Tahir Elçi Davası 12 Haziran'a ertelendi: 'Adalet beklemiyoruz, sadece Tahir Elçi'nin katilini açıklayın'
Rojhat ABİ
DİYARBAKIR - Tahir Elçi'nin öldürülmesine ilişkin davanın 10'uncu duruşması, telpler reddedilerek 12 Haziran'a ertelendi. Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, "Sadece Tahir Elçi'nin kim tarafından öldürüldüğünü açıklayın. Ceza vermeyecekseniz de vermeyin. 37 yıldır avukatım, sadece Tahir'i kimin öldürdüğünü bulun" ifadelerini kullandı.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, 28 Kasım 2015'te yaptığı "Bu kadim bölgede çatışma istemiyoruz" açıklamasının ardından çıkan çatışmada katledilen Diyarbakır eski Baro Başkanı Tahir Elçi ile ilgili açılan davanın 10'uncu duruşması başladı.
Duruşmaya, Tahir Elçi’nin eşi CHP Milletvekili Türkan Elçi, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi izledi.
DEM Parti Milletvekilli Ceylan Akça ile Fransa ve İtalya'dan avukatlar da duruşmayı takip etti.
Davada polis memurları F. T., S. T. ve M. S., 'bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek', firari sanık Uğur Yakışır ise 'olası kastla ölüme sebebiyet verme' suçundan yargılanıyor.
Sanık polisler SEGBİS ile duruşmaya katıldı. İddia makamı mütalaasını sunmadı, ek süre istedi.
'GERÇEKLERİ ORTAYA ÇIKARACAK ARAŞTIRMA YAPILMADI'
Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, "Bu dava normalde büyük duruşma salonunda görülüyordu. Sizden bir sonraki celsede büyük salonda görülmesini istiyoruz. Bize göre ağır, üzerine çokça konuşulması gereken bir dava. Mütalaanın bu süre zarfında hazırlanmamış olması da onlarca avukatın davaya katılmamasına sebep oluyor. İddia makamından gelecek mütalaa davayı eksik bırakacak.
Maddi gerçekleri ortaya çıkaracak gerekli araştırmalar yapılmadı. Geçen celse tüm taleplerimizi reddettiniz. Ara kararlarınızı da görmezden geldiniz. Sizden bir kez daha taleplerimizin kabul edilmesi yönünde talepte bulunuyoruz" dedi.
'CİNAYETİN TÜM YÖNLERİYLE AYDINLATILMASINI İSTİYORUZ'
Mahkemenin olay yerinde keşif yapmamasını eleştiren Eren, "Bu karar ne kadar sağlıklı olur? Israrla üzerinde durduğumuz Mardin Kebapevi kamerasının bulunduğu yere gitmediniz. Bize göre fotofilm kayıtlarına müdahale edilmiştir. Kendi kararınızdan vazgeçtiniz. Keşif kararı vermiştiniz. Hiçbir talebimizi dinlemediniz. Biz bu cinayetin tüm yönleriyle aydınlatılmasını istiyoruz. Bütün şüpheleri gidermeniz lazım" diye konuştu.
DAVUTOĞLU NEDEN DİNLENMEDİ?
Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun dinlenmesi kararından vazgeçilmesine tepki gösteren Eren, bunun gerekçesinin izah edilmesi gerektiğini söyledi.
'BİR SUİKAST TAKSİRLE İŞLENMEZ
Yargılama sürecindeki eksiklere dikkat çeken Eren, "Bir suikast taksirle işlenmez. Maalesef soruşturma aşamasından farklı bir noktada değiliz. Bu dava dosyasını bekleyen milyonlarca insan var. Bu anlamda toplumun adalet konusunda tatmini için verdiğiniz ara kararlardan vazgeçmenizi istiyorum. Dosyanın iddia makamına tebliğ edilmesini istiyoruz" dedi.
'KEŞİF YAPILMADAN VE TANIKLAR DİNLENMEDEN SAĞLIKLI KARAR VERİLEMEZ'
Avukat Zahide Beydağı, "Her seferinde taleplerimizi reddetiniz. Olay yerinin değişmiş olması gerekçesiyle keşif yapmadınız. Olayın gerçekleştiği gün çok sayıda basın mensubu vardı. Kimin nerede durduğu önemliydi. Bunun için tanıklar dinlensin diye talepte bulunduk. Şuan bulunduğumuz noktada keşif yapılmadan ve tanıklar dinlenmeden karar sağlıklı olmayacaktır. Taleplerimizi yineliyoruz ve kabul edilmesini istiyoruz" diye konuştu.
'KAMERA KAYITLARI ARAŞTIRILSIN'
Avukat Günal Kurşun, "Olayın gerçekleştiği yeri gören Mardin Kebap Evi kamerası kayıtlarını yurtdışına gönderilerek kayıtların silinip silinmediği anlaşılabilir. Bunların birçok örneği var. Kamera kayıtlarının araştırılmasını istiyoruz" dedi.
'DİNLEME KAYITLARI MAHKEMEYE GETİRİLMELİ'
Avukat Mahsun Batı, "İki örgüt üyesi olaydan bir gün önce Bağlar'da polis aracına silahlı saldırıda bulunuyor. Ve bu iki kişi istihbari dinleme altında idi. CMK 135 kapsamında dinleme kayıtları getirilmelidir. Yürütmenin başındaki şahıs yani başbakan 'bu cinayet siyasi bir suikasttir' dedi. Kendisine katılıyoruz. Adaleti tesis etmeliyiz.
Tesis edebilmek için de delilleri toplamalıyız. Fakat savcılık delil toplamadan dosyayı mahkemenin kucağına bırakmıştır. Mahkeme heyeti cinayet mahalline temas etmeden hüküm kuramaz. Ara kararınızdan dönmenizi ve dinleme kararı olup olmadığı husunun aydınlatılmasını istiyor" diye konuştu.
'KAMERA KAYITLARINI BİZ ÇÖZELİM'
Avukat Muhlis Oğurgün, "Bize verin, biz çözelim kamera kayıtlarını. Kazma yöntemi ile kayıtlarda silinme olup olmadığını ve geri kurtarılabilecek bir bölüm varsa öğreniriz. Heyetten bir kişi ve avukatlardan bir kişi görevlendirin ve biz çözelim" dedi.
'DAVA CEZASIZLIKLA SONUÇLANMASIN'
Tahir Elçi'nin yeğeni avukat Berfin Elçi de "Tahir Elçi benim amcamde. Siyasi cinayetlere kurban gidenlerin faillerini ortaya çıkarmak için mücadele etti. Biz de onun faillerinin ortaya çıkarılması için mücadele ediyoruz. Bu yargılama tamamen avukatların çalışmaları ve özverisi sayesinde bu noktaya geldi. Sürekli aynı yerdeyiz. Mahlemeden aynı özveriyi göremiyoruz. Bir paradoksa girmiş bulunmaktayız. Bu dosyayı cezasızlıkla sonuçlandırmamanızı talep ediyorum" diye konuştu.
TALEPLER REDDEDİLDİ, DURUŞMA 12 HAZİRAN'A ERTELENDİ
Mahkeme avukatların taleplerini reddetti ve iddia makamına mütalaası sunması için son kez süre verdi. Duruşma 12 Haziran'a ertelendi.
'OLAY YERİNE GİTMEKTEN NEDEN KORKUYORSUNUZ?'
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, "Sayın başkan siz niye olay yerine gitmekten korkuyorsunuz? Dönemin başsavcısı ile Sur Emniyet Müdürlüğüne gittik. Kısa bir süre görüşme yapacağını söyledi. Ve o sırada kayıtların silindiğini düşünüyoruz. O gün baro başkanımız katledildiği gibi biz delil topluyorduk. Savcı iki gün sonra olay yerine gideceğini söyledi. Cinayet mahalline gidilecek gün güvenlik endişesiyle gidilmedi. Orda bir cinayet işlenmişse orada bulunan silahlı herkes şüphelidir" dedi.
'TAHİR ELÇİ KİM TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ AÇIKLAYIN'
"Bu salonda hiçbirimizin adalet beklentisi yok" diyen Aktar, şöyle devam etti:
"Sadece Tahir Elçi'nin kim tarafından öldürüldüğünü açıklayın. Ceza vermeyecekseniz de vermeyin. 37 yıldır avukatım, sadece Tahir'i kimin öldürdüğünü bulun. Siz tek bir delil incelendiniz mi? Oysa tüm meslektaşlarım o kadar çalıştı ki. Tek talebim Tahir Elçi'nin faillerinin bulunmasıdır."
'ETKİN BİR SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA YÜRÜTÜLMEDİ'
Duruşmanın ardından avukatlar Diyarbakır Adliyesi önünde basın açıklaması düzenlendi.
Diyarbakır Barosu Naşkanı Nahit Eren, Tahir Elçi dava dosyasında etkin bir soruşturma yürütülmediğini vurgulayarak "Maalesef soruşturma aşamasında isteksizlik ve yetersizlik kovuşturma aşamasına da yansıdı. Nitekim her celse öne sürdüğümüz ve maddi gerçeğin açığa çıkması konusunda önemli bulduğumuz delillere yönelik araştırma, inceleme ve rapor alma konusundaki bütün taleplerimiz mahkeme heyeti tarafından hep reddedildi.
Zaman zaman ara kararlar ile taleplerimizi kabul etmiş iseler de sonraki celselerde daha önceki keşif, tanık dinleme yönündeki bütün taleplerimizi de reddederek bir an önce bu davaya ilişkin mahkeme heyetini bir karar verme istediğinin olduğunu hepimiz gözlemliyoruz" dedi.
'CEZASIZ KALMAMASI İÇİN MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ'
Tahir Elçi'nin ömrünü insan hakları ihlalleri ve cezasızlığa karşı mücadeleye adadığını dile getiren Eren, "Tahir Elçi dava dosyasının cezasız kalmaması için hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz. Nitekim bugün duruşma salonundaki taleplerimizde aslında bu cezasızlık politikasına yönelik bir tepki ve bu cezasızlık politikasından sebep yargılama süreçlerindeki eksiklik ve ihmali dile getirmekti.
Ve ret konusundaki ara kararlardan vazgeçerek yeniden taleplerimiz konusunda karar verilmesini istedik. Ama mahkeme heyeti maalesef bir kez daha taleplerimizi reddetti. Diyarbakır Barosu adına bugün bizleri yalnız bırakmayan yurtdışından gelen meslektaşlarıma teşekkür ediyorum" diye konuştu.
'ADALET TALEBİMİZ HİÇBİR ZAMAN SON BULMAYACAK'
Dava dosyasını takip eden avukatlarlar adına söz konuşan Günal Kurşun da cezasızlığa vurgu yaptı.
Kurşun, şunları söyledi:
"Tahir Elçi'nin katledilmesinin ertesi gününden başlayarak dört yıldan fazla süren soruşturma evresi, bütün gayretlerimize rağmen bir türlü iddianamenin hazırlanmamış oluşu, dört yılın ardında bu iddianamenin hazırlanarak bu davanın açılışı ve davanın açılışından itibaren bugüne kadar geçen yaklaşık dört yıllık süre söz konusu. Toplamda sekiz yıllık dönem boyunca cezasızlık politikasının en billurlaşarak kristalize şekilde tezahürü Tahir Elçi dosyasıdır. Bugün mahkeme yine soruşturmanın genişletilmesi taleplerimizi reddetti.
Bizler bu ülkenin insan hakları savunucuları, hukukçuları, insanları, vatandaşları olarak adaletin tecellisine inanan insanlar olarak bir kez daha yetkililere sesleniyoruz: Tahir Elçi için adalet istiyoruz. Tahir Elçi'nin hayatlarına dokunduğu kayıp yakınları için adalet istiyoruz. İnsan hakları ihlal edilenler için adalet istiyoruz. Bütün işkence mağdurları adına adalet talep ediyoruz. Bu adalet talebimiz hiçbir zaman son bulmayacak."
Tahir Elçi İnsan Hakları ve Özgürlük Ödülü, Cumartesi Anneleri'ne verildi
Argunağa Tahir Elçi şarkısının hikayesini anlattı: "Umarım bu şarkıyı Demirtaş'la birlikte okuruz"