HDP'li Sait Dede: Faşizm bugün Hakkari'deyse yarın Ankara'nın göbeğindedir
ARTI GERÇEK- Hakkari’nin Derecik ilçesinde, Yeşilova (İsyan) köyünden eski köyleri Anadağ’a (Bêruh) palamut toplamak ve piknik yapmak için giden 3 gence saat 15.00 civarında askerlerce ateş açıldı. Açılan ateş sonucu 16 yaşındaki Özcan Erbaş sırtına isabet eden kurşunla yaralandı. Yaralı halde 3 saat bekletilen Erbaş, Derecik'teki askeri birlikte yapılan müdahaleye rağmen hayatını kaybetti.
'ASKERLER ÖZCAN'I VURDUKTAN SONRA SINIRA DOĞRU 5-6 KİLOMETRE SÜRÜKLEMEYE ÇALIŞMIŞ'
Erbaş'ın vurulmasıyla ilgili Artı TV yayınlanan Haber Aktüel'e bağlanan HDP Hakkari Milletvekili Sait Dede, Özcan Erbaş'ın vurulduğu köyün bir sınır köyü olmadığını söyledi. Erbaş'ın askerlerce vurulduğunu söyleyen Dede, "Köy sakinleriyle görüştük, akrabalarıyla görüşük. Herhangi bir uyarı olmamış. Daha önce yasaklanan, buraya girilemez denilen bir yer de değil. Vurulduktan sonra yanındaki 3 genç yaralı olan Erbaş'ı almaya çalışmış ancak asker izin vermemiş. Hatta oraya panzer yerleştirmişler ki köydeki yakınları da müdahale etmesin" diye konuştu.
"Askerler Özcan'ı 5-6 kilometre sürüklemeye çalışmışlar ki 'sınırın öbür tarafına götürelim ve diyelim ki efendim biz sınırı geçmeye çalışırken vurduk.' Yalnız oradaki gençlerin köylülere haber vermesi üzerine köylüler oraya toplanmış," diyen Dede, " Askerlerle yaklaşık 3 saatlik bir tartışma yaşamışlar. 3 saat boyunca Özcan orada yaralı bir şekilde bekletilmiş. Daha sonra köylüler kendi imkanlarıyla Dereceik'e götürmüşler. Derecik'te bir devlet hastanesi bulunmuyor. Hatta onu da söyleyeyim, 2015'te halesi yapılmış, 500 günde bitirilmesi gerekirken hâlâ bitirilememiş. Oradaki askeri birliğe götürmüşler, orada müdahale edilmiş ama kurtarılamamış. Oradan Hakkari'ye otopsi için götürüldü," şeklinde konuştu.
'VALİLİK, GÜVENLİK GÜCÜ OLMANIN ZIRH OLDUĞUNU, NASILSA YARGILANMAYACAĞINI BİLİYOR'
Konuya ilişkin açıklama yapan Hakkari Valiliği, "kaçakçı" olarak lanse ettiği çocukların havaya açılan ateş sonucu yaralanıp yaşamını yitirdiğini ileri sürdü.
Valilik açıklamasına değinen Dede, "Şunu baştan söyleyim, valiliğin bütün açıklamaları aynı. Hakkari bölgesinde gerçekleşen bütün olaylarda aynı açıklamayı yapıyorlar. Yok efendim, işte bu gençler yurt dışından yurt içine giriş yapmaya çalışmışlar, işte havaya uyarı ateşi açılmış, havaya uyarı ateşi açıldığı için muhtemlen bu çocuk orada vurulmuş. Muhtemelen vali şunu demek istiyor: Bu çocuklar havada top oynuyorlar, havada yaşıyorlar. Daha önce burada yine bir katledilme olayı yaşandı. Orada da valilik açıklaması 'kurşun sekmesi', 'uyarı atışı'. Yani bire bir, hedef gözetilerek, direkt, hedefe yönelik vurulduğu bellidir. Yani bizim demek istediğimiz şudur: Valilik bu tip olaylarda bir kılıf bulmaya çalışıyor. Açıklama skandal. Güvenlik gücü olamanın zırh olduğunu, nasılsa yargılanmayacağını biliyor, "dedi.
"Hatta açıklamada, sözlü ikaza riayet edilmediği söyleniyor," diye devam eden Dede, "Madem sözlü ikaz yapılıyor, bu çocuk yanınızdadır. Yan sesle ne kadar uzağa ulaşabilirsiniz? Ayrıca buradaki valiliğiin şöyle bir yanı da var: Olay basına yansımadığı takdirde açıklama yapmıyor. Yani eğe biz Twitter'da paylaşmasak, basın olayın üzerine gitmese valilik açıklama yapmayacak," fadelerini kullandı.
Dede sözlerini, "Daha önce de Kürt coğrafyasında insanlar evlerinin yanında, tarlasında vuruldu ve bunu yapanlar ceza almadı. Onlar ceza almadığı için yen vurulmalarda da bunlardan cesaret alınıyor. Bunun topyekün bir siyaset olduğunu da görüyoruz. Çünkü valilik hemen bu olaya arka çıkyor ve bir kılıf bulmaya çalışıyor. Yani olay ortada. Diyelim ki orada biri sınırdan geçmiş, bu vurulma nedeni midir? Bu inanları katletme nedeni midir? Özcan'ın yanında ya da üzerinde bir şey bulundu mu? Neyin kaçakçılığını yapmış? Valilik üstünü örtmeye çalışsa da biz bu olayın peşini bırakmayacağız," şeklinde sürdürdü.
'FAŞİZM BUGÜN HAKKARİ'DEYSE YARIN ANKARA'NIN GÖBEĞİNDEDİR'
Dede, yaşanaları gündemdeki yargı reformu tartışmalarıyla birlikte yorumladı ve şu ifadeleri kullandı:
"Kürdistan'da yaşananları ben Kürt düşmanlığına bağlıyorum. Nerede bir köylü bulursan vurabilirsin, içeri atabilirsin, gözaltına alabilirsin, kimse senden hesap sormaz. Yargıya ve kolluk kuvvetlerine de bu görev verilmiş. Ve bu milliyetçilik hamasetleriyle, savaşla ayakta durmaya çalışıyor. İkincisi yargı reformu. Organize suç örgütü liderleri dışarıda, tweet atanlar içeride. Bu iktidar da diğer iktidarlar gibi ana temasını Kürtlere düşmanlık üzerinden oluşturuyor.Bütün Kürtlerin ve demokrasi güçlerinin şunu görmesi gerekiyor: Bizim bu hükümetten bir beklentimiz olamaz. Reform dediği yerde her gün muhalifleri susturmaya çalışıyor. Kürtleri yok etmeye çalışan bir hükümetle karşı karşıyayız. Bunu Kürt halkına da açıkça söylüyorum. Hükümet şunu bilsin, ondan önceki hükümetler de bunu denedi ama bir yere varamadılar. Bunlar da bir yere varmayacaklar. Topyekün bir demokrasi cephesi hattının kurulması lazım. Çünkü bugün iktidar Kürteri katlediyor, Kürt coğrafyasında yasaklara başlıyor, öbür gün İzmir'de, Ankara'da, İstanbul'daki muhalifleri yok etmeye çalışıyor. Faşizmin bir sınırı yok. Faşizm bugün Hakkari'deyse, öbür gün Van'dadır, Samsun'dadır, yarın Ankara'nın göbeğindedir."
[tweet ="1333698073864728576"]