Pervin Buldan: Bir kez de savaşmayı değil, Kürtlerle barışmayı esas alın

Diyarbakır'da gerçekleştirilen oturma eylemine HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve milletvekilleri katıldı.

Pervin Buldan: Bir kez de savaşmayı değil, Kürtlerle barışmayı esas alın

Remzi BUDANCİR

ARTI GERÇEK - HDP'nin 3 günlük meclisi boykot kararının ardından başlattığı eylem sürüyor. HDP'li milletvekilleri Meclis'i Boykot'un üçüncü gününde HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın katılımıyla Dağkapı Meydanı'nda oturma eylemi yapıyor.

Dağkapı Meydanı'nda çevik kuvvet tarafından kalkanlarla kuşatılırken yapılan uzun görüşmelerin ardından alana girişlere izin verildi.

Pervin Buldan: Bir kez de savaşmayı değil, Kürtlerle barışmayı esas alın - Resim : 1

Dağkapı Meydanı'nın etrafinda çok sayıda TOMA ve zırhlı araç konuşlandırıldı. Bölgede çok sayıda çevik kuvvet polisi var.

Alana milletvekilleri ve beraberindekilerin girmesine izin verildi. Yurttaşların ise katılımına engel olunuyor.

Pervin Buldan: Bir kez de savaşmayı değil, Kürtlerle barışmayı esas alın - Resim : 2

'SAVAŞI DEĞİL, BİR KEZ DE KÜRTLERLE BARIŞMAYI ESAS ALIN'

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan burada bir konuşma yaptı. Buldan konuşmasında Türkiye ve Suriye halklarının barış ve demokrasiye ihtiyaç duyduğunu belirterek, "Demokrasinin tesisini, barışın tesisini, adaletin tesisini hep birlikte yapmak, hep birlikte kurmak zorundayız" dedi. Buldan kayyım yanlışından bir an önce vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Çatışmayla değil, savaşla değil, bir kez de Kürtlerle barışmayı, diyaloğu ve müzakereyi esas almanızı sizlerden bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Pervin Buldan'ın konuşması şöyle:

"Üç gündür HDP milletvekilleri, yöneticileri ve halkımızla birlikte Amed’te, bu sokaklarda hem kayyum hem tutuklama hem tecrit hem de savaş politikalarına karşı parlamentodan çıktık. Parlamentoya ara verdik. Burada halkımızla birlikte bize karşı uygulanan zulme, baskılara, bütün müdahalelere karşı tepki vermek üzere buradayız. Biliyoruz ki; yıllardır, yüz yıllardır ülkeyi yönetenler, sürekli Kürtleri ezdiler, inkar ettiler, yok saydılar. Her türlü baskı politikalarıyla ezmeye çalıştılar. Bugün Kürtlere yaşama hakkı bile tanımayanlar, Suriye topraklarına savaş açarak, Kürt halkını Suriye topraklarından çıkarmaya çalışanlar, Kürt halkı yüz yıllardır sizin politikalarınıza diz çökmedi biat etmedi.

AMED HALKI BİRKEZ DAHA KENDİ İRADESİNE SAHİP ÇIKACAK

Bugünden itibaren de sizlerin hiçbir zulmünüze biat etmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz. Öldürülen Kürt, ezilen Kürt yok sayılan Kürt, seçilen ama görevini yerine getirtmediğiniz Kürt, tutuklanan Kürt, cezaevine gönderilen Kürt, her türlü baskıya maruz kalan yine Kürt. Bugün Kürtlerle düşmanlığımız yok diyenler, Kürtlerle sorunumuz yok diyenler, vicdanlarını sorgulasınlar. Kürtlere her türlü zulmü yapacaksınız, seçilmişleri cezaevine göndereceksiniz, Kürt halkının her türlü kazanımını gasp etmeye çalışacaksınız ama 'Kürtlerle bir sorunumuz yok' diyeceksiniz. Yarın bu meydana yine sandık kurulsa, Amed halkı bir kez daha kendi iradesine sahip çıkacaktır.

Suriye topraklarına yapılan müdahalenin, savaşın, yanlış olduğunu, gereksiz olduğunu, Suriye topraklarında yasayan halkların barış içerisinde kardeşçe yaşadıklarını, kimseye zararlarının olmadığını birçok kez söyledik. Oraya gitmeyin, müdahale etmeyin dedik. Bu savaş politikası yanlıştır dedik. Halkları, Kürt halkını, Suriye halklarını Suriye topraklarından çıkarmayın dedik.

DOLMABAHÇE MUTABAKATI DEMOKRATİKLEŞME ANLAMINA GELİYORDU

8 yıldır, Efrîn başta olmak üzere Suriye topraklarının bütün kazanımlarına yönelik her tülü müdahaleyi yaptınız. Geldiğiniz nokta Rusya ile 10 maddelik mutabakat oldu. 2015 yılında Dolmabahçe Mutabakatını inkar etmemiş olsaydınız, tanımış olsaydınız, Rusya ile 10 madde imzalamak zorunda kalmayacaktınız. Dolmabahçe Mutabakatı, Türkiye’nin, Suriye’nin, Ortadoğu’nun demokratikleşmesi anlamına geliyordu.

ÖCALAN’IN MUTABAKATINI ÇOK GÖRDÜNÜZ

Sayın Öcalan’ın devlet heyetiyle birlikte hazırladığı mutabakatı, Türkiye ve Ortadoğu halklarına çok gördünüz. Ne olduysa ondan sonra oldu. Savaş ve çatışma süreciyle birlikte güvenlikçi politikaları önünüze koydunuz. Her türlü zulmü yapmaya devam ettiniz.

Amed’te halkın seçtiği Sayın Selçuk Mızraklı başta olmak üzere kentin yiğit evlatlarını cezaevine koydunuz. Gültan Kışanak, Selahattin Demirtaş cezaevinde. Onların cezaevine koydunuz, ardından hemen kurulan sandıklarda yine halkın iradesi kazandı. Bu yanlıştan bir an önce vazgeçmenizi, savaşla değil, Kürtlerle müzakereyi ve diyalogu esas almanızı bekliyoruz. Bu ülke hem Kürtlerin hem Türkiye halklarının ülkesi Herkesin bir birine saygı ve sevgiyle yaklaşması gerekiyor. Bu sürecin mutlaka kazananı olacaktır. Bu sürecin kazanını mutlaka Kürtler ve Türkiye halkları olacaktır.

DİĞER GÜÇLER DERHAL SURİYE'DEN ÇIKMALI

Suriye’ye başlatılan savaştan bir an önce vazgeçilmesi ve orada oluşturulan güvenli bölgeden çıkılması, Suriye topraklarının Suriye halklarına teslim edilmesi gerekiyor. Türkiye halklarının da Suriye halklarının da barışa ve demokrasiye ihtiyacı vardır. Demokrasi ve adaletin tesisini, hep birlikte kurmak durumundayız. Derhal Suriye topraklarından diğer güçlerin çıkması ve Suriye halklarına teslim edilmesi gerekiyor.

BARIŞ İÇİNDE YAŞAYACAĞIMIZ GÜNLER YAKINDIR

Burada oturma eylemimiz var. Bugün ki tepkimizi ortaya koyacağız. Nerede, ne zaman, halkımız, halklarımız zarar görürse, mağdur olursa bir oradayız. Onların yanında olmaya devam edeceğiz. Bu zulüm bitecek. Bu devran bitecek. AKP son demleriniz yaşıyor; yarın bu ülkede sandık kurulsa, AKP iktidarını kaybetmiş olacak. Bu ülke halklarındır. Kürtlerindir, Türklerindir, Alevilerindir, Araplarındır, Çerkeslerindir. Barış ve kardeşlik içerisinde yaşayacağımız günler yakındır. Direne direne kazanacağız."

HDP diyarbakır Pervin Buldan