Gezi'nin 11. yılında Taksim'de anma düzenlendi: Karanlık gider, Gezi kalır

Gezi Direnişi’nin 11’inci yılında Taksim Dayanışması'nın çağrısıyla, anma düzenlendi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'nın da katıldığı anmada okunan açıklamada, "Gezi adına hapiste tuttuğunuz herkesi derhal serbest bırakın" çağrısı yapıldı.

Artı Gerçek - Gezi Direnişinin 11. yılında Taksim Dayanışması'nın çağrısıyla çok sayıda yurttaş saat 19.00'da TMMOB Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi önünde bir araya geldi.

'Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza' pankartının asıldığı şube binasının önünde bir araya gelen kitle, Gezi’de hayatını kaybedenlerin ve Gezi Davası'nda tutuklananların fotoğraflarını taşıdı. Eylemede DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DEM Partili vekilleri Perihan Koca ve Çiçek Otlu, DEM Parti İstanbul İl Eş Başkanı Murat Kalmaz, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, Cumartesi Anneleri, çeşitli sendikaların yöneticileri ve Gezi eylemlerinde hayatını kaybedenlerin yakınları yer aldı.

'KARANLIK GİDER GEZİ KALIR'

'Karanlık gider gezi kalır' pankartının açıldığı eylemde 'Her yer Taksim her yer direniş', 'Bu daha başlangıç mücadeleye devam', 'jin, jiyan, azadi' sloganları atıldı. Gezi Direnişinde ölenlerin isimleri okunurken katılımcılar da "Burada" diye yanıt verdi.

VALİLİĞE TEPKİ: HAKLARIMIZIN PEŞİNDE KOŞMAK SUÇ DEĞİLDİR

Vaililigin metro yasağına tepki gösterilen eylemde, "Bugün ulaşımı durdurarak bizlerin buraya gelmesini engellemeye çalışıyorlar. 1 Mayıs'ta Taksim meydanına çıkmak isteyenlerin önünü kesiyorlar. Ne Taksim Meydanı'na çıkmak istemek, ne 1 Mayıs'ı kutlamak istemek, ne Gezi'yi anmak istemek, ne haklarımızın peşinde koşmak, bunu talep etmek suç değildir. Suç bunu engellemektir. Bundan tam 11 yıl önce olduğu gibi bugün de her yer Taksim, her yer direniş. Gezi'yi yargılayamazsınız" denildi.

BASIN AÇIKLAMASI

Eylemin ardından Taksim Dayanışması’ndan Akif Burak Atlar, basın açıklamasını okudu. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"11 yıl önce bugün ülkemiz tarihinin en demokratik, en katılımcı, en barışçı, en feminist, en adaletli, en ekolojist, en genç, en renkli ve en mücadeleci halk hareketi, dünyadaki ve ülkemizdeki adaletsizliklere karşı Gezi parkında buluştu. Buluşmakla kalmadı, ülkemizin siyasal, toplumsal ve kültürel tarihinde silinemeyecek kadar derin ve gökkuşağı gibi renkli bir iz bıraktı. Meydanları dolduran milyonların direnişi tüm renkleriyle dirençliliği, kararlılığı, çok sesli bir ezgiyi, yeryüzü sofrasında sıcak bir paylaşımı, kardeşleşmeyi, umudu simgeledi."

'HUKUKLA VE VİCDANLA İZAH EDİLEMEZ'

Tüm bu gerçekliğin karşısında Gezi direnişini darbeyle, terörle ilişkilendirmek akılla, mantıkla, hukukla ve vicdanla izah edilemez.

Bilinmelidir ki “adalet” mekanizmasını iktidarın siyasi emellerinin aracı haline getirmiş olmak ülkemize yapılan en büyük kötülüklerden biridir. Gezi davasında haklarından somut tek bir delil bile olmadan 7 yıldır tutsak edilen Osman Kavala için verilen ağırlaştırılmış müebbet cezası, 2 yıldır hukuksuzca hapsedilen Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater ve Mine Özerden için verilen 18’er yıllık hapis cezaları onanmış durumda."

'BU HAKSIZLIĞIN SON BULMASI İÇİN SES VERİN'

Gezi davasında yaşatılan bu haksızlığın son bulması için ses verin. Sessiz kalmak, görmezden gelmek bu haksızlığa, adaletsizliğe ortak olmaktır. Talebimiz kısa, net ve somuttur: Gezi adına hapiste tuttuğunuz herkesi derhal serbest bırakın. Serbest bırakmak zorundasınız çünkü bu dava öncesinde verilen beraat kararlarında da açıkça ifade edildiği gibi ortada gerçek anlamda bir 'suç'ya da 'suçlu' yoktur. Gezi Direnişi bu ülkenin dünü değil geleceğidir. Eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi için sönmeyecek bir umut olmaya devam edecek."


METRO SEFERLERİ DURDURULDU

Buluşma öncesinde, Metro İstanbul'un saat 15.00'ten itibaren ikinci bir duyuruya kadar Taksim ve Şişhane metro istasyonları ile Taksim-Kabataş Füniküler Hattı'nın işletmeye kapatıldı. Bu kararın İstanbul Valiliği tarafından alındığı açıklandı.

Gezi Parkı da polis ve barikatlarla çevrildi.

GEZİ EYLEMLERİ

27 Mayıs 2013'te, Taksim yayalaştırma Projesi kapsamında Gezi Parkı'ndaki ağaçların kesilip yerine Topçu Kışlası inşa edilmesine karşı başlatılan mücadele, parktaki ağaçların kesilmesine karşı nöbet tutanların çadırlarının ateşe verilmesi ve protestoculara yönelik polis şiddetine karşı 31 Mayıs'ta Türkiye çapına yayıldı. Aradan 11 yıl geçti. Polisin orantısız müdahalesi sonucu sekiz kişinin öldüğü bu direnişe İçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre 79 ilden 2,5 milyon kişi katıldı. Gezi Direnişi, Türkiye'nin son yıllardaki en önemli toplumsal hareketlerinden birine dönüştü ve hafızalardaki yerini koruyor.

Demokratik haklar, ifade özgürlüğü, çevre koruma ve hükümetin otoriter eğilimlerine karşı bir tepki olarak okunan Gezi, sembolik anlamını ve toplumsal mücadelelerin sürekliliğini vurgulamak için her yıl anılırken, eylemler sırasında öldürülenlerin ailelerinin; parkı savunduğu için yıllarca cezaevinde tutulanların adalet mücadelesi de devam ediyor.

(HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar