Öğrenciler Çağlayan’dan seslendi: Haklı ve onurlu bir yerden sesleniyoruz

Gözaltına alınan öğrencilerle dayanışmak amacıyla adliye önünde bekleyen öğrenciler: Muktedirlerin hayalini dahi kuramayacakları haklı ve onurlu bir yerden sesleniyoruz.

Öğrenciler Çağlayan’dan seslendi: Haklı ve onurlu bir yerden sesleniyoruz

Yağmur KAYA

ARTI GERÇEK- Kayyım rektör Melih Bulu'yu protesto ettikleri için gözaltına alınan 51 öğrencinin emniyetteki ifadeleri tamamlanarak Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Adliyeye getirilen 51 öğrencinin ifadeleri alınmaya başlandı.

Arkadaşlarını adliye önünde bekleyen onlarca öğrenci basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, "Gençlik kazanacak", "Akademiye kelepçe işlemez" dövizleri taşınırken, "Homofobik rektör istemiyoruz", ve sık sık "Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz" sloganları atıldı.

Basın açıklamasını okuyan Esra Akdere, "Melih Bulu OHAL uygulamasının örneğidir" diyerek Prof. Dr. Melih Bulu’nun Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum olarak atanmasının, yıllardır yaşanan olağanüstü hal (OHAL) uygulamalarının bir başka örneği olduğunu söyledi.

Eylemlerinin süresince polis şiddeti ile karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Akdere, "Güney Kapıya yürüyen 108 arkadaşımız ‘Aşağı Bak’ denilerek, hiçbir gerekçe olmaksızın polis şiddetiyle gözaltına alındı. Üniversitemize atanan kayyum tarafından açık cezaevine dönüştürülen okuldan dışarı çıkmamıza polis tarafından izin verilmedi, okulun içine kapatıldık" dedi.

LGBTİ+ çalışmaları kulübünün, siyasi iktidarın desteği ile başlatılan hedef gösterme ve linç kampanyaları sonucunda kayyım rektör Melih Bulu tarafından kapatıldığını vurgulayan Akdere, Kadıköy’de Boğaziçi protestolarında öğrencilerin ve desteğe gelen yurttaşların polis şiddetine uğradığını anımsatarak, taleplerinin sadece kendi üniversiteleri özelinde olmadığını diğer bütün üniversitesilerin demokrat, özerk yapısını korumak için yaptıklarını ifade ederek şunları söyledi:

BİR AYDIR ŞİDDETE KARŞI DİRENİYORUZ

"Bir aydır üniversitenin bütün bileşenleri bu hukuksuzluğa ve polis şiddetine karşı direngen dayanışmasını sürdürüyor. En başından beri taleplerimiz sadece üniversitemiz özelinde değil, bütün Türkiye’de eşitlikçi, demokratik, özgür ve özerk bir üniversite sistemine yönelik oldu. Tam da bu yüzden Türkiye’nin farklı yerlerinden atanmış kayyumlara ses çıkaran herkesle dayanışma içinde olabildik."

‘HAKLI VE ONURLU BİR YERDEN SESLENİYORUZ'

Taleplerinden vazgeçmediklerini ve ısrarlarını sürdüreceklerini belirten Akdere, "Ayrıştırma çabalarına ve kulüp kapatılmalarına rağmen burada yeniden bir aradayız. Asla boyun eğmeyeceğiz! Bizler, muktedirlerin hayalini dahi kuramayacakları haklı ve onurlu bir yerden sesleniyoruz" dedi.

‘MÜCADELEYİ BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ'

Basın açıklaması ardından hakkında ev hapsi kararı verilen Hivda Selen, gözaltına alınan ve tutuklanan öğrenciler için verilen kararların siyasi kararlar olduğunu söyledi. Selen, "Öğrencilerin sokakta, üniversitede yürüttüğü mücadeleyi sekteye uğratmak isteyen bir karardır. Bizler üniversiteliler olarak sokaklarda, kampüslerde bu mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz. Mücadeleyi sokaklara indirerek büyütmeye devam edeceğiz. Bu sorun politik özgürlük sorunudur. Tek başına Boğaziçi’nin sorunu değildir. Bütün halkı dayanışmaya davet ediyoruz. Asla aşağı bakamayacağız" diye konuştu.

Öğrenciler taleplerini şu şekilde sıraladı:

- Gözaltına alınan ve tutuklanan bütün arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır!

- Üniversitemizi abluka altına alan polis ordusu geri çekilmelidir!

- Başta Melih Bulu olmak üzere tüm kayyum rektörler derhal istifa etmelidir!

- Rektörlük seçimleri üniversitelerin tüm bileşenlerinin katılımıyla yapılmalıdır!

'VEJETERYAN ARKADAŞLARA YEMEK VERİLMİYOR İDDİASI'

Öğrenciler Çağlayan’dan seslendi: Haklı ve onurlu bir yerden sesleniyoruz - Resim : 1

Chp milletvekilleri Mahmut Tanal, Tuğran Aydoğan ve Sezgin Tanrıkulu, geçtiğimiz gün rektörlük binası önünde gözaltına alınan öğrencilerle görüştükten sonra açıklamada bulundu. 51 öğrenciden 16'sinin ifadelerinin alındığını ifade eden Mahmut Tanal, "gözaltındaki vejeteryan olan öğrencilere yemek verilmediğine dair iddilar var" dedi. Tanal, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Boğaziçili öğrencilere dair yaptığı açıklamaya da cevap verdi.

İçişleri Bakanı Soylu'nun suç işlediğini söyleyen Tanal, "Anayasamızın 38'inci maddesi diyor ki; mahkumiyet kararı kesinleşinceye kadar herkes masumdur. Siz Cumhurbaşkanı da olsanız, Bakan da olsanız, milletvekili de olsanız mahkumiyet kararı kesinleşinceye kadar anayasanın 38'inci maddesi uyarınca olağan üstü hal dahil olmak üzere masumiyet karinesinden vazgeçemezsiniz. İnsanları peşinen suçlu ilan etmek suç teşkil etmektedir.

Aslında İçişleri Bakanı ülkede sorunları en aza indirmesi gereken bakanlık iken; sorunları sürekli büyüyen sürekli kamuoyuna meşgul eden, sorunları gittikçe kaos haline getiren bir bakanlık haline dönüşmüştür. Soylu'nun bu tavrından vazgeçmesini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.

'MAL BULMUŞ MAĞRİBİ GİBİ DAVRANIYOR'

Ardından konuşan CHP milletvekili Turhan Aydoğan, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin bu ülkeyi 30 yaşından itibaren yönetecek kalite ve kapasiteye sahip olduğunu söyledi.

"Boğaziçi Üniversitesi'ndeki arkadaşlarımız düşünce özgürlüğü ve yeri gelirse hukuksuzluğa karşı direnme özgürlüğünü kullanırken müdahaleyle karşı karşıya kaldılar.

Ben buradan şunu söylüyorum: iktidar, mal bulmuş mağribi gibi davranıyor. Demokratik hakkını arayan arkadaşlarımıza yönelik kendi tepki ayaklarını tahkimat altına alacak şekilde bir şiddeti hayata geçirmeye çalışıyor. Arkadaşlarımız barışçıl eylemlerle bugüne kadar süreci takip ettiler. Onlara teşekkür ediyorum!

İktidarlar aslında sulh yaratmak için vardırlar. Sükunet ve uzlaşıyı yaratmak için, kardeşliği yaratmak için vardırlar. İktidarı uzun süredir bunun tam tersini yapar halde ve nedense sürekli muhalefetle uzlaşı bir sulh, kardeşlik ülküsü peşine düşmüş vaziyette. Ama biz bundan vazgeçmeyiz. Biz toplumun bütün katmanları arasında kardeşlik örgütleyecek bir siyaset yapmaya devam ederiz. Bu toplumun bütün mazlumlarına, bütün haksızlığa uğramış olanlarına sahip çıkmaya devam ederiz. Bu konuda, beis yok.

Ama şunu söylüyorum: Değerlerine bu kadar saldıran bir iktidar olmamalı. Bu çocuklar yarın o bakanların yerine oturacak kalite ve kapasitedeki kardeşlerimizdir" diye konuştu.

'SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI'

Polis anons yaparak öğrencilerin dağılması gerektiğini, sokağa çıkma yasaklarının başlamasına kısa bir süre kaldığını söyledi. Polis yaptığı anonsda, "İzin belgesi olanların dışındakilere idari para cezası uygulanacaktır" dedi.

dayanışma savcı boğaziçi adliye LGBTİ kayyım İfade