HDP'li Buldan: 'AİHM kararı bizi bağlamaz' diyen Erdoğan’a soruyoruz: Sizi ne bağlar? Darbe hukuku mu?

Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı 'AİHM kararı bizi bağlamaz' diyen Erdoğan'a seslendi.

HDP'li Buldan: 'AİHM kararı bizi bağlamaz' diyen Erdoğan’a soruyoruz: Sizi ne bağlar? Darbe hukuku mu?

Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Pervin Buldan partisinin grup toplantısında konuşuyor. Buldan, "AİHM kararı bizi bağlamaz" diyen Erdoğan’a soruyoruz: Sizi ne bağlar? Darbe hukuku mu sizi bağlar? Bu kararı ya uygulayacaklar ya uygulayacaklar! Başka bir çıkış yolu dönüş yolu yoktur, başka bir alternatif asla yoktur" dedi.

Buldan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

'HALK AKP İKTİDARININ GİTMESİ İÇİN SEÇİMİ BEKLİYOR'

"2020 yılı çok zor bir yıl oldu. Bir yandan faşizme karşı direniş, diğer yandan da Covid'le mücadele yılı oldu. Umudumuzu ve cesaretimizi yitirmedik, kararlılığımızdan vazgeçmedik. 2021'i önemli bir kazanım yılına çevireceğimizi ifade etmek isterim. Yeni mücadele programımızla birlikte sokaklarda, parlamentoda, tarlada, fabrikada halkımızla birlikte olacağız.

Halklarımızı krizden kurtarmak, ülkenin geleceğini güçlü ve nitelikli demokrasiyle, özgürlük hukukuyla, sosyal adaletle buluşturmak temel mücadele alanımızdır. Sorumluluğumuz büyük ve ağırdır ama halkımızdan ve ilkelerimizden aldığımız güçle bu sorumluluğumuzu yerimize getireceğimizden kuşkunuz olmasın. Biz çizgimizden, demokratik siyaset ısrarımızdan vazgeçmeyeceğiz.

Tehditlere kulak asmadık, asmayacağız, örgütlülüğümüzü ve mücadelemizi geliştireceğiz. 6 milyonun iradesini yok sayanlara ve karşısında duranlara 12 milyon olarak çıkacağız.

Kaybettiklerini gördükleri için iktidar arayış içinde küçük ortağıyla birlikte. 7 Haziran'ı 31 Mart'ı bir daha yaşamamak için her türlü hile ve hurdaya başvurma peşindeler. Ortaklar gizli kapaklı görüşmeler yapıyorlar, biliyoruz, görüyoruz. Türkiye'nin yönetimine aday olan HDP'yi devre dışı bırakabilir miyiz arayışındalar.

Tüm bu hukuksuzluklar iktidar bloğunun seçim kampanyasıdır. Muhalefete düşmemek için halkı korkutma, muhalefeti bölme ve çatıştırma içindeler. Ne yaparlarsa yapsınlar kaybedecekler! Dünyada halk iradesinin önüne geçecek bir formül yok. Sandık mühendisliği yapmaya çalışanlara hatırlatırız, en iyi mühendis halktır. HDP'nin siyasetteki gücünü ve etkisini engelleyemeyeceksiniz. HDP'siz bir siyaset hayali kuranlara: Halk sizin olmadığınız bir ülke hayalini çoktan kurdu, sabırsızlıkla sandıkları bekliyor. Halk, AKP iktidarının gitmesi için seçim bekliyorum. Erken seçim olmak üzere iktidardan, AKP-MHP ittifakından kurtulmanın yolu sandıktır.

'SİZE BURADAN EKMEK ÇIKMAZ, HDP BİLDİĞİNDEN ŞAŞMAZ'

Kobane davası da siyasi bir davadır ve demokratik siyasete kurulan bir kumpastır. Kendisini siyaseten kapatmış olanlar bu ülkeye faydası olmayanlar demokratik siyaseti 15 Temmuz'un darbeci ruhuyla tasfiye etme planı yapıyorlar. Karşımıza siyasetle çıkamayan iktidar bloğu, emrindeki yargı ve güvenlik mekanizmasını kullanarak HDP ile savaş içine girmiştir.

Hafta sonu Esenyurt ilçe binamıza baskın düzenlendi. Kapısı kırılarak içeri girildi binamızın. Provokasyon amaçlı olan bu baskın partimizi, demokratik siyasetin dışına çekmeye yönelik komploların devamıdır. HDP, gençlerin, kadınların, farklı toplumsal kesimlerin, inançların ve halkların bütün renkleriyle bir arada olduğu bir Türkiye tablosudur. Partimiz, kuruluğundan beri tek eve dahi ateş düşmesin, toplumsal barış sağlansın diye Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için mücadele eden tek partidir. Partimiz, Sayın Öcalan'ı barışçı bir çözüm adresi, iradesi ve imkânı olarak gördüğünü her platforma açıkça dillendirmiştir ve geri durmamıştır bu yaklaşımından.

2013-15 yılları arasında bu iktidar çözüm için İmralı'da Sayın Öcalan'la görüşmeler yürüttü. 2015 yılında Dolmabahçe'de bu görüşmelerin bir aşaması olarak heyetimizle devlet ve hükümet heyeti bir mutabakat metni açıkladı. Bunlara rağmen ilçe binamızın içindeki görüntüleri sosyal medya üzerinden yaygınlaştırıp partimizi Sayın Öcalan üzerinden terörize etmeye çalışanlara sesleniyoruz: Size buradan ekmek çıkmaz, HDP bildiğinden şaşmaz. Devletin güvenlik bürokrasisini siyasallaştıranlar, hukuk ve demokratik hakları çiğneyenler hukuk önünde halka yaptıklarının hesabını verecekler.

'DARBE HUKUKU MU SİZİ BAĞLAR?'

Demirtaş'ı da Yüksekdağ'ı da İdris Baluken'i de Leyla Güven'i de tutuklu bulunan tüm arkadaşlarımızı serbest bırakın. AİHM kararı bizi bağlamaz diyen Erdoğan'a soruyorum: Sizi ne bağlar? Darbe hukuku mu bağlar? AİHM kararını tanımayarak Kürtlere yaşam ve siyaset alanı bırakmayarak yüzünüzü Avrupa'ya dönemezsiniz çünkü yüzünüz olmaz. AB ile ilişkileri ilerleteceğiz diyen iktidara hatırlatmak isteriz. Zamanın başbakanı da AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer demişti, gereğini o zaman yapmadılar. İktidardan gitmelerinin yolunun Kürt sorununun çözümsüzlüğünden geçirdiler. AB'nin yolu Kürt sorunun demokratik çözümünden geçer. AİHM kararının uygulamasından geçer, adalet ve hukuk sisteminden, düşünce ve ifade, demokrasiden ve barıştan geçer. AB'nin yolu İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanmasından, tecritin kaldırılmasından, kayyımların kaldırılmasından, tekçilikten değil, çoğulculuktan geçer. İktidarın bu adımları atacak iradeye sahip olmadığını biliyoruz. Demokrasiye, Kürt'e eleştirile düşman, adalete düşman iktidar bırakın AB'ye üyeliği, kıyısından bile geçemez. AB'ye üyelik süreci iktidar değişimiyle mümkün olur. Türkiye halkları bu değişimi başaracak güce sahiptir.

'BU İKTİDARIN ÜRETTİĞİ TEK ŞEY KRİZ'

Ekonomide yaşananlar milyonları ilgilendiriyor. Bu iktidarın ürettiği tek şey kriz. Ekonominin ne hale geldiğini görüyoruz. Kriz her geçen gün ağırlaşmaktadır. Bu ülkede insanlar geceleri aç yatıyorsa, gidecek yer bulamıyorsa, yarınlara miras olarak yoksulluğu bırakıyorsa o ülke çöküyor demektir. İsraf, torpil, yolsuzluk, rant, işsizlik, açlık ve yoksulluk kavramları TC tarihinin hiçbir döneminde bu denli dile getirilmemiştir. İşsizlik, açlık ve yoksulluk adeta bu dönemde zirve yapmıştır. Çıkıyorlar işsizliğin azaldığını iddia ediyorlar. Rakamlar vererek insanların kafasını karıştırıyorlar. İnsanlar umudunu yitirdiği için iş başvurusu yapmıyor, iktidar da bunu kullanıyor. Dün esnafların kredi borçlarını 6 ay erteleyeceğini açıkladılar, kendi yandaşlarının borçlarını sıfırlayan iktidar bunu lütuf gibi sunuyor. Esnaf bir yıldır pandemiden iş yapmadı. Çözüm tümüyle silmek olmalıdır borçları.

'AŞININ TEDARİĞİ DERHAL SAĞLANMALIDIR'

Sanırsınız ki muhalefetteler ve iktidara gelince söyleyeceklerini yapacaklar gibi konuşuyorlar. İktidarlar ve yapmadıkları bir sürü şey var, istikrar adalet yok. Kriz var, toplumsal, siyasal alanda, yaşamın her alanında kriz var ve ortada hiçbir şey yok. Demokrasi, hukuk, adalet yok ve bunlar olmadan istikrar olmaz. Halkı yalnız bırakmadık diyorlar. Saray ahalini yalnız bırakmamış olabilirsiniz ama halktan para topladınız, işsizlikle baş başa bıraktınız halkı. İşçi ve emekçiyi, kadın çalışanları da Covid-19'dan sonra Kod 29 vurdu.

50 milyon aşı gelecek dediler, 3 milyon geldi. 10 milyon gelecek dediler, 6,5 milyon geldi. Bir dedikleri diğerine uymuyor iktidarın. Çünkü artık yönetemiyorlar. Aşının tedariği derhal sağlanmalıdır, bilgiler kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

'HDP TEKÇİLİĞE KARŞI ÇOĞULCULUĞUN ADI OLMAYA DEVAM EDECEKTİR'

21 Ocak tarihi 1921 Anayasası'nın 100. yıl dönümüydü. Türkiye halklarının çoğulcu yapısını yansıtan bir anayasaydı. Tekçiliğe karşı çokçuluğu savunan fikirlerin dönemsel bir tarihiydi. 24 yılındaki anayasa ve diğer anayasalar 21 anayasasına karşı reddi miras yaparak Türkiye'yi derinleşen sorunların içine attı. Otoriter anlayışlara teslim etmeye çalıştılar. Biz HDP olarak Türkiye halklarının yeni bir anayasaya, demokratik anayasaya en çok ihtiyacı olan dönemde 1915'le yüzleşerek cinsiyet özgürlüğünü ve eşitliğini esas alarak 1921 anaysasının çokluğu esas alan ruhunu tekrar tartışmanın zamanı geldiğini düşündüğümüzü ifade etmek isterim. 21 anayasasında olduğu gibi çoğulcu bir anayasayı yapabiliriz. Bugüne demokratik bir gözle bakmak için bu elzemdir. Bu kapsamda HDP tek adam ve tek kimlikçi otoriter anlayışlara karşı çokluğu esas alan demokratik anayasasının adresidir. HDP tekçiliğe karşı çoğulculuğun adı olmaya devam edecektir.

'SİZ O BİN ODALI KAPIDAN İÇERİ BİR GİRDİNİZ VE BİR TÜRLÜ ÇIKAMIYORSUNUZ'

Son olarak, iktidarın küçük ortağı bugün bize şöyle dedi: HDP'nin ön kapısından giren arka kapıdan Kandil'e çıkar. Bizim tek bir kapımız var, o da barışa ve demokrasiye çıkar. Aydınlığa halklara çıkar, sizin gibi nereye çıktığı belli olmayan bin odalı kapımız yok. Siz o bin odalı kapıdan içeri bir girdiniz ve bir türlü çıkamıyorsunuz, çıkamayacaksınız da. Size cevabımız budur.

mhp HDP chp akp muhalefet Pervin Buldan