'22 milyon 910 bin 335 kişi maddi yoksunluk çekiyor'
Döviz kurlarındaki artış gelir dağılımındaki makası hızla açıyor. Yoksulluğun boyutu her geçen gün artarken gelir dağılımı da bozuluyor. Veriler, gelir dağılımındaki bozulma ve yoksulluğun giderek kalıcı hale geldiğini ortaya koyuyor. CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, temel verilerle yoksulluğun ulaştığı boyutu ortaya koydu. Bu verilere göre, ülkede 31 milyon 188 bin 157 kişi et, tavuk ve balık alamıyor. 16 milyon 973 bin 715 kişi ısınamıyor. 22 milyon 910 bin 335 kişi maddi yoksunluk çekiyor.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre bu konuda Meclis araştırması açılmasını isteyen Demirtaş’ın derlediği verilerin ayrıntıları şöyle:
"Bir ülkede milli gelirin dağılımının adaletli olup olmadığını ölçmek için "gini katsayısı" kullanılıyor. Katsayı 0 ile 1 arasında değerler alıyor ve değerin yükselmesi gelir adaletsizliğinin artması anlamına geliyor. Türkiye’nin 2020 gini katsayısı 0.410 olarak açıklandı. Bu rakam, son 5 yılın en yüksek oranı. AB İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından 2019’da yayımlanan verilere göre AB ülkeleri gini katsayısı ortalaması 0.302.
2014’te kişi başına düşen milli gelir 12 bin 178 dolar iken bu rakam, 2015’te 11 bin 85 dolar, 2016’da 10 bin 964 dolar, 2017’de 10 bin 696 dolar, 2018’de 9 bin 793 dolar, 2019’da 9 bin 208 dolar, 2020’de ise 8 bin 597 dolar oldu.
IMF, 2020 verilerine göre Türkiye, kişi başına düşen milli geliriyle 192 ülke arasında 74. sırada yer alıyor. 2020 için açıklanan 8 bin 597 dolarlık kişi başına milli geliriyle, Bulgaristan, Romanya, Nauru, Kazakistan, Uruguay, Polonya gibi onlarca ülkenin gerisinde kaldı" dedi.
FARK HIZLA ARTIYOR
Demirtaş, "2006’da 68 milyon 626 bin nüfusun, en yoksul 13 milyon 725 bini milli gelirden yüzde 5.8 oranında pay alırken en zengin 13 milyon 725 bini gelirden yüzde 46.5 oranında pay aldı. 2020’de ise 83 milyon 614 bin nüfusun, en yoksul 16 milyon 722 bini milli gelirden yüzde 5.9’unu alırken en zengin 16 milyon 722 bini gelirin yüzde 47.5’ini aldı. 2020’de en zengin ile en yoksul kesim arasındaki gelir farkı 8 kata çıktı. Nüfusun 31 milyon 188 bin 157’si et, tavuk ve balık gibi gıda maddelerini alamıyor. 16 milyon 973 bin 715 kişi ısınma ihtiyacını karşılayamıyor. 22 milyon 910 bin 335 kişi ise maddi yoksunluk çekiyor. Milyonlarca yoksul vatandaş pazar yerlerinde atılmış, çürük sebzelerle, çöpten buldukları yiyeceklerle karnını doyurmaya çalışıyor. 2021’in ilk 5 ayında 1 milyon 525 bin abonenin elektriği, 674 bin abonenin ise doğalgazı borçlarını ödeyemediği için kesildi.
Toplumun en yoksul kesiminin son beş yıldaki gelirine bakıldığında 2017’de 15 milyon 864 bin yoksul vatandaşın geliri yıllık 2 bin 618 dolar, aylık 218 dolar ve günlük 7.2 dolar iken, 2020’de 17 milyon 921 bin yoksul vatandaşın geliri yıllık 2 bin 124 dolara, aylık 177 dolara, günlük de 5.9 dolara düştü. 2020’de en yoksul kesimin yıllık kazancı, dolar bazında son 14 yılın en düşük seviyesinde.
YOKSULDAN DAHA ÇOK, ZENGİNDEN DAHA AZ VERGİ ALINACAK
2022’de ödenmesi beklenen 1.4 trilyon TL’lik verginin, 220.7 milyar TL’si ÖTV, 274.1 milyar TL’si KDV olmak üzere toplam 786 milyar lirası dolaylı vergilerden oluşuyor. Yani her 100 liralık verginin 55 lirası ÖTV ve KDV’den toplanacak. Gelecek yıl da yüksek enflasyon, vergideki adaletsiz uygulamalar nedeniyle yoksuldan daha çok, zenginden daha az vergi alınacak.
TÜİK verilerine göre, işveren gelirleri 2020’de bir önceki yıla göre, 30 bin 203 TL artarak 125 bin 698’e yükseldi. Oysa ücretlilerin gelirleri sadece 7 bin 720 TL artarak 42 bin 6 TL oldu. Kendi hesabına çalışanların gelirleri bir önceki yıla göre 6 bin 80 TL artarak 33 bin 207 TL olurken, yevmiyelilerin gelirleri sadece 2 bin 808 TL arttı ve 17 bin 577 TL oldu. 2020’de işverenlerin yıllık ortalama iş geliri yüzde 31.6, ücretlilerin iş geliri yüzde 22.5, kendi hesabına çalışanların geliri yüzde 22.4, yevmiyelilerin geliri ise sadece yüzde 19 arttı.
Bugün 2 bin 825 TL olan asgari ücret açlık sınırının, 4 bin 664 TL olan en düşük memur maaşı da yoksulluk sınırının altında.
Kazandığı gelirle, tüm ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabildiğini söyleyenlerin oranı Nisan 2020’de yüzde 26 iken, bu oran Eylül 2021’de yüzde 21.7’ye düştü. Aynı dönemde temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını açıklayanların oranı ise yüzde 24.2’den yüzde 28.7’ye çıktı."