Depremzede Çiğdem Arslan geriye kalan sekiz zeytin ağacı için direniyor: 'Buradan çıkarsam yaşayamam'

Hataylı depremzede Çiğdem Arslan’ın 40 zeytin ağacından 32’sini TOKİ kesti. Arslan, kalan sekiz zeytin ağacı için çadır kurup direnmeye başladı. DEM Parti Milletvekili Ali Bozan, “İktidar Defne’de Defneli, Samandağ’da Samandağlı kalmasın istiyor" dedi.

Depremzede Çiğdem Arslan geriye kalan sekiz zeytin ağacı için direniyor: 'Buradan çıkarsam yaşayamam'

Abidin YAĞMUR

MERSİN - Hatay’ın Defne ilçesinde yaşayan Çiğdem Arslan, 6 Şubat depremlerinde evini kaybeden binlerce insandan biri. Arslan, ağır hasarlı evinin durumuyla ilgili bugüne kadar sağlıklı bir bilgi alamazken bir de özel mülkü olan zeytinliğini kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldı.

Defne ilçesine bağlı Ballıöz Mahallesi’ndeki arazisinde 150 yıllık 40 zeytin ağacı bulunan Arslan, bir sabah bahçesine gittiğinde ağaçlardan 32’sinin kesildiğini gördü. Arslan, ağaçları kimin kestiğini araştırırken karşısına TOKİ çıktı. TOKİ yetkilileri, toplu konut alanına gidecek bir yol projesi için Arslan’a haber vermeden, yasal hiçbir yola başvurmadan ağaçları kesmişti. Arslan, kıyımdan geriye kalan sekiz zeytin ağacını koruyabilmek için arazisine çadır kurdu ve nöbet tutmaya başladı.

DEM PARTİ'DEN DESTEK ZİYARETİ

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili Ali Bozan, Hatay il ve ilçe yöneticileri ile birlikte Çiğdem Arslan’ı eyleminin 28'inci gününde ziyaret etti.

Milletvekili Bozan, yapılanın iktidar eliyle gasp olduğunu belirterek, halkın yöneticilerden malını korumaya çalıştığı bir dönemin yaşandığını vurguladı.

İktidarın, Hatay’ın demografik yapısını değiştirmeye yönelik çaba içinde olduğunu söyleyen Bozan, şunları söyledi:

"Keşke bu yaşanılanlara devletin bir kurumunun ihmali diyebilsek. Bunların hiçbiri ihmal değil, kasıtlı yapılan şeyler. Temel amaç; burada günlük yaşamı olabildiğince zorlaştırıp burada yaşayan yurttaşların buradan çıkmasına neden olmak. Defne’de Defneli kalmasın, Samandağ’da Samandağlı kalmasın istiyorlar. Burada yaşayan bir yurttaş başka bir yere gittiğinde sudan çıkmış balığa benzer. Burada yaşayan yurttaşlar, ‘biz kültürümüzle ancak burada yaşayabiliriz’ diyor.”

'HANGİ ACIYA DAYANACAĞIZ?'

Zeytin ağaçları için direniş nöbetini sürdüren Çiğdem Arslan da, şunları anlattı:

"Bizim arazimizle ilgili acil kamulaştırma kararı yok. Kamulaştırma kararı da yok. Valiliğin ‘geçici el koyma kararı’ varmış ama bizim bundan da haberimiz yok. 28 gündür hastalığıma rağmen ilkel koşullarda ağaçlarım için mücadelemi veriyorum. Ben bu durumda yaşayamam. Buradan çıkarsam yaşayamam. O yüzden ben burada çadırda ölürüm. Yetkileri yok. Yetkiyi kazandıkları zaman gelsinler kepçeyle çıkarsınlar. Başka çıkar yolunuz kalmadı artık. Çünkü çok yorulduk. Depremden bu yana 18 ay geçti. Biz hangi acıya dayanacağız?”

deprem hatay Zeytin dem parti