin" dendi. Ne vardı, ne alındı, kime götürüldü; Kıbrıs'ta hiçbir makamın bilgisinde değil.
■ Asker Türkiye'ye bağlı olduğu için mi?
Tabi ki.
‘SUSURLUKÇULAR ÖLDÜRMÜŞ OLABİLİR’
■ Susurlukçular mı öldürdü?
Olabilir, "Kesinlikle değildir" diyemiyorum.
‘MUTLAKA TÜRKİYE BAĞLANTISI VARDIR, BAŞKA İHTİMAL DÜŞÜNEMİYORUM’
■ Başka bir ihtimal var mı?
Mutlaka bir Türkiye bağlantısı vardır. Türkiye ile buradaki elemanları ile bağlantısı vardır. Başka ihtimal düşünemiyorum.
‘ŞAŞIRMADIK’
■ Bu açıklamayı duyunca şaşırdınız mı?
Mehmet Ağar ve Korkut Eken'den bahsediyor. Bu isimler ilk defa gündemimize giriyor. "Bunlarla bağlantılıdır" diye bir şey ilk defa duyuluyor. Şaşırır mıyız? Yok. "Şaşırdım" diyeni duymadım.
‘TÜRKİYE KONUSUNDA BİR YERE VARILACAĞINI SANMAM’
■ Hükümet bir şey yapacak mı?
Soruşturma komitesi burada yetkili elemanlara soru sorabilir, cevabını alır ama Türkiye'ye sorma konusunda pek bir yere varabileceğimizi zannetmiyorum.
‘ERDOĞAN SUSUYOR’
"Peker'in açıklamaları Türkiye'nin uluslararası itibarını sarsacak aşamaya geldiği halde Cumhurbaşkanı Erdoğan susuyor. AK Parti iktidarı gelişmeleri izlemekle yetiniyor. Yargı ise kötürüm vaziyette" ifadelerini kullanan Saymaz, yazısında, Türkiye’nin demokratik hukuk devleti olmaktan her geçen gün uzaklaştığını ifade etti.
‘AKP, İKTİDARDA KALMASININ FATURASINI 84 MİLYONA ÖDETİYOR’
"Peker'in iddiaları üzerine ne soruşturma başlatıldı, ne TBMM'de bir komisyon oluşturuldu, ne de bir kişi istifasını sundu. Erdoğan'ın deyimiyle organize suç örgütleriyle aynı çuvala giren ve yeraltı dünyası liderlerini siyasi fotoğrafına kabul eden iktidar şimdi gayriresmi müttefikleri tarafından şantaja uğruyor" ifadelerini kullanan Saymaz, "AK Parti, iktidarda kalmasının faturasını demokrasiye olan bütün inancı ve hukukun son kırıntısını yok ederek, 84 milyona ödetiyor" diye yazdı.