Seçilmiş Eş Başkan Mızraklı’ya 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verildi
Diyarbakır'ın seçilmiş Belediye Eş Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı, yargılandığı davada ceza aldı.
Remzi BUDANCİR
ARTI GERÇEK - İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılarak yerine kayyım atanan ve tutuklu yargılanan Diyarbakır Belediye Eş Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın yargılandığı davanın duruşması Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mızraklı, 'Örgüt üyesi olmak' iddiasıyla 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.
DURUŞMAYI YABANCI HEYET TAKİP ETTİ
Duruşmayı Adnan Selçuk Mızraklı’nın eşi Zeynep Mızraklı, HDP Milletvekilleri, hukukçular, STK temsilcileri yanı sıra yabancı heyette takip etti. Aşağı Saksonya Mülteci Kurulu Üyesi Gisela Penteker, Almanya Sol Parti’den Ortenau Kenti, Yerel Meclis Üyesi Lukas M. Ossewold, Almanya Sosyal Demokrat Milletvekili aynı zaman Birleşmiş Milletler Mülteci Komisyonu Başkanı Bernhad Von Grünberg’de duruşmayı izleyenler arasındaydı.
MIZRAKLI SEGBİS İLE KATILMAYI KABUL ETMEDİ
Kayseri Bünyan Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mızraklı, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile savunma yapmayı kabul etmeyerek duruşmaya katılmadı. Mızraklı’nın duruşmaya SEGBİS ile katılmak istemediğine ilişkin tutanak okunduktan sonra Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın söz aldı. Aydın, Mızraklı hakkında mütalaasını açıklayan savcıyı eleştirdi. İddia makamının bu hatadan dönme hakkının olduğunu belirten Aydın, bundan geri dönülmemesi durumunda savcı hakkında görevi kötüye kullanmaktan suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Mahkemeye heyetine yönelikte konuşan Aydın, "Sizde karar vereseniz mahkeme hakkında da şikayette bulunacağız. Burada yargılama yapılmıyor çünkü. Kararınızın hazır olduğunuzun farkındayız" dedi.
"BU DAVA 17-25 ARALIK KRİZİNE GEBE"
Savcının suçlamaya konu ettiği DTK faaliyetlerine de değinen Aydın, DTK’nin sivil toplum örgütü olduğunu söyledi. DTK’nin 2009-2014’de kadar iktidar olan siyasi parti ile faaliyet yürüten sivil toplum oluşumu olduğunu hatırlatan Aydın, "6 Haziran 2014 yılında Diyarbakır’da çözüm süreci çalıştayı yapılıyor. Bu çalıştayı düzenleyenlerin arasında Efkan Ala, Beşir Atalay, Mehdi Eker, Yalçın Akdoğan gibi isimler var. DTK’den de bir temsilci davet edilmesi üzerine DTK’de Seydi Fırat ı gönderiyor. 19 Ocak 2012’de Meclis Başkanı Cemil Çiçek yeni Anayasa çalışması için DTK’ya davet gönderiyor. DTK meselesi ilerde birilerinin başına iş açacak bir yere doğru gidiyor. Buna siz de dahilsiniz. Bugün DTK’yi ilagalize etseniz, çalışanları da terörize etmiş olursunuz. DTK’yi bir terörist organizasyon olarak gösterirseniz geçmişte DTK ile iş tutan kişileri de bu işten sorumlu tutmanız gerekir. Yarın 17-25 Aralık olursa sizi de yargılarlar demedi demeyin. Bu yeni bir 17-25 Aralık’a gebe. Gidişat iyi değil. Halen ısrarcıysanız buyurun devam edin. Daha önceki mahkemeyi uyardık bizi dinlemediler şimdi içerdeler. Sizin sonunuz neye gebe, onu Allah bilir" diye konuştu. Telefon dinlemelerinin de usulsüz olduğunu ifade eden Aydın, "Telekulak krizi ilerde sizin başınıza da iş açacak. Bu konuda sizde bir yok ayrımındasınız" diyerek hukuka aykırı olan bu delillerin hiç bir şekilde dosyaya girmemesi gerektiğini söyledi.
"KUYUYA TÜKÜRMEYİN BELKİ BİR GÜN SİZDE İÇERSİNİZ"
Suçlamaya konu edilen itirafçı Hicran Berna Ayverdi’nin verdiği ifadelere de değinen Aydın, itirafçının beyanlarının dikkate alınmaması istedi. 2016 yılında teslim olan Hicran Berna Ayverdi’nin 108 kişi hakkında ifade verdiğini hatırlatan Aydın, "2016 yılında verdiği ifadede müvekkilin ismi dahi geçmiyor. Niye durup dururken 3 yıl sonra ifade vermiş, geldi mi, getirildi mi? İfadeye çağrıldı mı? Araştırın dedik, araştırmadınız talebimize reddettiniz. Kaç müebbetle yargılanıyordu, hizmeti sonucu beraat etti. İfadesinin nasıl alındığı bile belli değil. Siz neden buna itibar ediyorsunuz. Buna itibar edilirse hiç kimsenin bu ülkede hukuk güvenliği kalmaz. Yasadışı, yasaya aykırı alınan bu ifadeye itibar etmeyin. Bunu çöpe atın. En güvenli sığınak adalettir, adaletin üstünlüğüdür. Bir atasözü var. Yüz tavşandan bir at çıkmaz, yüz kuşkudan da bir şüphe çıkmaz. Bir ceza verirseniz 100 tavşandan bir at yapacaksınız. Dolayısıyla Kafka’dan bir alıntı yapayım. Bir iple intihar da edebilirsiniz, salıncak da kurabilirsiniz… O ip elinizde, isterseniz adalet getirebilirsiniz. İsterseniz asın takdir sizin. Kuyuya tükürmeyin belki bir gün sizde içersiniz. Sizin 2 genç üyenize üzülüyorum. Siz yine kıdemlisiniz (Mahkeme Başkanı), 2 üye hala mesleğinin baharında. Bu kadar hukuksuzluğa imza atmaları kişisel itibarları açısından çok yazık" dedi. Cumhuriyet Savcısı için yaptığı uyarıyı mahkeme içinde yaptığını belirten Aydın, görevi kötüye kullanma suçundan HSYK ya şikayette bulunacaklarını söyledi.
AKTAR: MAHKEME DİYARBAKIR, MÜVEKKİL 600 KİLOMETRE UZAKLIKTA.
Avukat Mehmet Emin Aktar, Mızraklı’nın önceki duruşmada SEGBİS ile çıkmayacağını beyan ettiğini hatırlattı. Mızraklı hakkında açılan davanın hukuka aykırı olduğunu ifade eden Akar, teknik ve fiziki takiple özel yaşam hakkının ihlal edildiğini söyledi. Mızraklı’nın 600 kilometre uzaklığa gönderildiğini belirten Akar, "Neden gönderildi? Burada cezaevi mi yok? Mahkeme sırf bu yüzden tahliye kararı verebilirdi. Güvenlik gerekçesiyle duruşmalara getirilmedi. Peki sevk ederken kaza olamaz mıydı? Savunma hakkı engellendi. Mahkeme Diyarbakır'da biz burada müvekkil 600 kilometre uzaklıkta. Yüz yüzelik ilkesini ihlal ettiniz. SEGBİSLE dinlediniz bir karar vereceksiniz. Bu adil değil. Siz bir yargılama faaliyeti yapmadınız" sözleri ile mahkemenin tutumunu ekleştirdi.
"TOPLUMU YARGILAMIŞ OLURSUNUZ"
Davanın hukuki değil politik olduğunu ifade eden Aktar, "Buna karşı avukatların mücadele etme şansı yok. Osman Kavala hakkında verilen karar da gördük. Siz bana diyorsunuz ki savunma yapın ki kararımız meşru olsun diyorsunuz. Bu karar meşru, hukuki ve adaletli değil. Bugün tahliye kararı verin aydınlığa adım atalım. Bugün yanlış yapıyorsunuz. Selçuk Mızraklı’yı birkaç yıl tutabilirsiniz ama bir toplumu yargılamış olursunuz" dedi.
Yapılan savunmalarına ardından mahkeme heyeti, Mızraklı’ya ‘örgüt üyeliği’ suçlaması ile 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verdi.
AÇIKLAMAYA İZİN VERİLMEDİ
Duruşmanın ardından aralarında HDP’li milletvekillerinin olduğu heyet adliye önünde açıklama yapmak istedi. Adliye önüne çok sayıda TOMA, zırhlı araç ve çevik kuvvet polisi konuşlandırıldı. Adliyeden çıkan heyet kalkanlara çembere alan polis, açıklama yapılmasına izin vermedi.