41 cenazenin bulunduğu toplu mezar 22 yıldır açılmadı

41 cenazenin bulunduğu toplu mezar 22 yıldır açılmadı
Ailenin yaptığı her üç başvuruya da 'takipsizlik' yanıtı verildi.

Van’da 1998 yılında toplu mezara gömülen aralarında Alman araştırmacı Andrea Wolf ve sanatçı Hozan Hogir'in de bulunduğu 41 cenaze ailelerine hala teslim edilmedi. Hozan Hogir için yapılan üç başvuruya da "takipsizlik" verildi.

Van'ın Çatak ilçesine bağlı Andiçen (Kelehê) Mahallesi kırsalına yönelik 23 Ekim 1998 tarihinde düzenlenen hava saldırısı ve operasyonda yaşamlarını yitiren aralarında Alman araştırmacı Andrea Wolf ve Kürt sanatçı Hozan Hogir'in  (Cazım Tatar) da bulunduğu 3'ü kadın 41 PKK'linin cenazeleri 22 yıldır ailelerine teslim edilmiyor. Yaşanan olayda hayatını kaybedenlerin cenazeleri toplu olarak gömüldü. Bölgede yaşayan köylülerin verdiği bilgilerle ortaya çıkan toplu mezarın açılması için hayatını kaybedenlerin bazılarının aileleri resmi makamlara müracaatlarda bulundu, fakat aradan bunca zaman geçmesine rağmen tüm başvurular sonuçsuz bırakıldı. 

SAVCIYA GÖRE YETERLİ DELİL YOK!

Adnan Bilen'in Mezopotamya Ajansı'nda yer alan haberine göre, yaşanan çatışmada hayatını kaybettiği açıklanan ve kemiklerinin toplu mezarda olduğu bilinen Kürt sanatçı Hozan Hogir'in ailesi ve avukatları da toplu mezarın açılıp, DNA testi yapılması talebiyle 3 kez başvuruda bulundu. Ailenin yaptığı her üç başvuruya da "takipsizlik" yanıtı verildi. Çatak Cumhuriyet Savcılığı'na yapılan başvurulara ilişkin kimi zaman "bölgenin güvenli olmadığı", kimi zaman ise "yeterli delil olmadığı" gerekçeleriyle kovuşturmaya yer olmadığı kararları verildi.

Ailenin 2020 yılı içerisinde yaptığı son başvuruya Savcılıkça verilen yanıtta "Mevcut dilekçeye istinaden şahsın talebinin, öldüğünü beyan ettiği örgüt mensubu yakının cenazesinin bulunup kemiklerinin kendisine verilmesinden ibaret olduğu, tüm soruşturma dosyası incelendiğinde olay tarihinde uygulanan 'azami dava zaman aşımı' süresi olan 20 yıllık süre içerisinde şahsın talebi soruşturulabilir herhangi bir suç istinadı içermediği, ayrıca şahsın belirttiği hususlarda kardeşi Cazım Tatar'ın 23 Ekim 1998 yılında çıkan çatışmada öldüğü ve olay tarihinde öldürülen 41 PKK militanı arasında olduğu yönünde dosya kapsamında herhangi bir delil olmadığı" ifadeleri yer aldı. 

SAVCILIK YİNE RET ETTİ

Savcılık yazısında ayrıca, "Talebin yürütüldüğü dosya kapsamı incelendiğinde olay yerine ilişkin keşif güvenliği verilmediği ve mevcut talep doğrultusunda müştekinin kardeşi Cazım Tatar'ın Çatak Andiçen köyü kırsalında öldürülen 41 kişi arasındaki örgüt mensubu olduğu yönündeki dosya kapsamında yeterli delilin olmadığı ve olay tarihi üzerinden 20 yıllık dava zaman aşımı süresi geçtiği anlaşıldığından kamu adına ‘kovuşturmaya yer olmadığına' karar verilmiştir" denildi. 

Bu karar üzerine ailenin avukatı Turan Ece, Van Cumhuriyet Başsavcılığı'na itiraz ederek talebini yineledi. Dilekçesinde toplu mezarın bulunduğu yere ilişkin tespitlerin yapıldığı ve toplu mezarın açılarak DNA testinin yapılmasını isteyen Av. Ece, devamında şunları belirtti: "Çatak Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığımız başvuru hakkında bunca yıl boyunca bir işlem yapmadan 2020 yılında takipsizlik kararı vermiştir. Çatak Cumhuriyet Başsavcılığı kararın gerekçesini '20 yıllık dava zaman aşımı', 'talebin soruşturulabilir bir suç isnadı içermediği' ve 'yeterli delilin olmadığı' gerekçesine dayandırarak karar vermiştir." 

ETKİN SORUŞTURMA YAPILMADI

Başvurusunda alınan kararın ulusal ve uluslararası mevzuata aykırı olduğunu da vurgulayan Ece, "Yasada da belirtildiği üzere, böylesi suçlardan 'zaman aşımı işlemez' hükmü yer almaktadır. Yine savcılık tarafından 'olay yerinde keşif güvenliği verilmediği' gerekçesi soruşturmamaya gerekçe olamaz. Aslında bu gerekçe bile tek başına soruşturma için yeterli bir gerekçe iken savcılık 'maddi gerçek merkezli soruşturma' yerine 'kolluk merkezli soruşturmayı' tercih ettiğinden ve bu soruşturma hali alışkanlık haline getirildiğinden böylesi bir karara gerekçe yapıldı. Bunca süre içerisinde keşif yapılamamasının haklı hiçbir gerekçesi olamaz. Biz her ne kadar işkence suçu için dava zaman aşımının işlemediğini kanuni olarak savunuyorsak da bu gerekçe ile savcılık kendi içerisinde çelişkiye düşmüştür. Ölen 41 kişinin arasında müvekkilimin kardeşinin olduğuna dair dosyada delilin olmadığına ilişkin gerekçe, etkin soruşturma yapılmadığının itirafıdır. Militanlara ait cenazeler açıkta bırakılarak, ailelerin inançlarına göre yakınlarını gömme, yas ritüellerini inançlarına göre gerçekleştirme ve yas tutma hakları engellenmiştir" diyerek, Çatak Savcılığı'nın "kovuşturmaya yer yok" kararının kaldırılması talebinde bulundu. 

HAKİMLİK KARARI 'YERİNDE' BULDU

Başvuruyu değerlendiren Van Sulh Ceza Hakimliği, "Savcılıkça verilen takipsizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğu, hakimliğimizce de soruşturmanın genişletilmesine gerek görülmediği, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı" gerekçesiyle itirazın reddine karar verdi. 

Başsavcılığın aldığı bu karara avukatları ile itirazda bulunacak olan aile, yine Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapma hazırlığında.

Öne Çıkanlar