TBB Başkanı Sağkan'dan 'yeni anayasa'da yargı bağımsızlığı uyarısı: 'HSK'nin yapısının değiştirilmesi gerekir'
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, 'yeni anayasa' tartışmalarına ilişkin değerlendirmesinde yargı bağımsızlığı çağrısı yaptı. Sağkan, anayasa değişikliğinin "standart bir mevzuat düzenlemesi" olmadığını da vurguladı.
Artı Gerçek - İktidarın yerel seçim yenilgisinin ardından gündeme getirdiği yeni anayasa tartışmasında Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan'dan yargı bağımsızlığı ve toplumsal uzlaşı uyarısı geldi. Sağkan, bir hukukçu olarak olası bir yeni anayasada "yargı başlarının içerisinde yargıyı tamamen bağımsız ve tarafsız hale getirecek bazı düzenlemeler yapılması" gerektiğini söyledi. TBB Başkanı ayrıca, anayasa hazırlanması sürecinin herhangi bir yasa yapım süreci olarak görülemeyeceğini hatırlatıp "Toplumsal bir uzlaşı zeminini gerektirir" dedi.
Sağkan, memleketi Gümüşhane’de, Gümüşhane Barosu yönetimi ile düzenlenen programda "Anayasa değiştirmek de anayasa yapmak da nasıl adlandırırsak adlandıralım, toplumsal bir uzlaşı zeminini gerektirir" diyerek şöyle devam etti: "Bunu standart bir mevzuat düzenlemesi olarak göremeyiz. Bir yasa yapım çalışması olarak göremeyiz. Tüm bileşenler, sivil toplumun, meslek örgütlerinin, basının ve üniversitelerin de bulunduğu geniş bir çerçevede çalışmaların yürütülmesi gereken bir temel metnimizdir."
'HSK'NİN YAPISI DEĞİŞMELİ'
Sağkan, yeni anayasada yargı bağımsızlığının garanti edilmesi çağrısını da şu uyarılar eşliğinde yaptı:
"Bir hukukçu olarak bana sorulacak olsa, ben mevcut anayasada değişmesi gereken kendime göre unsurları söyleyebilirim. Örneğin, yargı başlarının içerisinde yargıyı tamamen bağımsız ve tarafsız hale getirecek bazı düzenlemeler yapılması gerekir. HSK'nın yapısının değiştirilmesi gerekir. Adalet bakan yardımcısının HSK yapılanmasının içerisinden çıkartılarak siyasetin etkisinden hakimler ve savcılar kurulunun kurtulması, uzaklaştırılması ve coğrafi teminatı, hakimlik teminatını gerçek anlamda hayata geçirecek bir HSK yapılanmasını sağlamak gerekir. Bunun için evet anayasa değişikliği gerekiyor.”
‘KAYGILARIMIZI DİLE GETİRMİŞTİK’
TBB olarak "anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilmesine" karşı olduklarını da belirten Sağkan, şşöyle konuştu:
"Bir anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilk 4 maddesinin kesinlikle bu çalışmada farklı bir değerlendirmeye tabi tutulmayacağını yani ilk 4 maddenin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez kısmının ve anayasanın en önemli kısmı olan başlangıç hükümlerinin kesinlikle korunması gerektiği konusundaki kaygılarımızı dile getirmiştik. Buna ilişkin net somut görüş ortaya konulmadığı müddetçe de hiçbir anayasa çalışmasının içerisinde Türkiye Barolar Birliği'nin olmayacağını beyan etmiştik. Bizim bu konudaki hassasiyet vurgumuzdan sonra siyaset kurumunun bazı temsilcilerinden ki, şu anda bu anayasa çalışmalarının içerisinde yoğun şekilde yer aldığını gördüğümüz bazı temsilcilerden ilk 4 maddeye ilişkin kesinlikle bir değerlendirme yapılmayacağı, başlangıç hükümleriyle birlikte aynı şekilde korunacağına ilişkin açıklamalar geldi. Bu bizler açısından önemliydi."
İSRAİL'E TEPKİ
İsrail'in Gazze'ye saldırılarını da hukuki boyutuyla değerlendiren Sağkan,"Bizim her konuşmamızda bu soykırım noktasına varan katliamın, uluslararası hukukun bütün kurallarının hiçe sayıldığı bu sürecin altını çizmemiz, hatırlatmamız ve gündemde tutmamız zorunluluğu var. Çünkü on binlerce sivil yurttaşın göz göre göre katledildiği bir süreci yaşıyoruz Gazze'de, Filistin'de" dedi.
Sağkan, "Türkiye Barolar Birliği Baroları'mızla beraber bu sürece dair defalarca yaptığı açıklamalarla hem hukuki boyutu değerlendirerek uluslararası ceza hukuku ve insancıl hukuku kapsamında değerlendirmelerimizi kamuoyu ile paylaştık. Hem de yaptığımız açıklamalarla süreçte uluslararası aktörlerin bir an evvel gecikmeksizin harekete geçmeleri yönünde çağrıda bulunmuştuk" diyerek şöyle devam etti:
"Türkiye Barolar Birliği, Uluslararası Ceza Mahkemesi nezdinde bu sürecin artık soykırım unsuru taşıdığını ve buna ilişkin özel kastın varlığının açık delillerle ortaya konulduğunu da ifade ettik. Uluslararası Ceza Mahkemesi nezdinde ilgili sorumluların yargılanması için yasal başvurumuzu da yaptık. Türkiye Barolar Birliği olarak bu hukuki süreci de sonuna kadar etkin şekilde takip etmeye devam edeceğiz."
‘BU ARTIK BİR SOYKIRIMDIR’
Sağkan, insan hakları konusunda "öncü" olduğunu savunan ülkelerin Filistinlilerin yaşadığı katliama taraflı baktığını da belirtti:
"Bu durum uluslararası hukuk kurumlarının da etkisizliğini de ortaya koydu. Gerek uluslararası ceza mahkemesinin gerekse diğer uluslararası aktörlerin maalesef harekete geçmekte geciktikleri bir süreci yaşıyoruz. Aslında siyaset söz konusu olduğunda insan hakları konusunda bayrak sallayanların kafalarını kuma gömdükleri bir süreci yaşadık Filistin'de. Biz hukuk kurumuyuz. Bizim yapacağımız her şeyden önce hukuki başvuruları hayata geçirip, bu suçun cezasız kalmamasını sağlamak. Bizim açımızdan en önemli unsur bu. Burada altını çizdiğimiz konu, bu artık bir çatışma, bir saldırı olarak adlandırılamaz. Bu artık bir soykırımdır." (DHA)
TBMM Başkanı Kurtulmuş: Anayasa sürecini kimsenin zehirlemesine müsaade edilmemeli
9. Yargı Paketi taslağında yeni detaylar: Evli kadın, kendi soyadını tek başına kullanamayacak
9. Yargı Paketi taslağında 'etki ajanlığı' düzenlemesinin ayrıntıları