Eğitim Sen: Beyaz önlük dayatılırsa karşı çıkacağız

Eğitim Sen: Beyaz önlük dayatılırsa karşı çıkacağız
MEB'in yeni eğitim yılında öğretmenlerin beyaz önlük giymeye teşvik edileceğini açıklaması, eğitimcilerin tepkisini çekti. Eğitim Sen Başkanı Nejla Kurul, asıl hedefin kadın öğretmenler olduğunu söyledi. Kurul, dayatma olursa karşı çıkacaklarını belirtti.

Osman ÇAKLI


İSTANBUL – Milli Eğitim Bakanı (MEB) Yusuf Tekin, 2023-2024 eğitim ve öğretim yılında öğretmenlerin beyaz önlük giymesi uygulamasının hayata geçeceğini söyledi. Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre öğretmenler, "rol model olmaları bakımından" beyaz önlük giymeye teşvik edilecek.

Tekin’in ‘beyaz önlük’ çıkışını eleştiren Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Başkanı Nejla Kurul'a göre, bakan ve bakanlık, "öğretmenlerin okula yakışır şekilde gitmediğini" düşünüyor. Nejla Kurul, önlük uygulamasının zorunlu tutulması durumunda ise Eğitim Sen olarak çeşitli eylem biçimleriyle karşı çıkacaklarını açıkladı.

‘İKTİDARIN OKUL YAŞAMINA MÜDAHALESİ’

Eğitim emekçileri sendikalarının tepkisine neden olan MEB düzenlemesi, öğretmenlere göre “masum” değil. Öğrenci ya da öğretmenlerin önlük giymesinin kurala bağlanması, önce teşvik sonra da “dayatma” ile okullarda beyaz önlük giydirilmesi, Eğitim Sen Başkanı Nejla Kurul’a göre "iktidarın okul yaşamına müdahalesi" anlamına geliyor.

Öğretmenleri tek tip kıyafete ‘teşvik’ etmenin çok otoriter ve aynı zamanda popülizmden beslenen bir yönünün olduğuna değinen Kurul, “Öğretmen, öğrencinin gözünden giysi çeşitliliğinden vazgeçtiğinde, öğrenciye tek bir kıyafetin rol modelliğini yapar. Kıyafetin aynılaşması, okullarda bu kez tek tip sınırları siyasal iktidar tarafından çizilmiş düşüncenin ve pratiğin tek tipleşmesine yol açar. Kimi zaman Türkiye'yi ’yarı açık cezaevine’ benzetmenin okullarda da demokratik olmayan tek tip kıyafet zorunluluğu ile ilgili var. Ki cezaevlerinde haksız ve hukuksuz biçimde tutulanlar tek tip kıyafeti reddediyorlar” dedi.

‘ASIL HEDEF KADIN ÖĞRETMENLER’

Önlük uygulaması ile asıl hedefin kadın öğretmenler olduğunu düşündüğünü söyleyen Kurul'a göre, Bakan Tekin ya da 'siyasal iktidar', öğretmenlerin "okula yakışır" kıyafetler giymediğini düşünüyor... Kurul, öğretmenlerin kıyafetlerini seçme iradesine sahip olduklarını vurgulayarak şöyle konuştu:

'EĞİTİMDE ŞİDDET SARMALININ DOZUNU ARTIRIR'

“Öğretmenlerin kıyafetini seçme iradesinin ve yeterliliğinin sorgulanması, öğretmenlerin değersizleştirilmesini kamuoyunun gündemine taşır. ‘Doğru dürüst giyinmeyen bir öğretmen nasıl benim çocuğumun eğitimini verir’ sorusuyla, velinin öğretmenlerin hayatına müdahale etmesinin, şikâyetlerin önü açılır. Bu eğitimde şiddet sarmalının dozunu artırır. Öğretmenleri değersizleştiren bu yaklaşım çok yanlıştır. İkincisi, otoriter kişileri, aşırı muhafazakâr kimi kesimleri asıl rahatsız eden konunun kadın öğretmenlerin giysileri olduğunu düşünüyorum.”

‘ÖNLÜK GİYDİRİLEREK KAPATILMA DÖNEMİ’

Kadın öğretmenlerin pantolon giyemediği, etek boyunun santim santim ölçüldüğü, kılık kıyafet belirlemesinin yapıldığı dönemlerden "önlük giydirilerek kapatılma" dönemine gelindiği yorumunu yapan Kurul, yalnızca yazma, konuşma değil, giyinme özgürlüğü ile de kendini ifade etme özgürlüğünün yok edildiği bir süreçten geçtiklerini söyleyerek şöyle devam etti:

"Okuyucuların konuyu daha etraflıca değerlendirmesi için şunu ifade edelim: Öğretmenler ‘isterlerse’ beyaz önlük giyiyorlar zaten, bu konuda bir sorun yok. Küçük yaş gruplarıyla, renkli boya ve kalemlerle çok uğraşan, yazı tahtası kalemlerini çok kullananlar, laboratuvar ve meslek liselerinde işliklerde çalışan öğretmenler kendi giysilerini korumak için önlük giyebiliyorlar. Önlük giymek bu bağlamda okul türü, öğretmenin branşı, çocukların yaşı ile ilgili olarak bir ihtiyaca karşılık geldiği düşünülebilir.”

EĞİTİMİN GERÇEK SORUNLARI: ‘AÇ ÇOCUKLAR, ÇOCUK İŞÇİLİĞİ VE EŞİTSİZLİĞİ’

Eğitimdeki gerçek sorunların nitelikle ilgili olduğunu hatırlatan Kurul, eğitimciler olarak en önemli gündemlerinden birinin de bu sorun olduğunu ifade etti:

“Eğitimin niteliği giderek düşüyor. Kalabalık okullar, sınıflar, okula aç giden çocuklar, okulda ücretsiz içme suyunun olmaması, okul ikliminin öğrenciler açısından demokratik olmaması, deprem bölgesindeki çocukların eğitime erişememesi, çocuk yoksulluğu, çocuk işçiliği, kız çocuklarının toplumsal cinsiyet eşitsizliği cenderesi içine alınması, anadili farklı olan çocuklar mülteci çocuklar gibi devasa sorunları var eğitimin.”

‘ÖĞRETMENLER KENDİNİ İFADE EDECEK DEMOKRATİK ORTAMI BULAMIYOR’

Eğitim emekçilerinin maaş artışlarının da enflasyonun gerisinde kaldığını hatırlatan Kurul, öğretmenlerin geçinemediğini, kirasını ödeyemediğini, bir ev sahibi olma cesaretini artık gösteremediğini ve okulda kendini açık biçimde ifade edemediğini de belirtti:

“Genç öğretmenlerin büyük kentlerde yaşayabilmesi bu maaşlarla neredeyse mümkün değil. Böyle öğrencilerin ve öğretmenlerin gerçek sorunları varken Bakanlığın veliler ve öğrenciler nezdinde öğretmenleri ‘kendine yaraşır giysi giyenlerle’, ‘giymeyenler’ olarak ayrıştırmasına izin vermeyeceğiz.”

‘KARŞI ÇIKACAĞIZ, SEYİRCİ KALMAYACAĞIZ’

Milli Eğitim Bakanlığı’nın önlük zorunluluğu getirmesi durumunda ise Eğitim Sen olarak ‘dayatmayı’ kabul etmeyeceklerini ve çeşitli eylemlerle karşı çıkacaklarını söyleyen Kurul, “Bu zorlama ile okullarda bu çağda öğretmenlerin ‘ak önlüklü olanlar’ ve ‘önlük giymeyi reddedenler’ olarak bölünmesine seyirci kalmayacağız. Tüm sendikaları bu bağlamda da ortak mücadeleye çağıracağız. Okullarda öğretmenler, rengârenk giyinerek kamusal, bilimsel, laik, çoğul ve demokratik bir Türkiye’nin resmini anlatacaklar” diye konuştu.

Öne Çıkanlar