Savcı, Soma davasında mütalaası verdi
Türkiye'nin en büyük işçi katliamı olan, 13 Mayıs 2014’te gerçekleşen Soma Katliamı davasında yargılama bugün yeniden başladı. Daha önce "olası kastla insan öldürme" suçundan ceza alan sanıklar hakkında Yargıtay 12. Ceza Dairesinin Ocak 2021’de "bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma" suçundan ceza verilmesini istemesi üzerine bugün 4 sanık yeniden yargılanması bugün 25 Mayıs'a ertelendi. Davaya ilişkin savcı mütalaasını sundu.
Savcılık tarafından hazırlanan mütalaa şu şekilde;
"Cumhuriyet Başsavcılığı 23/02/2015 tarih, 2014/8340 soruşturma ve 2015/403 esas sayılı iddianamesiyle; sanık Can GÜRKAN hakkında 301 kez olası kastla öldürme ve 162 kez olası kastla neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçlarından; sanık Adem ORMANOĞLU ve Efkan KURT hakkında taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan açılan kamu davasının Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/81 Esas sırasına kaydedildiği, Yine Cumhuriyet Başsavcılığımızın 16/11/2016 tarih, 2016/7366 soruşturma ve 2016/2186 Esas sayılı iddianamesi ile sanık Haluk EVİNÇ hakkında bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan açılan kamu davasının yukarıda zikredilen 2015/81 esas sayılı dava dosyası ile birleştirildiği, Yapılan yargılama neticesinde yukarıda belirtilen sanıklar yönünden verilen kararlara ilişkin hükmün öncelikle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin 18/04/2019 tarih, 2019/313 E. - 2019/1610 K. sayılı kararı ile incelendiği ardından Yargıtay nezdinde temyizen incelendiği bahse konu incelemeler neticesinde,
Sanık Can Gürkan'ın kusurlu eylemlerinin değerlendirilmesinde, "Ocakta havalandırmaya dair gerekli teknik alt yapıyı oluşturmadan, havalandırmaya hususunda yatırım yapmadan ve iş güvenliği önlemleri almadan, aynı havalandırma planı üzerinden salt mekanizasyona dayalı üretimde ısrar ederek üretimin arttırılmasını hedefleyen, üretim zorlaması olarak adlandırılan kusurlu hareketi; aldığı karar, verdiği talimat ve oluşturduğu işletme politikası ile bizzat ortaya çıkaran sanığın eyleminde bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu anlaşılmakla sanığın bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan eylemine uyan değişen suç vasfı ile 5237 Sayılı TCK'nın 85/2, 22/3 maddeleri gereğince cezalandırılmasına,
Sanıklar Efkan Kurt ve Adem Ormanoğlu’nun kusurlu eylemlerinin değerlendirilmesi neticesinde sanıkların sözleşme ve eklerinde kendilerine yüklenen sahadaki çalışmaları projesine, yürürlükteki Maden Kanunu ve yönetmeliklere göre yapılıp yapılmadığı konusunda ve işlerin yürütülmesiyle ilgili olarak her türlü denetim ve gözetim görevlerini yerine getirmemeleri nedeniyle cezalandırılmasına,
Sanık Haluk EVİNÇ'in kusurlu eylemlerinin bulunduğundan bahisle hakkında bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan kamu davası açılmış ise de, 24 yıldır Soma Kömür İşletmeleri A.Ş’de görev yapan, 15/03/2012 tarihli yönetim kurulu kararı ile Soma Kömür İşletmeleri Merkez Ocak Şubesi yetkilisi olarak atanan maden mühendisi olan sanığın istikrarlı beyanlarında, anılan görevlendirme şemasından olaydan sonra haberdar olduğunu, kendisine bu durumun teblig edilmediğini beyan etmesi ile görevlendirme şemasının, şemada bulunan sanık haricindeki şahısların ıslak imzaları karşılığında şahıslara teblig edildiğini gösteren evrakın dosyada mevcut olması ve sanık Haluk Evinç’in şirketin bazı yönetim kurulu 3- toplantılarına iştirak ettiği görülmüş ise de, anılan kurul tutanaklarının incelenmesinde, sanık Haluk Evinç’in acil durum yöneticisi olduğuna dair somut bir delil bulunmadığı ayrıca Ertan Ersoy’un, sanık Haluk Evinç’in acil durum yöneticisi olduğuna dair beyanının yanında sanık Yasin Kurnaz’ın kovuşturmada verdiği beyanında, sanık Haluk Evinç’in anılan ocakta çalışmadığını, genel müdür yardımcısı olduğunu bildiğini en son olarakta Işıklar İşletmesinde görev yaptığını ifade etmesi karşısında, sanığın anılan ocak içerisinde hangi görev dağılımı içinde yer aldığı, yetki ve sorumluluklarının neler olduğunun şüpheye yer vermeyecek şekilde tespitinin sağlanamadığı yine sanığa görevi yönünden yapılmış usulüne uygun bir tebliğinde olmadığı bu haliyle isnat edilen eylemin şüphede kaldığı ve bu şüpheden sanığın yararlanması gerektiği değerlendirilmekle sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeter her türlü şüpheden uzak kesin mahiyette delil elde edilmediği anlaşılmakla CMK 223/2-e maddesi uyarınca atılı suçtan beraatini talep ederek mütalaasını sundu.