Taliban'dan kaçan Hosseini anlattı: Kadınlara ders verdiğim öğrenilince tutuklandım, kaçmak zorunda kaldım

Taliban’ın okulları kapatmasıyla evinde kadınlara gizlice ders veren, bu yüzden tutuklanan ve ülkesini terk etmek zorunda kalan öğretmen ve şair Seyid Yusuf Hosseini yaşadıklarını Artı Gerçek'e anlattı: 'Kadınların, dört duvar arası dışında yaşamları yok'

Şenol BALI


VAN - 20 yıllık ABD işgali sonrasında yönetimi ele geçiren Taliban'ın şeriat uygulamaları, artan baskılar ve derinleşen yoksulluk nedeniyle binlerce kişi ülkeyi terk ediyor. Kadınlara edebiyat dersi verdiği için tutuklanan öğretmen ve şair Seyid Yusuf Hosseini de ülkesini terk etmek zorunda kalanlardan. 8 ay önce zorlu bir yolculukla Türkiye'ye gelen ve Van'a yerleşen Hosseini Afganistan'da yaşadıklarını, kaçış yolculuğunu ve Türkiye'de hayata tutunma çabasını Artı Gerçek'e anlattı.

10 yılı aşkın bir süre ülkesinde okul öncesi öğretmenliği yapan Hosseini'nin hayatı, 2021 yılında ABD'nin çekilmesi ve Taliban'ın ülke genelinde tam hakimiyet kurması ile kökten değişti. Taliban'ın bazı okulları kapatması ile eğitim imkanını kaybeden kadınlar, zaman zaman evine gelerek kendisinden Dari Edebiyatı (Farsça’nın Afganistan’da kullanılan lehçesi) ders almaya başladı. Ancak bunun ortaya çıkmasıyla tutuklanan Hosseini o günü şöyle anlattı:

'TALİBAN ÜYELERİ KAPIDA BEKLİYORDU'

“Bir gün akşam namazından dönerken Taliban üyeleri evin kapısında bekliyordu. Beni alıp götürdüler. O dönem sosyal medya hesaplarımda videolarım vardı, hepsini sildiler. İnsan hakları ve kadın hakları ile ilgili yazılarımı da sildiler."

Bir süre tutuklu kalan Hosseini, ders vermeyeceğini, insan hakları ile ilgili çalışma yapmayacağını ve sosyal medyayı kullanmayacağını taahhüt ettikten sonra serbest bırakıldı. Serbest kalır kalmaz da ailesi ile birlikte ülkeden ayrılmaya karar verdi.

Dondurucu soğuklarda, altı aylık bebekleri ve engelli çocuklarının da aralarında olduğu sekiz kişilik aile, 40 günden fazla süren zor bir yolculukla İran'a ulaştı. Burada üç ay kaldıktan sonra da, sekiz ay öne Türkiye'ye geldi ve Van'a yerleşti.

'ÜLKESİNİ YA DA KADIN HAKLARINI SAVUNMUŞ HERKES CEZALANDIRILIYOR'

Hosseini, geride bıraktığı Taliban kontrolündeki ülkesinin durumunu şöyle anlattı:

“Taliban Afganistan’a gelmeden önce çok rahattık, hiçbir sorunumuz yoktu. Taliban, ülkedeki herkes için büyük bir cehennem yarattı. Kimseye saygıları yok. Kimsenin bir şey hakkında söz söyleme hakkı yok. Özgürlüğümüz yok. Kendimizi ifade edemiyor, savunamıyoruz. İlim ve edebiyata da saygı duymuyorlar. Zaten çoğu bilim insanı ve insan hakları savunucusu ülkeyi terk etti. Kadının da hakları yok, Taliban kendilerini tanımıyor. Eğitim görme hakları yok. Dört duvar arasında yaşamaları dışında izin verdikleri bir şey yok. Afganistan’da bir insan sesini çıkarıyorsa bastırılır. Siz orda insan ya da kadın haklarını savunamazsınız, onların dediği olur. Eğer orda yaşıyorsanız onların sözünden çıkmamalısınız, her dediklerine ‘evet’ demelisiniz. Orada kim ülkesini, milletini ya da kadın haklarını savunmuşsa cezalandırılıyor.”

Hosseini ve ailesinin Türkiye'deki yaşamı da zorlu. Van'da eski bir apartman dairesine yerleşen sekiz kişilik ailede sadece bir çocuğu iş bulabilmiş. Cuma günleri dışında evden pek çıkmayan Hosseini’nin zamanının çoğu da evde geçiyor. Edebiyat çalışmalarını sürdürmek istiyor ancak Farsça kitap bulmakta zorlanıyor. Hiç Türkçe bilmeyen Hosseini, beraber buraya getirdiği Farsça kitapları defalarca okuduğunu söylüyor.

Geride bıraktığı ülkesinde yaşananları kamuoyuna duyurabilmek için sosyal medyayı aktif olarak kullanmaya çalışıyor ve “Ben sosyal medyada ülkemdeki insanların acılarını ve insan hakları ile ilgili olan ihlalleri kamuoyuna yansıtıyorum. Oradakilerin buna ihtiyaçları var.” diyor.

HÂLÂ RÜYALARIM VAR'

Tüm yaşadığı zorluklara rağmen hayata tutunmaya devam eden Hosseini umudunu ve hayallerini kaybetmemiş. Şöyle bitiriyor sözlerini:

“Hâlâ rüyalarım var, yazmak istediğim kitaplar var, fırsat bulunca yazacağım. En büyük hayalim insanların huzur içinde yaşamaları. Dünya cennet gibi olsun…Ülkemin, kadınıyla çocuğuyla tüm insanların haklarıyla yaşayacağı bir yer olmasını umuyorum."

Çeviri: Mubin Mohammadzadeh

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar