Van'da darbedilen gazeteciye ceza, müteahhite ceza indirimi

Van'da darbedilen gazeteciye ceza, müteahhite ceza indirimi
Van’da haber takibindeyken müteahhidin saldırısına uğrayan gazetecilerin fotoğraf makinesi mahkeme tarafından ‘silah’ olarak değerlendirildi. Darbedilen gazeteciye hapis cezası verilirken saldırgan müteahhite verilen cezada indirime gidildi.

Şenol BALI


VAN - Van’ın Erciş ilçesinde belediyenin ihale ettiği işleri yapan müteahhidin saldırısına uğrayan gazetecilerin şikayeti üzerine açılan davada karar çıktı. Fotoğraf makinesini ‘silah’ olarak değerlendiren mahkeme, gazeteci İdris Yılmaz’a 4 ay 15 gün hapis cezası verdi. Gazetecileri darbeden müteahhidin şiddeti “Basit tıbbi müdahale ile giderilebilir kasten yaralama suçu” sayıldı. Müteahhide verilen cezada da indirime gidildi.

14 Ekim 2017 tarihinde Erciş Belediyesinde ihale edilen Erciş Sahil Yolu Projesini haber yapmak üzere giden gazeteciler İdris Yılmaz ve Erhan Akbaş darbedilmiş, gazetecilerin kameraları kırılmıştı. Gazetecilerin şikayeti üzerine açılan ve 6 yıla yakın bir süredir devam eden yargılamanın karar duruşması görüldü.

Erciş 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya gazetecilerin Avukatı Savaş Avcı, Gazeteci İdris Yılmaz ve sanık Şahin Yağar katıldı. Gazeteci Erhan Akbaş İstanbul’da ikamet etmesi nedeniyle duruşmaya katılmadı.

Yapılan kimlik tespitlerinin ardından söz alan İdris Yılmaz, önceki savunmalarını tekrar ederek gazetecilik faaliyeti dışında bir şey yapmadığını söyledi. Bir önceki duruşmada iddia makamının, beraatini istediği Şahin Yağar da savunmasını tekrar ettiğini dillendirdi ve gazetecilerin şantiyeye kötü niyetle geldiklerini öne sürdü. Yağar, savunmasının devamında, yolsuzluk yaptığına dair herhangi bir sürecin gelişmediğini dile getirdikten sonra mahkeme heyeti ile herhangi bir akrabalık ve samimiyetinin olmadığını ifade etti.

GAZETECİ YILMAZ’A HAPİS CEZASI

Savunmalarının ardından kararını açıklayan mahkeme, Yağar’ı darbettiği gerekçesiyle gazeteci Yılmaz’a 4 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, Yılmaz’ın Şahin Yağar’a yönelik gazetecilik faaliyeti için üzerinde bulunan fotoğraf makinasını ‘silah’ olarak değerlendirdi. Yılmaz’ın cezasında yarı oranında arttırım yaparak, cezayı 6 aya çıkardı. Yılmaz hakkında daha önce kesinleşmiş yargı kararının bulunduğu gerekçesi ile hükmün geriye bırakılmasına yer olmadığına karar verildi.

İdris Yılmaz

GAZETECİLERİ DARBEDEN YAĞAR’A CEZA İNDİRİMİ

Mahkeme, diğer sanık Mehmet Yağar’ın gazetecileri darbetmesini ‘basit tıbbi müdahale ile giderilebilir kasten yaralama suçu’ saydı. Yağar’a alt sınırdan 120 günlük para cezası verdi. Bu ceza oranının da indirime giden mahkeme, cezayı 100 gün olarak belirledi. Günlüğü 20 TL’den sayılan ceza kapsamında Yağar, toplamda 2 bin TL para cezasına çarptırıldı. İşi alan müteahhit Şahin Yağar’a ise Erhan Akbaş’a yönelik darp eyleminden dolayı 120 gün para cezası verdi ve bu cezada da indirime gidilerek, 90 gün olarak belirlendi. Yağarın aldığı ceza bin 800 TL oldu.

MÜTEAHHİDE İLK SÖZ İNDİRİMİ

Mahkeme ayrıca Şahin Yağar’ın, İdris Yılmaz'a yönelik olarak kasten yaralama suçunu işlediği gerekçesiyle 1 yıl hapis cezası almasına hükmetti. Yılmaz’da kemik kırığı oluşmasından dolayı bu ceza arttırılarak, 1 yıl 2 ay olarak belirlendi. Mahkeme bu darp olayında da indirime gitti. İlk sözlü saldırıyı kimin gerçekleştirdiğinin saptanamadığını belirten mahkeme, indirime giderek cezayı 10 ay 15 güne indirdi.

GAZETECİ YILMAZ: HABER İÇİN GİTTİK, SALDIRIYA UĞRADIK

Dava sürecini Artı Gerçek’e anlatan gazeteci İdris Yılmaz, söz konusu saldırının 2017 yılında yaşandığını söyledi. O dönem bir ihbar üzerine olayın yaşandığı sahil bandına gittiklerini anlatan Yılmaz, “Burada belediyeden ihale alan firmanın yaptığı işte, belediyeye ait iş makinaları ve ekiplerinin çalıştığını gördük. Bunu haberleştirmek adına haberin tarafsızlık ilkesi gereği müttehitten de görüş almak istedik. O sırada bize saldırı oldu. Darbedildik, kameralarımız kırıldı. Biz de şikayetçi olduk” dedi.

'SAVCI İLE FOTOĞRAF PAYLAŞTI'

Şikayetçi olmalarına rağmen soruşturma sürecinin çok uzun sürdüğünü belirten Yılmaz, “Soruşturma 2017 yılından beri devam ediyor. Olayın gerçekleştiği gün sahilde cumhuriyet savcısı gibi devletin bürokratlarının olduğu fotoğraf Şahin Yağar tarafından paylaşıldı. Biz, bu fotoğrafı da alıp dosyaya koyduk. Davanın bu denli uzaması bundan mı bilemiyoruz ama sürdükçe sürdü” diye konuştu

'MÜTALAA ÇELİŞKİLERLE DOLU'

Saldırıdan sonra tek sorun soruşturma sürecinin uzaması değildi. Soruşturmanın tamamlanıp iddianamenin hazırlanıp davaya dönüşmesinde de sorunlar yaşandı. Dava sürecinde bir çok maddi hataların yaşandığına işaret eden Yılmaz, “Açıklanan mütalaada çelişkilerle doluydu. Benim beyanlarım Erhan Akbaş’a, Akbaş’ın beyanları bana yazılmış. Örneğin benim ekipmanlarım kırıldı ama mütalaada Erhan Akbaş’a dönük bu konuda ifadeler vardı. Buna itiraz ettik. Karar duruşmasında aynı mütalaa tekrar edildi. Ancak mala zarar verme ve hakaret suçlamaları bu dosyadan ayrıldı ve ayrı bir soruşturma açılmaya kararı verildi” dedi.

'DARBEDİLDİM, MAKİNAM KIRILDI'

Davanın bu kadar uzun sürmesinin nedeninin “Şahin Yağar’ı aklamaya yönelik çaba” olarak nitelendiren Yılmaz, şunları söyedi: “Elimde darbedildiğime ait somut görüntüler olmasına rağmen ben Yağar’ı darbetmişim gibi bir karar verildi ve ceza verildi. 2015 yılında yaşanan ve şu an yargıtay aşamasında olan dosya gerekçe gösterildi ve erteleme yapılmadı. MOBESE videoları da var dosyada. Hastane kayıtları da var. Bu videoların hiçbirinde benim saldırım söz konusu değil. Tam aksine üç ayrı yerde saldırıya uğrayan bendim. Hastanede elim kelepçeli olmasına rağmen örgütlü bir saldırıya uğradım. Bu saldırıyı organize edende Yağar’dı. Videolarda Yağar’ın benim makinamı yerden yere vurduğu görüntüler var. Baştan sona Yağar’a az ceza vermemeye yönelik bir yargılama oldu. Yine duruşma esnasında Yağar’ın bana yönelik hakaretlerin zapta geçirilmesini istememe rağmen bu gerçekleşmedi. Daha önceki duruşmalarda da bu yaşandı. Hukukun tarafsızlık ilkesine aykırı olan bir yargılama oldu.”

Öne Çıkanlar