‘Kent Yoksulluğu Buluşmaları’: Bin Romandan 19’u bir yaşına basmadan ölüyor

‘Kent Yoksulluğu Buluşmaları’: Bin Romandan 19’u bir yaşına basmadan ölüyor
CHP’nin ‘kent yoksulluğu’ buluşmalarında konuşan Roman aktivist Erencan Çekiç, Romanların çok ciddi sorunları olduğunu söyledi. Çekiç, “Bir Roman çocuğun yoksulluktan çıkıp üniversiteye gitmesi bir mucizedir” dedi.

Müzeyyen YÜCE


İSTANBUL - Türkiye’de 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde öne çıkan başlıca sorunlar arasında yer alan ‘kent yoksulluğu’ siyasi partilerin en önemli seçim vaatleri arasında yer aldı.

Özellikle 16 milyona ulaşan nüfusuyla kent yoksulluğunun en görünür olduğu kentlerin başında İstanbul geliyor. Son yapılan seçimlerde kentte tekrar seçimi kazanan CHP, yoksullaştırma politikalarına karşı İstanbul’un ilçelerinde ‘halk buluşmaları’ düzenliyor. Daha önce emekli yurttaşlarla bir buluşma gerçekleştiren CHP İstanbul İl Başkanlığı, bu kez de Avcılar Barış Manço Kültür Merkezi’nde “Kent Yoksulluğu Buluşmaları” gerçekleştirdi.

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in de bulunduğu etkinlikte dezavantajları kesimler sorunlarını anlattı, taleplerini dile getirdi.

‘BİZ YOKSULLUĞU YÖNETMEK DEĞİL YOK ETMEK İSTİYORUZ’

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, etkinlikte yaptığı konuşmada kent yoksulluğuna dikkat çekerek, yerel yönetimlere olduğu gibi CHP iktidarında da ülkeyi sosyal demokrat uygulamalar ile yöneteceklerini söyledi. CHP İstanbul Sosyal Politikalar ve Kent Yoksulluğundan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Sinan Karaca Öztürk de özellikle son dönemde yaratılan ekonomik krizin en can yakıcı sorun haline geldiğini kaydetti. CHP olarak amaçlarını, “yoksulluğu yönetmek değil, yok etmek” üzerinden şekillendirdiklerini kaydeden Öztürk, “Kentteki yoksulluğu biliyoruz. Bu yüzden yoksulluğu bitiren politikalar üreteceğiz” dedi.

‘HÜKÜMETİN ROMANLAR İLE İLGİLİ EYLEM PLANI KAĞIT ÜZERİNDE KALDI’

‘Kent Yoksulluğu Buluşmaları’ etkinliğinde en dikkat çekici sunumu Roman aktivist Erencan Çekiç yaptı. Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 4’ünü oluşturan Roman yurttaşların barınma, eğitim, sağlık gibi sorunlarını dile getiren Çekiç, dikkat çeken veriler ortaya koydu.

37b3ebe0-fe6d-41eb-b2a1-f9d56d71b942.jpg

Romanların yıllardır görmezden gelindiğini işaret ederek iktidarın bu yöndeki eylem planının sadece kağıt üzerinde kaldığını söyleyen Çekiç, şu ifadelere yer verdi:

“Bunun sebebi Romanların seçimden seçime ziyaret edilen mahalleler olarak kalmasıdır. 2021 yılında bir araştırma yapılıyor. Bu araştırmaya katılan 77,5’i işsizlikle mücadele eden Roman vatandaşlar. Bu yüzde 77’lik kısmın yüzde 57’si kirada otururken, yüzde 83’ü sobayla ısınıyor. Romanların yüzde 52’si barakalarda yaşıyor, yüzde 32’si kış koşullarına uygun yerlerde yaşamıyor. Yüzde 20 ise elektriğe dahi erişemiyor.”

‘ROMAN KADINLARIN SADECE YÜZDE 4’Ü EĞİTİME ERİŞEBİLİYOR’

Hacettepe Üniversitesi Nüfus Araştırma Merkezi tarafından yapılan güncel bir araştırmayı paylaşan Çekiç, şöyle devam etti:

“Roman kadınların yüzde 52’si eğitimsiz ya da ilkokul terk. Türkiye’de kadınların yüzde 26’sı lise ve üzeri eğitime sahipken, Roman kadınlarının sadede yüzde 4’ü eğitime erişebiliyor. Roman erkeklerinin ise lise ve üzeri eğitime sahip olma oranı yüzde 5. Roman çocuklarının eğitime erişimi de oldukça zor ve bu konuda bir eğitim politikası da yok.”

‘BİN ROMAN BEBEKTEN 19’U ‘BESLENME YETERSİZLİĞİ’ NEDENİYLE ÖLÜYOR’

Roman aktivist Çekiç, her bin Roman bebekten 19’unun 1 yaşına basmadan hayatını kaybettiğinin altını çizdi ve ekledi:

“ Ben bu sorunları anlattığım makalemin altına “Üremeyin o zaman” şeklinde yorum yapanlar var. Romanlar zaten üretemiyor. Türkiye’de bebek ölüm hızında iki kat daha fazla bir orana sahibiz. Roman çocukların yüzde 3’ü çok ciddi derecede bodur. Çünkü beslenmeye dahi ulaşamıyorlar. Nitekim bir Roman çocuğunun o yoksul mahallelerden çıkarak üniversite okuması bir mucizedir. Bu yüzden Romanlarla ilgili bir politikaya ihtiyaç var. Görünür olmaya ihtiyacımız var.”

‘ÖTEKİLEŞTİRLMEYE MARUZ BIRAKILIYORUZ’

Türkiye’de ortalama yaşam süresinin 78 yıl, Romanlarda ise bu sürenin 68 yıl olduğunu dikkat çeken Çekiç, bunun nedenini şu şekilde açıkladı:

“Romanlar barınma, eğitim, sağlık, sosyal hizmet gibi sosyal haklara erişimde çok zorlanıyor. Aynı zamanda ayrıştırmaya, ötekileştirilmeye maruz kalan bir toplumdan bahsediyoruz. Buna sebeplerden biri de eğitimsizlik olarak belirtiliyor. 2020’de Kültürel Çalışma Merkezi’nin yaptığı bir araştırmaya göre Roman çocukların eğitime erişememe sebebi tek odalı evde çalışma alanını bulamamak. Ve ailenin eğitim giderlerine destek olamaması da sebepler arasında yer alıyor. Yaşadığımız dışlanma sebebiyle özel sektörde ve kamuda iş bulamıyoruz.”

‘ROMAN ÇOCUKLARIN ÜNİVERSİTE OKUMASI BİR MUCİZEDİR’

Romanlara uygulanan ayrımcılık ve sosyal dışlanma politikalarına dikkat çeken Eray, şöyle konuştu:

“Kamuya girişimiz zaten mümkün değil. Romanlar ayrımcılık ve sosyal dışlanma nedeniyle birçok proje hazırlandı. Ancak hükümetin oluşturduğu politika sadece kağıt üzerinde kaldı. Çünkü roman mahalleleri sadece seçimden seçime hatırlandı. Hacette Üniversitesi’nin bir araştırmasına göre Roman kadınların sadece yüzde 4’ü eğitime erişebiliyor. Roman çocukların eğitime başlama ve sürdürme sürecinde ciddi sorunlar var. Roman çocukların o mahallelerden çıkıp okuyup üniversiteye gitmesi bir mucizedir.”

Konuşmaların ardından panel iki oturumla devam etti. İBB Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Elif Yavuz Dinçer de İBB'nin sosyal yardım ve hizmetleriyle ilgili sunum yaptı. (ARTI GERÇEK)

Öne Çıkanlar