İHD'den Çukurova Bölge Hapishaneleri Raporu: 'Tecrit en üst seviyeye çıkarıldı'

İHD'den Çukurova Bölge Hapishaneleri Raporu: 'Tecrit en üst seviyeye çıkarıldı'
İHD Adana Şubesi, Hapishaneler Komisyonu tarafından hazırlanan Çukurova Bölge Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu’nu açıklandı. Raporda, en temel insan haklarının dahi askıya alındığını ve mahpuslar üzerindeki tecridin en üst seviyeye çıakrıldığı aktarıldı

ADANA - İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Hapishaneler Komisyonu, ekim, kasım, aralık aylarını kapsayan cezaevlerindeki hak ihlalleri raporunu dernek binasında açıkladı. Rapor, Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi, Kürkçüler 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi, Kürkçüler 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi, Osmaniye 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi ve Osmaniye 2 Nolu Kapalı Cezaevi gelen başvuruları kapsadı.

İHD Adana Şubesi Hapishaneler Komisyonu Sözcüsü Aziz Sarı, cezaevlerinde en temel insan haklarının dahi askıya alındığını ve mahpuslar üzerindeki tecridin en üst seviyeye çıkarıldığını belirtti. Sarı, işkence yasağı, sağlık ve tedaviye erişim hakkı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, haberleşme özgürlüğü, ifade özgürlüğü gibi çok sayıda hakkın ihlal edildiğini söyledi.

'ORTAK ALAN FAALİYETLERİ YAPTIRILMIYOR'

Tutukluların hapishane koşullarında sosyalleşebilmesi, infaz sürelerinde sosyal ilişkilerden kopmamaları, bedensel ve ruhsal sağlıkları açısından ortak alan faaliyetlerinin büyük önem arz ettiğini dile getiren Sarı, "Pandemi ile birlikte başlayan süreçte mahpusların ortak alan faaliyetlerinin yaptırılmaması mahpusların içinde bulunduğu tecrit koşullarının ağırlaşmasına neden olmuştur. AİHM, tamamen duyusal yalıtma ile birlikte bütünüyle sosyal yalıtmanın kişiliği tahrip edeceğini ve güvenlik veya başka gerekçelerle haklı gösterilmeyecek bir insanlık dışı muamele biçimi oluşturacağını belirtmiştir" dedi.

KİTAP, DERGİ VE GAZETE YASAKLARI

Hapishanelerde kitaplara getirilen kısıtlamalar, dergi ve gazetelere getirilen yasaklamalar nedeniyle tutukluların bilgi ve kanaatlere ulaşma özgürlüğü ve haber alma hakkından faydalanamadığını vurgulayan Sarı, bu uygulamalara derhal son verilmesini istedi.

'DAHA FAZLA TELEFON HAKKI SAĞLANMALI'

Ailelerinden, uzak bölgelere sürgün edilen tutuklularla kapalı görüş yapabilmek için uzun seyahatler yapmak durumunda kaldığını dile getiren Sarı, "Bu durum tutuklu ailelerinin sağlığını da riske atmaktadır. Bu sebeple mahpuslara daha fazla telefon hakkı sağlanmalı ve en azından ziyaretçi listesindeki herkesle telefon ile görüşebilme imkanı sağlanmalıdır" diye konuştu.

'AĞIR HASTA TUTUKLULAR TAHLİYE EDİLMELİ'

Hasta tutuklu ve hükümlülerin durumuna dikkat çeken Sarı, " Ağır hasta tutukluların infazları durdurulmalı ve derhal tahliye edilmeleri için gerekli işlemler yapılmalıdır. Yine bütün hasta mahpusların insan onuruna yakışır bir şekilde eksiksiz olarak tedavileri sağlanmalıdır. Hukuka aykırı olan Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik ile hapishane idarelerinin mahpuslara karşı sınırsız yetkiyle donatılarak keyfi kararlar alabileceği uygulamalar gerçekleştirilmektedir. Bu uygulamaya derhal son verilmelidir" dedi.

CEZAEVLERİNDEKİ HAK İHLALLERİ

Sarı, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini şöyle sıraladı:

1-Kürkçüler Cezevinde temizlik malzemelerinin çok nadiren verildiği, temizlik materyallerinin genellikle mahpusların kendi imkanlarıyla kantinden yüksek fiyatlara satın aldıkları, çeşme suyunun içilir olmadığı ancak maddi imkanı olmayan mahpusların kireçli çeşme suyu içmek zorunda kaldıkları, yine duş için günde yalnızca 1 saat sıcak su verildiği, tüm bu durumların sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmadığı tespit edilmiştir.

2 -Her iki cezaevinde de mahpuslarca istenilen gazete, dergi ve yayınların keyfi olarak verilmediği, özellikle Yeni Yaşam Gazetesinin okunmasının bilinçli olarak engellenmeye çalışıldığı, mektupların gelip gitmediği ya da çok geç gelip gittiği, Kürkçüler Hapishanesinde son dönemde kitap kota sayısının düşürüldüğü ve televizyon kanal sayısının da azaltıldığı, Osmaniye Hapishanesinde ise telefon görüşmeleri sırasında mahpusların cezaevine ilişkin olumsuz durumları aktarmaya başladıkları an kurumu kötüledikleri ve yalan yanlış bilgi verdikleri gerekçesiyle telefon görüşmesinin anında kesildiği, mahpusların bu şekilde bilgi edinme, haber alma, haber verme haklarının ihlal edildiği ve dış dünya ile ilişkilerinin kesilmeye çalışıldığı tespit edilmiştir.

3-Pandemi nedeniyle kaldırılmış olan sosyal aktivitelere devam edilmediği, sosyal aktivite olarak mahpusların sadece sohbet haklarından yararlandırıldığı, ancak spor ve sanatsal faaliyetlere ve atölyelere izin verilmediği, mahpusların cezaevi yetkililerinden sanatsal, sosyal etkinlikler talep ettiklerini fakat taleplerin keyfi bir şekilde yerine getirilmediği, yine kitap sayısına keyfi bir şekilde sınırlama getirildiği ve mevzuata uygun kitapların dahi mahpuslara verilmediği tespit edilmiştir.

4-Ağırlaştırılmış hapis cezası hükümlüsü bazı mahpusların sosyalleşmesinin önüne geçilerek günde sadece bir saat tek başına havalandırmaya çıkmalarına izin verildiği, aynı şekilde bu kişilerin sosyal aktivitelere de katılmalarına izin verilmediği, 25 yıldan fazla hükümlü olan bazı mahpusların ise tek kişilik koğuşlarda tutuldukları, kendilerine adeta tecrit uygulandığı tespit edilmiştir.

5-İdare ve Gözlem Kurullarının mahpusların koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik haklarından yararlanıp yararlanmayacaklarına yönelik iyi halli olup olmadıkları kararı verirken soyut ve subjektif yorumlarda bulundukları, politik temelli yargılamalar neticesinde kesinleşen hapis cezası bulunan mahpuslar açısından pişman olduklarına dair beyan istenildiği, bu sebeple birçok mahpusun, denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme haklarından mahrum bırakıldığı, bazı mahpusların cezalarının infazı bir yılın altına düşmesine ve hiçbir disiplin cezasının olmamasına rağmen İdare ve Gözlem Kuruluna yazılan dilekçeleri cevapsız bırakılarak mahpuslara yönelik ayrımcılık yapıldığı ve mahpusların yaşamış oldukları bu belirsizlikten dolayı psikolojik sıkıntılar yaşadıkları tespit edilmiştir.

6-Kürkçüler Hapishanesinde hastaneye sevklerde ağız içi arama yapıldığı, bu uygulamayı kabul etmeyen mahpusların hastaneye sevkinin gerçekleştirilmediği, hastaneye sevk edilenlere ise ağız kontrolü yapıldığı, kontrollerin çıplak el ile eldiven takılmadan gerçekleştirildiği, dişlerinin zarar gördüğü, ağız kontrol usulünün güvenlik önleminden ziyade kötü muamele aracı olarak kullanıldığı, mahpusların ise bu uygulamayı gayrı insani buldukları için yapılan ağız içi arama uygulamasına maruz kalmamak amacıyla ağır hasta mahpuslar da dahil mahpusların hastaneye gitmek istemedikleri, ağız içi aramayı kabul etmedikleri için uzun süredir hastane sevkleri yapılmayan birçok mahpusun ciddi sağlık problemleri yaşadıkları ve ağız içi aramayı kabul etmeyen mahpuslar hakkında disiplin cezaları verildiği yapılan görüşmeler sonucu tespit edilmiştir.

7-Kürkçüler ve Osmaniye Hapishanelerinde son bir yıl içerisinde sayısız sevk/sürgün gerçekleştirildiği, bu sevk/sürgün öncesi mahpuslara bilgi verilmediği, bazen kıyafetlerini toplamaya dahi izin verilmediği, sevk/sürgünün yapılacağı gün mahpusların bu durumdan haberdar oldukları, götürülecekleri hapishanenin söylenmediği, mahpusların genellikle ailelerinden uzak hapishanelere ve özellikle yoğun izolasyonun uygulandığı S, Y ve Yüksek Güvenlikli Hapishanelere sevk/sürgün edildikleri tespit edilmiştir.

8-Kürkçüler F Tipi ve Osmaniye T Tipi Kapalı Hapishanelerinde 27.11.2023 tarihi itibariyle 2-3 mahpustan oluşan gruplar halinde 5’er günlük açlık grevi başlatıldığı, mahpuslar tarafından açlık grevine başlanma sebebi olarak başta İmralı Ada Hapishanesinde uygulanmaya başlanan ve ardından tüm hapishanelere yayılan tecrit ve izolasyonun son bulması amaçlı olduğu heyetimize aktarılmıştır. Kürkçüler F Tipi Kapalı Hapishanesinde açlık grevinde bulunan 10 mahpusa 11 gün hücre cezası verildiği, mahpusların vitamin taleplerinin karşılanmadığı, kendilerine sadece şeker, tuz ve karbonat verildiği yine Osmaniye T Tipi Kapalı Hapishanesinde açlık grevinde bulunan 3 mahpustan 2’sinin Kırşehir S Tipi diğerinin Samsun Kavak S Tipi Kapalı Hapishanelerine sürgün edildikleri tespit edilmiştir. (ARTI GERÇEK)

Öne Çıkanlar