Otizmli gence işkence davası: Bilirkişi raporuyla kanıtlanan şiddete 4 taksitle 2 bin 700 TL ceza

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı rehabilitasyon merkezinde otizmli Sinan Gündoğdu’ya uygulana şiddet bilirkişi raporuna da yansıdı. Sanığa 4 taksitle 2 bin 700 TL ceza verildi. Artı Gerçek'e konuşan aile ve hukukçular karara tepkili.

Umut TAŞTAN


İSTANBUL - İstanbul Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Engelsiz Yaşam, Bakım, Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi’nde otizmli Sinan Gündoğdu’ya şiddet uygulayan kişi hakkında karar çıktı. Artı Gerçek'in ulaştığı bilirkişi raporunda Sinan Gündoğdu'ya altı kez tokat atıldığı kaydedilmesine rağmen, mahkeme kendisini savunamayacak kişiyi kasten yaralama suçundan sanık Hayri Bereket’e 2 bin 700 lira para cezası verdi. Mahkeme Bereket’in idari para cezasını 4 taksit ile ödemesini kararlaştırdı. Gündoğdu'nun ailesi ve avukatları karara teki gösterdi.

ŞİDDET BİLİRKİŞİ RAPORUNDA

Otizmli genç Sinan Gündoğdu, 20 Nisan 2020’de Pendik Engelsiz Yaşam Bakım, Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi’nde Hayri Bereket’in şiddetine maruz kaldı. Bakımevindeki şiddet, Gündoğdu’nun hastaneye kaldırılmasıyla ortaya çıktı. Kurum içinde hazırlanan ‘Vukuat Raporu’nda Hayri Bereket, Gündoğdu’nun kendisini duvara vurarak yaraladığını öne sürdü. Raporda Gündoğmuş’un başından ve gözünden yaralandığı yer aldı.

Aile, bakımevinde yaşanan işkenceyi yargıya taşıdı. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu’nun, bakımevinin olay gününe dair kamera görüntülerine ilişkin hazırlattığı Bilirkişi Raporu’nda Hayri Bereket’in Gündoğdu’ya 6 kez tokat attığı yer aldı.

Sinan Gündoğdu'ya altı kez tokat atıldığı Bilirkişi Raporu ile kayda geçildi

Raporda ayrıca Bereket’in Gündoğmuş’u yerden kaldırdıktan sonra kamera açısından uzak bir noktaya sürükleyerek götürdüğü, bu sırada vurmaya devam ettiği de tespit edildi.

2 BİN 700 LİRA PARA CEZASI 4 TAKSİTLE ÖDENECEK

Sanık Hayri Bereket hakkında İstanbul Anadolu Adliyesi 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘kasten yaralama’ suçunda dava açıldı. Davanın 28 Kasım 2023’te görülen son duruşmasında mahkeme kararını açıkladı. Tek sanığın yargılandığı, diğer kurum çalışanları ve yönetiminin dinlenmediği davada sanık Bereket’e ‘kasten yaralama’ suçundan 2 bin 700 lira para cezası verildi. Mahkeme ayrıca idari para cezasının dört taksit olarak ödenmesine karar verdi.

“BİR ANNE OLARAK KAHROLDUM”

Artı Gerçek'e konuşan anne Ayfer Özdemir, kararın kabul edilemez olduğunu belirtti. Hukuki mücadeleyi sürdüreceğini belirten Özdemir “Bu davanın peşini bırakmayacağız. Bizim elimizdeki deliller çok güçlü ve tespit edilmiş. Bir anne olarak ben bu kararla kahroldum. Birileri benim gırtlağıma binmiş, sıkıyor gibi hissediyorum kendimi. 3 yıldır beklediğimiz davadan çıkan bu karar kabul edilemez” dedi.

“HASTANEYE GÖTÜRÜLMESE ÖRTBAS EDİLECEKTİ”

Şiddet olayının bir kereye mahsus olmadığını belirten Özdemir ayrıca olayın farklı bir nedenle çocuğu hastaneye götürülünce ortaya çıktığını, yoksa örtbas edileceğini de belirtti.

“Her gün çocuğumu arıyordum. Genel durumunu soruyordum. Bir gün müdür beni aradı 'talihsiz bir olay yaşandı' dedi. Sinan'ın bir bakıcı tarafından şiddete maruz kaldığını söyledi. Sinan farklı bir nedenle hastaneye götürüldü ve bu olay hastane polisiyle ortaya çıktı. Yoksa örtbas edilecekti. Ziyaretine gidebildiğim süreçte vücudunda yara izleri görüyordum. Darp edildiğini söylediğim de ise 'kendisini bir yerlere vurdu, çarptı' diyerek geçiştiriyorlardı.”

“ÇOCUKLARI BAĞLANMASI İŞKENCEDİR”

Türkiye Barolar Birliği Engelli Hakları Komisyonu Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Sedef Erken de Gündoğdu’nun maruz kaldığı şiddetin detaylarını ve mahkeme sürecini Artı Gerçek’e değerlendirdi. Erken, bakımevinde 'sabitleme' adı altında yapılan müdahale dikkat çekti:

“Sanık, çocuğun sıratını defalarca tokatlıyor. Yanındaki kişinin kamerayı işaret etmesinin ardından tuvalete sokuluyor çocuk. Orada ne olup bittiğini göremiyoruz. ‘Çocuğa sabitleme yaptık’ deniyor. Duruşma sırasında soru yöneltmemizle, tutanaklarda yazan ‘sabitleme’ adı verilen bir yöntem var, bunun izahını istedik, itiraf etmek zorunda kaldı, ‘biz medikalden malzeme alıyoruz kemer şeklinde, bu çocukları esas duruşta kollarını, bacaklarını bu kemerle sabitliyoruz’ dedi. Çocukların bağlandığı anlamına geliyor ve bu işkence suçudur.”

“İLK SAVCI UYUYORDU, İKİNCİSİ DOSYAYI BİLMİYOR”

Erken savcı değişikliğine değindi. İlk savcının duruşmada uyuduğunu söylerken, ikinci savcının ise dosyaya hâkim olmadığını “kendimizi ifade ederken sesimizi yükselterek uyandırabilmiştik bir öncekini, çünkü kürsüde uyuyordu. Gözümüzle gördük bunu. Bir sonraki gelenin de ben dosyayı okumadan duruşmaya girdiğini düşünüyorum” ifadeleriyle aktardı.

Erken, kurum yönetiminin ve olaya tanık olan diğer çalışanların mahkemede dinlenmediği şu ifadelerle anlattı:

“Sanık ‘ben amirlerime haber verdim. Böyle bir kriz anında benim müdahale yetkim yok. Onlar geleceklerini söylediler gece gelmediler’ diyor. Bu sabitleme işini de yöneticilerin onayıyla yaptıklarını aktardı. Medikal malzemeleri alan kişilerin de bu yöneticiler olduğunu söyledi. Bunların hiçbirini mahkeme göz önünde bulundurmadı ve sonuç olarak ‘cezasızlık’ çıktı. İsteyen herkes, bir bakım merkezinde herhangi bir engelli biriyi bu şekilde yaralayıp, işkenceye maruz bırakıp 2 bin 700 lira para cezasıyla kurtulabilir anlamına geliyor bu.”

“Bu iş burada bitmedi” diyen avukat Erken, bütün sorumluların tespit edilmesi ve işkence suçundan haklarında soruşturma açılması talebiyle ayrı bir suç duyurusunda bulunduklarını aktardı.

Öne Çıkanlar