Terkoğlu: AKP 'vallahi biz NATO’cuyuz' demek için Mehmetçiği Afganistan’a göndermeye talip oldu
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden’a yönelik zikzaklarını muhalefet ‘dış politakadaki bipolar bozukluk’ olarak nitelerken, Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı Barış Terkoğlu da, Kore savaşına asker göndererek NATO’ya üyeliği kabul edilen Türkiye’de, AKP hükümetinin benzer bir denemeye hazırlandığını yazdı. Erdoğan’ın ve AKP iktidarına yakın medyanın büyük beklenti yarattığı Biden görüşmesine dikkat çeken Terkoğlu, "Biden ile oturup, Biden ile kalktık. Erdoğan, aylarca telefon beklediği Biden’la "hamdolsun" görüşecekti. Herkesin sessiz olması isteniyordu. Bir rahatsızlık yaratmasın diye Sedat Peker bile sakin kaldı. Oysa Biden ile Erdoğan’ın yarım saatlik görüşmesi, hazırlanmış bir fotoğrafın pozundan ibaretti" dedi.
Demokrat Parti Hükümeti’nin NATO’ya üyelik sürecinde ‘kendisini kanıtlayabilmek için’ Kore’ye asker gönderdiğini hatırlatan Terkoğlu, AKP hükümetinin de yine NATO ile bozulan ilişkilerini tamir edebilmek için Türkiye askerini Afganistan’a gönderme hazırlığı yaptığını yazdı. Terkoğlu, "AKP’ye ‘Vallahi biz NATO’cuyuz’ demek için bir Kore Savaşı gerekiyordu. Yoktan harp olmadı. Afganistan’dan ABD’nin çekilmesi imkân yarattı. AKP, Taliban’a karşı Mehmetçiği göndermeye, Kâbil’de Batı düzeninin istasyonu olan havaalanını savunmaya talip çıktı" ifadelerini kullandı.
Terkoğlu’nun "‘Vallahi Biz NATO’cuyuz’ zirvesi" başlıklı yazısındaki ilgili bölüm şöyle:
‘TÜRKİYE NATO ÜYELİĞİNİ KORE KANIYLA ALDI’
"NATO’nun kuruluşunu, 2. Dünya Savaşı’nın Stalingrad’da bitmesine borçluyuz. Sovyet düzenine karşı bir ittifak tanımlayan Batı düzeni, o dönemde de Türkiye’ye karşı şüpheciydi. 2. Dünya Savaşı’ndan tüm tarafları kızdıracak şekilde sabırla uzak duran Türkiye, yeni dünyada kendisini nasıl tanımlayacaktı?
4 Nisan 1949’da NATO’yu kuranlar, aralarına Türkiye’yi almadı. Hoşnutsuzluk, Ankara’dan dünyaya defalarca tekrarlandı. İktidarının son günlerini yaşayan CHP hükümeti, 11 Mayıs 1950’de, kaybedeceği seçime üç gün kala, ilk resmi başvuruyu yaptı. Ancak başarısız oldu.
Demokrat Parti (DP) hükümeti, safını tartışmasız olarak NATO’dan yana seçmişti. Fakat niyetinizin olduğunu dünyaya da kanıtlamanız gerekir. Kore Harbi bunun fırsatını verdi.
Sembolik değil… Türkiye, ABD’den sonra Kore’ye en çok asker gönderen ülkeydi. Düşünerek de değil… Türkiye, ABD’den sonra Kore’ye asker göndermeye en hızlı karar veren ikinci ülkeydi. Karar, olağandışı bir şekilde, TBMM’de bile görüşülmeden alındı.
Bedeli ağır, 721 şehit verildi. 672 asker yaralı olarak ülkeye döndü. 1475 yaralı Mehmetçik, Kore’de tedavi gördü, 243’ü esir düştü, 175 kişi ise kayıp yazıldı. Ama bir yıl önce Türkiye’nin başvurusunu reddeden NATO, Eylül 1951’de Türkiye’yi oybirliğiyle davet etti. Elbette NATO’nun güney kanadının güçlendirilmesi niyeti de bunda etkili oldu. Ama Türkiye, NATO üyeliğini Kore kanıyla aldı."
‘AKP ‘VALLAHİ BİZ NATO’CUYUZ DEMEK İÇİN TALİBAN’A KARŞI MEHMETÇİĞİ GÖNDERMEYE TALİP OLDU’
"Şimdi… ABD’nin geri dönüşüyle NATO, kendisini yeniden tanımlıyor. Karşısına sınırlarını çizdiği bir Rusya’yı ve henüz tanımladığı Çin’i alıyor. Güney kanadını güçlendirmeyi yine hedef olarak koyuyor.
Türkiye’deki "çizgisi belirsiz iktidar" için, tıpkı 70 yıl önceki gibi, tarihsel evre çizgi belirlemek için fırsat yaratıyor. 70 yıl önce de ABD Senatosu’nda şüpheyle bakılıyordu, bugün de aynı Senato’da Türkiye için "NATO müttefiki gibi davranmıyor" denildi. Teşbihte hata olmaz. AKP’ye "Vallahi biz NATO’cuyuz" demek için bir Kore Savaşı gerekiyordu. Yoktan harp olmadı. Afganistan’dan ABD’nin çekilmesi imkân yarattı. AKP, Taliban’a karşı Mehmetçiği göndermeye, Kâbil’de Batı düzeninin istasyonu olan havaalanını savunmaya talip çıktı. "Suriye’de de Libya’da da Afganistan’da da NATO için hem de Müslüman kimliğimizle oluruz" siyaseti, NATO pazarında yeniden saf tutmanın sloganı oldu."
‘S-400’LER HANGARLARDA İŞTE BU PAZARLIK İÇİN ÇÜRÜTÜLÜYORDU’
"Hükümet medyasından okuyoruz, S-400’ler hangarlarda işte bu pazarlık için çürütülüyordu. Aylar süren müzakereler bir pazartesi merhabasına kaldı.
Dün, sorsanız ABD darbeci, muhalefet Biden’cıydı. Şimdi ABD baharı AKP’ye, Biden’ın yumruk selamıyla geldi. Zaten Erdoğan 10 yıl önce hasta olduğunda, Biden onu evinde ziyaret etmemiş miydi? Bugün de sürekli kan kaybeden hasta iktidar için, bir Biden gülümsemesi ilaç oldu."
‘BİRİLERİ KİRLİ SUYU YAKALAMAYA ÇALIŞIYOR’
‘Aynı nehirde ikinci kez yıkanılmaz’ sözünü hatırlatan Terkoğlu, yazısını şöyle sonlandırdı: "70 yıl sonra Türk Memet yeniden nöbete gidiyor. İkinci kez yıkanabilir mi bilmem. Ama birileri kesinlikle akan kirli suyu yakalamaya çalışıyor."