Hukukçulardan protesto: Siz kimsiniz TBB Başkanı'nı, TTB Başkanı'nı görevden alacaksınız?

Hukukçulardan protesto: Siz kimsiniz TBB Başkanı'nı, TTB Başkanı'nı görevden alacaksınız?
Avukat Sezin Uçar'ın hedef gösterilmesini protesto etmek için bir araya gelen hukuk örgütleri Prof. Fincancı'nın da gözaltına alınmasına tepki gösterdi: "Sırf kendi iktidarını var edebilmek için yapılan kötülüktür."

Yağmur KAYA

İSTANBUL - Avukatlar, meslektaşları Sezin Uçar'ın 'kimyasalcı' diye hedef gösterilmesini ve Aryen Turan'ın İzmir Barosu Genel Kurulu'nda yaptığı konuşma nedeniyle saldırıya uğramasını İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde bir araya gelerek protesto etti.

İstanbul Barosu'nu 22-23 Ekim tarihlerindeki genel kurulu Oda TV'de "Kimyasalcılar kaybetti Atatürkçüler kazandı" şeklinde haber yapılmış, ikinci olan grup avukat Sezin Uçar'ın kimyasal silah görüntülerine dair konuşması üzerinden hedef gösterilmişti. Yine İzmir Barosu Genel Kurulunda Avukat Aryen Turan bir grup tarafından hakarete uğradığı konuşmasının sonunda, "Jin, Jiyan, Azadî-Kadın, Yaşam, Özgürlük" sloganı attığı için fiziki saldırıya uğrama riskiyle karşı karşıya kalmıştı.

AYTAÇ: HANİ DARBEYE KARŞIYDINIZ?

Açıklamada avukat Kemal Aytaç, sözlerine Türk Tabipler Birliği (TTB) Genel Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın gözaltına alınmasına tepki göstererek başladı. Aytaç, yurttaşların açlık, işsizlik ve yoksullukla mücadele ettiğini, ülkenin yaşanmaz hale geldiğine dikkat çekti. AKP'nin gücünü kaybettiği ve ülkeyi yönetemez hale geldiğini söyleyen Aytaç, bu nedenlerle baskısını artırdığını söyledi.

Prof. Dr. Fincancı'nın 200 bine yakın hekimin oyuyla TTB Genel Başkanı seçildiğini ifade eden Aytaç, Fincancı'nın sözlerinden dolayı, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de çağrı ve talimatları sonucu gözaltına alındığını anlattı.

Ankara Başsavcılığı'nın Fincancı'nın TTB Başkanlığı görevine son verilmesi için de Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurmasını hatırlatan Aytaç, iktidarın kendinden olmayanı, kendisi gibi düşünmeyen yurttaşı, "Terörist, vatan haini" olarak suçlandığını ve bunun açık bir faşizm olduğunu söyledi. Aytaç, "Şebnem hoca daha gözaltındayken Cumhuriyet Başsavcılığı aymazlıkla utanmadan sıkılmadan görevine son verilmesi için talimat yazıyor. Hangi hakla, hangi hukukla siz kimsiniz! Bizim seçtiklerimizi görevden alacaksınız! Hani darbeye karşıydınız. Sizden farklı söz söyleyen herkes vatan haini, terörist ilan edilmekte gözaltına alınıp tutuklanmakta... Bunu kabul etmiyoruz! Bu nasıl kindir, nasıl anlayıştır. Sırf kendi iktidarını var edebilmek için yapılan kötülüktür" diye konuştu.

KÜÇÜK: KABUL ETMİYORUZ

Aytaç ardından söz alan Türkiye Barolar Birliği Genel Sekreteri Veli Küçük ise şunları söyledi: "Basın mensuplarının maruz kaldığı hukuksuz soruşturmalar, gözaltılar; meslek örgütlerinin TTB Başkanının bir suçlu gibi gözaltına alınmasını asla kabul etmiyoruz."

HAMBAT: ODA TV GAZETECİLİĞİN EN TEMEL İLKESİNE AYKIRI DAVRANDI

Konuşmaların ardından basın açıklamasını Avukat Meral Hambayat okudu. Hambayat, şöyle konuştu: "22-23 Ekim tarihlerinde İstanbul Barosu genel kurulu yapılmış ve Av. Filiz Saraç başkanlığa seçilmiştir. Genel Kurul sonuçlarının yayımlanmasının hemen ardından Oda Tv, "Kimyasalcılar kaybetti Atatürkçüler kazandı" şeklinde bir haber başlığı altında üyemiz Av. Sezin Uçar’ı hedef göstermiştir."

'YALAN HABERLE HEDEF HALİNE GETİRİLDİ'

"Öncelikle meslektaşımız İstanbul Barosu'nun 2022 yılında yapılan genel kurulunda hiçbir listeden aday olmamasına rağmen ​​Oda Tv sırf meslektaşımızı hedef göstermek için gazeteciliğin en temel etik ilkelerinden biri olan hakikatin ve doğru bilginin topluma aktarılmasına aykırı davranarak yalan haber yapmış; yaptığı yalan haberde de meslektaşımızı hedef haline getirerek ayrıca halkı kin ve düşmanlığına tahrik suçunu işlemiştir."

'MESLEKTAŞLARIMIZ HEDEF GÖSTERİLDİ'

"Diğer yandan yine aynı tarihlerde yapılan İzmir Barosu Genel Kurulunda ÖHD İzmir Şube üyemiz ve aynı zamanda genel merkez yöneticimiz Av. Aryen Turan konuşması boyunca bir grup tarafından hakarete uğramış, tehdit edilmiş ve konuşması kesilmeye çalışılmıştır. Yine konuşmasının sonunda söylediği “Jin Jiyan Azadi” sloganı sebebiyle aynı grup tarafından fiziki saldırıya uğrama riskiyle karşı karşıya kalmıştır. Yaşanan bu olay baro genel kuruluyla sınırlı kalmamış meslektaşımız yaptığı açıklama sonrasında hem ulusal kanallarca hem de Ümit Özdağ ve başka kişilerce hedef haline getirilmiştir."

'MÜNFERİT OLAYLAR DEĞİL'

"Aynı tarihlerde İstanbul'da ve İzmir'de yaşanan bu iki benzer olay ve sonrasında yaşananlar münferit olaylar değildir. İktidarın söylem ve pratikleri sebebiyle ülkede derinleşen faşizmin ve tekçi rejimin sonuçlarından biridir. Yine benzer şekilde bu saldırıya maruz kalan her iki meslektaşımızında kadın olması tesadüf değildir. Bu olaylar hem iktidarın hem erkek yargının pratikleriyle yaygınlaşan kadın düşmanlığının baro genel kurullarında vücut bulmuş halidir. Bu mesele hem kadına hem de farklı etnik varoluşlara tahammül edememenin bir sonucudur. Bu da totaliter düşüncenin dışa vurumudur. Çünkü totalitarizm sadece teklik ister; başka düşünce ve yaşama tahammülü yoktur.

"Bizler tüm bu saldırılara karşın aşağıda imzası bulunan hukuk kurumları olarak bu iki olayla ilgili suç duyurusunda bulunup faşizmle ve kadın düşmanlığıyla mücadelemizin başta hukuk alanı olmak üzere her alanda süreceğini yineliyoruz."

Öne Çıkanlar