Gazeteci Müftüoğlu: Bu sabah özgür basın çalışanları bir kez daha hedef alındı

Gazeteci Müftüoğlu: Bu sabah özgür basın çalışanları bir kez daha hedef alındı
Gözaltına alındıktan dört gün sonra serbest bırakılan gazeteci Dicle Müftüoğlu, gazetecilerin bugün gözaltına alınmasının hakikati karartma çabası olduğunu söyledi.

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörlerinden Dicle Müftüoğlu, 3 Haziran günü ifade vermek için gittiği Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltına alındı. Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan bir soruşturma kapsamında Van Cezaevi’nde bulunan meslektaşlarına para gönderdiği için "Örgüte finans sağlamak" iddiasıyla suçlanan Müftüoğlu, dört günlük gözaltıdan sonra "Adli kontrol tedbiri" şartıyla serbest bırakıldı.

Gözaltı sürecine ve sonraki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunan Müftüoğlu, kendisiyle birlikte farklı kentlerden gözaltına alınanlardan 9’unun tutuklandığını belirterek, "Gerekçesiz dört günlük gözaltının kendisi dahi işkence ve hukuksuzluk halidir" dedi. 

PSİKOLOJİK BASKI

Nezarette tutulduğu dört günde kendisine bir nevi psikolojik baskı uygulandığını söyleyen Müftüoğlu, "Sizi bu yolla bir nevi terbiye etmeye çalışma hali. Dört gün bir gazetecinin ya da herhangi bir insanın özgürlüğünden alıkonulmasının hukuksuzluk olduğunun altını çizmek isterim" dedi. 

‘GÜLÜNECEK BİR HİKAYE…’

SEGBİS ile verdiği ifadede kendisine yalnızca gazeteci arkadaşları Nedim Türfent ve Ziya Ataman’a para gönderilmesinin sorulduğunu söyleyen Müftüoğlu, "Normalde gülünecek bir hikaye. Hukuksuzluğun geldiği yeri gösteren bir tablo. Yine gazetecinin gazeteciyle temasını engelleyen bir hareket. Bu aynı zamanda Nedim ve Ziya şahsında diğer tutuklulara dair önlerine set örme durumu diyebiliriz. ‘Biz kişileri tutuklamakla yetinmedik, onlarla herhangi bir dayanışma sergileyen diğer insanlara da savaş açtık’ diyorlar. Ben bu operasyonu böyle yorumluyorum" diye konuştu.

‘HUKUKTA KARŞILIĞI YOK’

Gazeteci olarak meslektaşları ile dayanışmak amaçlı, mektup ve kart gönderdiğini, kimi zaman bunun maddi bir desteğe de dönüşebildiğini belirten Müftüoğlu, şunları söyledi: "Bunun önüne geçmeye çalışıyorlar. Hem içerideki kişiyi iyice kriminalize edip başka bir kefeye sokmaya çalışıyorlar, dışarıdaki insanlara da tedirginlik ve korku atmosferi uygulamaya çalışıyorlar" diye konuştu. Cezaevinde tutuklu bulunan birine para göndermenin suç olduğuna dair hukukta karşılığının olmadığını belirten Müftüoğlu, her an her şeyin sözde "yasal bir kılıfla" suç olarak gösterilebildiğini ifade etti. Müftüoğlu, "Sizin gönderdiğiniz parayla cezaevinde bir tutuklu sadece kantinden alışveriş yapabiliyor. Küçük ihtiyaçlarını karşılamaya yeten bir durum. Bu örgütsel bir finansa dönüşme olasılığının, karşılığının, mantıki bir dayanağı yok" dedi. 

‘ENGELLERİ AŞMAYA ÇALIŞCAĞIZ’

Son yıllarda gazetecilere yönelik baskılara dikkat çekmek için DFG olarak çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Müftüoğlu, "Gazeteci, meslektaş dayanışmasını yaratmaya çalışıyoruz. Bu tarz operasyonlarla bu meselelerin önüne geçilmek isteniyor. Gazeteciler arasında son yıllarda artan bu dayanışmanın önüne geçilmeye çalışılıyor. Bunu kabul etmeyeceğiz. Şu an dört duvar arasında tutulan 60’ı aşkın meslektaşımızla dayanışmayı sürdüreceğiz. Dışarıda da bu şekilde meslektaşıyla dayanıştığı için ya da mesleğini yaptığı için baskı altına alınan gazetecilerle dayanışmayı sürdüreceğiz. Bizi her ne kadar çeşitli operasyonlarla, göz altılarla yıldırmaya çalışsalar da biz aslında bu dayanışmanın yaşattığını biliyoruz ve bu dayanışmayı büyüterek basın ve ifade özgürlüğünün önündeki engelleri aşmaya çalışacağız" dedi. 

GAZETECİLER BİR KEZ DAHA HEDEF ALINDI

Diyarbakır’da bugün gazetecilere yönelik düzenlenen operasyona da değinen Müftüoğlu, "Kürt basınına yönelik bu sabah saatlerinde de bir operasyon düzenlendi. Gerçekleri halka ulaştırmak amacıyla çalışmalarını yürüten özgür basın çalışanları bir kez daha hedef alındı. Evlerine düzenlenen baskınla en az 16 arkadaşımız gözaltına alındı. Bu operasyon aslında hakikati karartma çabasıdır. Biz özgür basın çalışanları olarak yıllardır süre gelen tüm bu baskı cenderesine karşı sözümüzü söylemeye, hakikatleri halka ulaştırmaya devam edeceğiz. Yıllardır dile getirdiğimiz ‘Özgür basın susmayacak’ sözü bir slogan değil, bizim çalışma düsturumuzdur. Bu temelde çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Gözaltına alınan tüm arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Tüm gazetecileri ve meslek örgütlerini de, basın ve ifade özgürlüğü için tek ses olup, bu operasyona karşı seslerini yükseltmeye çağırıyoruz" diye konuştu.  (MA)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar