KCDP: Kadın+ların mücadelesi eşit bir dünya yaratıncaya dek devam edecek
İstanbul'un dört bir yanından bir araya gelen Kadın+lar, 'Kadınların yaşamak istiyoruz çığlığını duymayanların, 'katliamlar azalıyor' söylemlerinde bulunmaya hakları yok' dedi.
Yağmur KAYA
ARTI GERÇEK- Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP), kadın cinayetlerine dikkat çekmek amacıyla Beşiktaş Barboros Meydanı'ndan bir araya geldi.
İstanbul'un dört bir yanından gelen kadınlar, erkekler tarafından katledilen kadınların fotoğrafının bulunduğu mor renkte flamaları taşıdı.
"Asla yalnız yürümeyeceksin" diyen kadınlar, İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
Pandemi nedeniyle fiziksel mesafenin korunduğu eylemde, "Aşağı bakarsanız gökkuşağını görmezsiniz", "Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizimdir", "Boğaziçi direniyor" yazılı pankartı yer aldı.
"Rabia Naz'a, Nadira Kadirova'ya ne oldu?" diye sormaktan vazgeçmeyeceklerini vurgulayan kadınların eylemi alkış, zılgıt ve sloganlar atarak başladı.
Eylemde söz olan KCDP Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, "Bir zamanlar kadın cinayetleri de yok diyorlardı, şimdi LGBTİ+'ları da yok sayıyorlar. Fakat biz hep birlikte varlığımızı göstereceğiz. O kadar fazlayız ki, bizi yok sayanlar meydanları nasıl zaptettiğimizi görsünler" dedi.
Konuşma esnasında Kadın+lar, sloganlarla "Lezbiyen mezbiyen var" diye Kav'ın konuşmasına eşlik etti.
28 GÜNDE 28 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ
Şubat ayında, 28 günde 28 sekiz kadının erkekler tarafından katledildiğini 12 kadının şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiğini vurgulayan Fidan Ataselim, her gün neredeyse 3 kadının öldürüldüğünü vurguladı.
'DÜNYA GELİŞİYOR, KADINLAR AYAKLANIYOR'
Ataselim, "Kadınların yaşamak istiyoruz çığlığını duymayanların, 'katliamlar azalıyor' söylemlerinde bulunmaya hakları yok. İstanbul Sözleşmesi’ni, 6284'üncü maddeyi pazarlığa açanlar duysun; dünya gelişiyor, kadınlar ayaklanıyor. Bu ayaklanmanın karşısında kimse duramaz. Milyonlarca kadını durdurmak asla mümkün değil" dedi.
‘KIZIM İNTİHAR ETMEDİ, KATLEDİLDİ'
Katledilen Aysun Yıldırım'ın annesi Hüsniye Yıldırım da, başta kızının intihar ettiği yönünde açıklamalar olduğunu ama kadın örgütleri ile iletişime geçtikten ve etkili bir şekilde soruşturma yürütüldükten sonra kızının şüpheli ölümünün ortaya çıktığını söyledi ve "Benim kızım intihar etmedi, katledildi. Bu ne ilk ne de son ölüm. Kadın katliamları, adaleti uygulamayanların eseridir" dedi.
'GÖSTERİ YAPACAĞINA KADINLARI KORU'
Daha sonra söz alan Üniversite Kadın Meclisleri Üyesi Ebru Batur, iktidarın üniversiteler üzerindeki baskısına da değindi ve "120 yıl öncesinin projesi, kadın üniversiteleri ile bizi 120 yıllık bir karanlığa gömmeye çalışanlara, kayyım rektörlere, emeğimizi yok sayanlara karşı 8 Mart'ta alanlarda olacağız" diye konuştu. Batur, katledilen kadınların faillerinin cezasızlık politikası ile ödüllendirildiğinin söyleyerek, "Direnenleri ev hapisleri ile hapis cezaları ile baskılayanlar, güç gösteresi yapacağına kadın katillerini yargılansın" dedi.
İşçi Kadın Meclisleri adına konuşan Çiğdem Yavaş, pandemi sürecinde iş verenlerin iş yükünü işçilerin özellikle kadın işçilerin üzerine yıktığını söyledi. Yavaş, kadınların iş yerlerinde baskıya maruz kaldığını söyledi.
'MÜCADELENİN YAŞI YOKTUR'
Lise Kadın Meclisleri adına konuşan Deniz Arık ise; artık meydanlarda liseli kadınlarında var olacağını söyledi ve "Şiddetin yaşı yoksa mücadelenin de yaşı yoktur". dedi.
Eyleme, Giresun'da şüpheli bir şekilde ölen küçük Rabia Naz Vatan'ın babası Şaban Vatan da katılarak kızının ölümünün aydınlatılmasını istedi.
Açıklama, katledilen kadınların isimlerinin okunmasının ardından sloganlar eşliğinde son buldu.