Devletin unuttuğu asker ve polis aileleri konuştu
PKK'nin alıkoyduğu asker ve polislerin aileleri Diyarbakır’da açıklama yaptı. Devletin ilgisizliğinden yakınan aileler, PKK’ye de 'Çocuklarımızı serbest bırakın' çağrısı yaptı.
Remzi BUDANCİR
ARTI GERÇEK- 24 Temmuz 2015 ile 21 Eylül 2016 tarihleri arasında PKK tarafından alıkonulan asker ve polislerin aileleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan'ın katılımıyla İHD Diyarbakır Şube binasında basın toplantısı düzenledi.
İKİ ASKERİN AKIBETİ BİLİNMİYOR
Toplantıda konuşan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan toplam 12 asker ve polisin alıkonulduğunu söyledi. Bunlardan 10 kişiden bilgi alabildiklerini, 2 kişinin akıbetini ise bilmediklerini ifade eden Türkdoğan, "İHD olarak uzun yıllardan bu yana bu şekilde alıkonulan çok sayıda asker, polis ve sivilin teslim alınmasını gerçekleştirmiş ve aileleriyle buluşturmuş durumdayız. Ancak ilk defa üç yıla yaklaşan bir süredir alıkonulan asker ve polislerin teslimini gerçekleştiremedik. Bunun elbette sebepleri vardır. En önemli sebep devam eden silahlı çatışma ortamı ve savaştır" dedi.
"İHD OLARAK ASKERLERİ TESLİM ALAMAYA HAZIRIZ"
İHD olarak alıkonulan asker ve polisleri her zaman teslim alabileceklerini ve bu konuda her türlü girişimde bulunmaya devam edeceklerini belirten Türkdoğan, cumhurbaşkanı adayları ve siyasi partilere şu çağrıda bulundu: "7 Haziran’da mesajları yayınlanan polis ve askerlerin sesine kulak verin. Onlar bu ülkenin vatandaşları ve güvenlik görevlileridir. Onların serbest bırakılması için gerekli her türlü girişimde bulunun ve onlar yokmuş davranmaktan vazgeçin. Özellikle siyasi parti liderlerine ve temsilcilerine sesleniyoruz. Alıkonulan asker ve polisleri gündeminize alacak mısınız? Ne zaman onlardan bahsedeceksiniz? Bir çağrımız da PKK'yedir: Bu insanların sağ salim bırakılması için sorumluluk almalıdır."
AİLELERDEN PKK’YE: ÇOCUKLARIMIZI SERBEST BIRAKIN
Türkdoğan'ın ardından yakınları PKK tarafından alıkonulan aileler söz aldı. Çocuklarının suçsuz olduğunu ve kimsenin ölmesini istemediklerini belirten anneler, devletin ilgisizliğinden yakındı. PKK'ye de seslenen aileler, "Çocuklarımızı serbest bırakın" çağrısı yaptı.
24 Temmuz 2015 tarihinde Diyarbakır-Bingöl karayolunda alıkonulan polis memuru Vedat Kaya’nın annesi Emine Kaya. Kürtçe konuştu. Gözyaşları eşliğinde "Ne suçumuz var" diyen Kaya, "Son yayınlanan görüntülerde oğlum yok. Ne olduğunu bilemiyoruz. Oğlumu serbest bıraksınlar" dedi.
13 Ağustos 2015 tarihinde Diyarbakır-Lice karayolunda kaçırılan er Sedat Sungur’un annesi Şirin Sungur da Kürtçe konuştu. Türkçe bilmediğini ifade eden Sungur, "Oğlumu serbest bıraksınlar. Barış istiyorum, kimsenin kanı akmasın istiyorum" diye konuştu.
2 Ekim 2015 tarihinde Dersim-Pülümür karayolunda alıkonulan er Müslüm Altuntaş’ın annesi Songül Altuntaş tepkiliydi. Kendisinin de Kürt olduğunu ifade eden Altuntaş tepkisini "Oğlumu devlete asker diye gönderdim. Çocuklarımız devlete hizmet etmedi mi? Bizlerin bu devlete hiç faydası olmadı mı? Kimin elinden ne geliyorsa yapsın. Bayram geldi, ama biz bayramı yaşamıyoruz" dedi. Gözü yaşlı bir şekilde PKK’ye de çağrı yapan Altuntaş, "Çocuğum kendi isteği ile askere gitmedi. Kimseye zararı yoktu. Artık yeter, bırakın oğlumu. Kim askerden kaçabilir? PKK'ye sesleniyorum; çocuklarımız görevlerini yapıyordu. Ben de Kürdüm, ciğerimi yakacaklarsa hakkımı savunmasınlar. Yeter artık 3 yıl oldu" sözleriyle dile getirdi.
KILIÇDAROĞLU’NA "BİZİM İÇİN YÜRÜYÜN" ÇAĞRISI
18 Eylül 2015 tarihinde Dersim-Erzincan karayolunda alıkonulan astsubay Semih Özbey’in babası Semih Özbey, 6 bayramdır oğlundan haber alamadığını söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na "Siz adalet için yürüdünüz, bizim için de yürüyün" çağrısı yapan Özbey, "Çocuklarımıza kavuşamamanın ızdırabıyla her gün ölüyoruz. PKK’dan çocuklarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz. Bu çağrımızın son çağrı olmasını istiyoruz" dedi.
"KARDEŞİMİN AKİBETİNİ BİLMEK İSTİORUM"
12 Aralık 2015 tarihinde Şırnak merkezde alıkonulan uzman çavuş Ferdi Polat’ın akıbeti bilinmiyor. Ailesi bu güne kadar haber almış değil. Basın toplantısına Ferdi Polat’ın ağabeyi Musa Polat da katıldı. 26 aydır kardeşinin akıbetine dair bilgi alamadıklarını ifade eden Musa Polat, "Kardeşime ne oldu bilmiyorum. İnfaz ettiyseniz cenazesini verin, bir mezarımız olsun. Sizin evladınız olsa ne yaparsınız? Ses, görüntü hiçbir şey yok. Herkes elini vicdanına koysun. Kilometrelerce yoldan geliyoruz kimse sesimizi duymuyor. Bayramı yaşayamıyoruz" diye konuştu.