Erdoğan’ın yurtlarda ‘açık var’ ama ‘sorun yok’ sözleri kafaları karıştırdı
Mehmet Y. Yılmaz, T24’teki köşe yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yurt sorunu eylemlerine dönük açıklamalarını kaleme aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, "Yurt sorunu yoktur, parklarda yatanlar aynen Gezi Parkı olayı" dediğini, ancak hemen peşinden de "Öğrencilerimizin barınmaları açısından 2 yılın ardından bir açık ortaya çıktı" ifadesini kullandığını yazan Yılmaz, kafasının karıştığını söyledikten sonra şu soruyu sordu:
"Açık var" ise sorun nasıl "yok" olabiliyor?"
Yazısına "Erdoğan'ın ‘sorun var dersen var olur, yok dersen yok olur’ şeklinde özetlenebilecek kamu yönetimi düsturu demek ki yurt konusunda da böyle bir sonuç veriyor. Sorun yok ama açık var. Erdoğan, rakamlarla doldurduğu konuşmasında ‘2 yılın arkasından otaya çıkan açık’ konusunda bir sayı vermekten kaçındı" sözleriyle devam eden Yılmaz, bu konudaki rakamları da Leyla İlhan'ın Dünya'daki haberinden veriyor:
"İstanbul'daki 51 üniversite ve 5 meslek yüksekokulunda 1 milyon 800 bin öğrenci var.
Buna karşılık İstanbul'daki yurt yatağı sayısı 100 binin biraz altında.
İstanbul'daki üniversite öğrencilerinin yaklaşık 600 bini şehir dışından gelenler.
Bunun dışında yabancı öğrenci sayısında da artış olduğu biliniyor.
Yani en az 500 bin öğrenciye yurt yatağı yok, bunlar ev kiralamak zorunda.
Ev kiralarındaki artış da hesaba katıldığında Erdoğan'ın söyledikleri ile hayatın gerçeklerinin birbirini tutmadığı da ortada."
Yılmaz yazısına şöyle devam ediyor: "’Sorun olmayan açık’ işte böyle ortaya çıkıyor. Erdoğan'ın unuttuğu şu ki bu 500 bin öğrenci ve ailelerinin içinde kendisine oy verenler de var.
Neresinden baksanız toplamın yarısı olmalılar çünkü son seçimde oyu bu kadardı. Ve onlar oy verdikleri insanın, kendi sorunları karşısında nasıl olup da bu kadar duyarsız olabildiğini, sorunu yok sayabildiğini merak ediyor olmalılar.
Saray'da yaşadıkça, halkın gerçek sorunlarından uzaklaşılıyor demek ki. Seçim araştırmalarının ipuçlarını vermeye başladığı dip dalga, işte böyle halktan kopuşlarla oluşur.
Sonra istediğin kadar sokakta kalanlara "Gezici bunlar" de, kimse inanmaz. En başta da o çocukların aileleri inanmaz.
Siyaset, sorunlara çözüm bulmak için yapılır, müteahhit beslemek için değil. Bu gerçeği Erdoğan da öğrenecek, az kaldı."