Agos'ta gamalı haç tepkisi: 'Soykırımları daha fazla anlatmak lazım'

Agos'ta gamalı haç tepkisi: 'Soykırımları daha fazla anlatmak lazım'
Geçtiğimiz günlerde Bomonti Mıhitaryan Ermeni Okulu’nun müştemilat kapısına kimlikliği belirsiz kişilerce çizilen gamalı haçı Agos yazarı kaleme aldı.

İki gün önce İstanbul Bomonti Mıhitaryan Ermeni Okulu’nun müştemilat kapısına kimlikliği belirsiz kişilerce gamalı haç çizildi. Agos yazarı Ohannes Kılıçdağı bu olay üzerine kaleme aldığı yazıda, soykırımları konu aldı. 

Ohannes, "Soykırımları daha fazla anlatmak lazım" başlıklı yazısında "Bu tür sembollerle karşı karşıya kalan Ermenilerin veya başka bastırılmış toplulukların duyduğu tedirginliği anlamak, olayları büyüttüklerini veya haddinden fazla hassas davrandıklarını düşünmemek lazım, zira ortada yaşanmış bir tarih ve tecrübeler var" ifadelerini kullandı.

Ermeni Soykırımı’ndan Holokost’a, Bosna’dan Ruanda’ya farklı soykırım örnekleri arasında birçok farklılıklar olduğunu belirten Kılıçdağı, "onların hepsinin soykırım olduğu gerçeğini değiştirmez" ifadelerini kullandı.

Ohannes Kılıçdağı'nın "Soykırımları daha fazla anlatmak lazım" başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:

"Türkiye’de, özellikle resmî çevrelerde Yahudi Soykırımı, ‘Ermeni Soykırımı iddialarıyla mücadele’de bir karşı ağırlık olarak araçsallaştırılır. Yani, terazinin iki kefesine koyup aralarındaki farklılıklara işaret ederek, Ermenilere yapılanın soykırım olmadığı ispat edilmeye çalışılır (kimi Yahudi dostlarımız da buna katılır, destek olur). Konumuz bu olmadığı için o tartışmaya girmeyeceğim,, yalnız şu kadarını söyleyeyim ki Ermeni Soykırımı’ndan Holokost’a, Bosna’dan Ruanda’ya farklı soykırım örnekleri arasında birçok farklılık vardır ama bu, onların hepsinin soykırım olduğu gerçeğini değiştirmez. Benim burada dikkat çekmek istediğim, Türkiye’de Holokost’un araçsallaştırılmış olmasına rağmen pek de bilinmediği. Antisemitizm, hakeza. Holokost nasıl planlandı, nasıl uygulandı, nasıl bir sisteme dayanıyordu, failler kimdi vb. sorular pek tartışılmaz.

Örneğin, Holokost’un faili olarak ‘Almanlar’ bilinir Türkiye’de ama Polonya, Litvanya, Letonya, Estonya, Ukrayna gibi ülkelerde oranın halkları da Yahudilerin kitlesel katliamına büyük bir coşkuyla katılmıştır (‘coşku’ kelimesinin biraz rahatsız edici olduğunun farkındayım ama o ruh hâlini karşılayan kelime tam da bu). Uzun lafın kısası, Türkiye’de özellikle resmî eğitimde yalnız Ermeni Soykırımı değil, genel olarak soykırım kavramı ve vakaları ciddiyetle ele alınmıyor. 

Tüm bunları göz önüne alınca da bu tür sembollerle karşı karşıya kalan Ermenilerin veya başka bastırılmış toplulukların duyduğu tedirginliği anlamak, olayları büyüttüklerini veya haddinden fazla hassas davrandıklarını düşünmemek lazım, zira ortada yaşanmış bir tarih ve tecrübeler var. Nitekim, gamalı haçı çizen kişi pekâlâ her şeyi çok iyi bilerek, tam da bu sembolün kastettiklerini kastederek bunu çizmiş de olabilir. O zaman bunun bireysel mi, örgütlü mü olduğuna paralel olarak çok daha vahim bir durumla karşı karşıyayızdır ki bu da Türkiye açısından bir sürpriz olmaz."

Öne Çıkanlar