Gözaltındaki 41 kişi açlık grevinde

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'ya destek eyleminde gözaltına alınan 41 kişi için İHD 'İşkence gördüler' dedi.

Gözaltındaki 41 kişi açlık grevinde

GÜNCEL - KHK ile atıldıkları işlerine geri dönmek için başlattıkları açlık grevinde 151. günü geride bırakan akademisyen Nuriye Gülmen ve eğitimci Semih Özakça'ya destek olmak için Cumartesi günü İstanbul Beşiktaş'ta düzenlenen eylemde gözaltına alınan 43 kişiden 2 çocuk serbest bırakıldı. Aralarında İHD İstanbul Şube Başkanı Av. Gülseren Yoleri'nin de bulunduğu 41 kişi ise Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde tutuluyor.

AÇLIK GREVİDELER VE İFADE VERMİYORLAR

Bugün ifadeleri alınmaya başlanan 41 kişinin tamamının açlık grevinde olduğu öğrenildi. Emniyet'teki ifade işlemleri sırasında susma hakkını savunan insan hakları savunucularının tamamının ifade işlemlerinin ardından bugün ya da yarın adliyeye çıkarılması bekleniyor.

AVUKATLAR DA GÖZALTINDA

Bu arada, Halkın Hukuk Bürosu avukatları gözaltına alınanların bir an önce adliyeye çıkarılması için Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde savcının odasının önünde oturma eylemine başladı. Eyleme müdahale eden polis Ayşegül Çağatay ve Özgür Yılmaz adlı avukatları gözaltına aldı.

İHD: GÖZALTINDAKİLERE İŞKENCE YAPILIYOR

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Beşiktaş'ta cumartesi günü Nuriye ve Semih eylemine yönelik polis saldırıları ve aralarında İHD İstanbul Şube Başkanı Av. Gülseren Yoleri'nin de olduğu gözaltılara ilişkin dernek binasında basın toplantısı düzenledi.

İHD Eş Genel Başkanı Av. Eren Keskin, AİHM'in Nuriye ve Semih'in serbest bırakılması için yapılan başvuruyu reddettiğini hatırlatarak, AİHM'in son dönemlerde devletler mahkemesi gibi çalıştığını belirti. Keskin, "İç hukukun tüketilmesini istemek, özellikle Türkiye gibi bir yerde iç hukukun olduğunu savunmaktır. AİHM çok iyi biliyor ki Türkiye devleti hem kendi iç hukukunu hem de uluslararası hukuk kurallarını ayaklar altına almıştır" dedi. Son saldırıları AİHM kararlarıyla doğrudan ilişkisi olduğunu kaydeden Keskin, "AİHM bu kararıyla Nuriye ve Semih'i ölüme terk etmiştir" dedi.

10 SAAT TERS KELEPÇELİ BEKLETİLDİLER

Keskin, Cumartesi günü gözaltına alınan insan hakları savunucularının 10 saate yakın elleri arkadan kelepçeli şekilde arabada bekletildiğini, yoğun fiziki işkenceye maruz kaldıklarını, özellikle kadınların kadın polisler tarafından taciz edildiğini aktardı.

NURİYE VE SEMİH'İN ADI BİLE YASAK

Kadıköy'de cuma günü yapılan eylemde gözaltına alınan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilcisi Ümit Efe de o gün yaşadıklarını şöyle anlattı: "Biz Nuriye ve Semih için 100. günden itibaren hem Kadıköy hem de Beşiktaş'ta basın açıklaması ve yürüyüş gerçekleştiriyorduk. Son derece barışçıl bir eylem. İki emekçinin işlerine geri dönmesini dillendiren açıklamalar yapıyoruz. Bu hafta Süreyya Operası önüne varmadan şüpheli şahıs denilerek GBT uygulaması yapıldı. Yasal bir gerekçe sunulmadı. Bizim gözaltına alınmamız hukuk dışıydı. Kötü bir şekilde darp edildik. Nuriye ve Semih adının geçmesi bile yasaklanmıştı. Hiçbir zaman bu kadar kötü dönemler yaşamadık. İnsan hakları mücadelesi asla boyun eğmeyecektir. Bu keyfi uygulamalar, polis terörü bizi sindiremeyecektir."

AVUKATLARIN GÖZLERİ ÖNÜNDE İŞKENCE

Av. Hüseyin Boğatekin de gözaltına alınanlara avukatların gözleri önünde işkence yapıldığını söyledi. İnsan hakları savunucuları 10 saat boyunca ters kelepçeli halde araçta bekletilirken, tüm girişimlerine rağmen diyalog dahi kuramadıklarını söyleyen Boğatekin, "Arkadaşlarımız faşizme karşı susma haklarını kullandılar, yemek yememe haklarını kullandılar. Buna rağmen 10 saat boyunca su ve şeker vermediler. İşkence artık sokağa inmiş durumda. Herkes hak savunucularına sahip çıkmak zorundadır" dedi.

'GÜLSEREN KAYIPLARIMIZIN AVUKATI'

Cumartesi annelerinden Hanım Tosun da yaptığı konuşmada, "Gülseren bizim kayıplarımızın avukatı. Gülseren insan hakları savunucusudur. Gülseren'le birlikte gözaltına alınan herkesin serbest bırakılmasını istiyorum" dedi.

Gözaltında katledilen Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak da "Gülseren adalet, insan hakları savunucusudur. Hukuku simgeler. İnsan hakları savunucularını susturmanın özel bir amacı var. Hükümet hak arayanları, adalet arayanları susturduğunda geleceğini güvence altına alabileceğini düşünüyor. İnsanlık suçu işleniyor. İnsan hakları savunucularının ve adalet ararken gözaltına alınanların koşulsuz serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi.

'BENİ EVLATSIZ BIRAKTILAR, AVUKATSIZ BIRAKMASINLAR'

Gözaltında kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız ise şunları söyledi: "22 yıldır oğlunu arayan bir annenin avukatı gözaltına alınıyor. Ben isterdim ki 22 yıldır benim oğlumu devlet arasın. Ama öyle olmadı, biz bu kurumlarla birlikte çocuklarımızı aradık. Beni evlatsız bıraktılar. Avukatsız bırakmazlar. Onlar insan yaşamına karşı, bizlerse insan yaşamını savunuyoruz. Avukatlarımız ve insan hakları savunucuları derhal serbest bırakılsın" dedi.

20 SAAT HABER ALINAMADI

İHD adına açıklamayı okuyan Şube Sekreteri Leman Yurtsever, Beşiktaş'ta gözaltına alınan ve aralarında İHD Şube Başkanı Av. Gülseren Yoleri ile Yönetim Kurulu üyesi Doğan Özkan'ın da bulunduğu 43 kişinin avukat görüşünün engellendiğini, yaklaşık 20 saat boyunca arkadaşlarından haber alamadıklarını belirtti.

Eylem yasaklarının bir an önce kaldırılması çağrısı yapan Yurtsever, "Demokratik ve yasal haklarımızı kullanmak bir haktır, bu hakkımızı ihlaller sona erinceye dek her yerde her koşulda kullanmaya devam edeceğiz" dedi.

İHD GENEL MERKEZİ'NDEN AÇIKLAMA

Öte yandan, İHD Genel Merkezi de yazılı açıklama yaparak Av. Gülseren Yoleri'nin gözaltına alınmasını kınadı. İHD, "Silahsız ve saldırısız bir şekilde sadece düşüncelerini açıklamak için basın açıklaması yapmak isteyen Gülseren Yoleri ve diğer arkadaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmalarını talep ediyoruz" dedi.

İHD gözaltılar Nuriye Gülmen Semih Özakça istanbul emniyet müdürlüğü