Archegos Capital'in batmasından sonra hedge fon sektöründe kurallar yeniden yazılıyor

Archegos Capital’in çöküşüyle birlikte yatırım bankalarının uzun süredir devam eden küresel hedge fun operasyonlarının da kârlılığı değişebilir. Archegos’un batmasından en fazla zarar gören iki banka, Nomura ve Credit Suisse, özel varlık yönetim fonları ve hedge fon operasyonlarına sağladıkları finansmanı azaltmayı planlıyor.

Avrupalı düzenleyici kuruluşlar da bankaların bu tarz müşterilere finansman sağlayarak aldıkları riskleri incelerken, ABD’de konuyla ilgili bir ön soruşturma süreci başlatıldı.

Yatırım bankalarının içerisinde bulunan ilgili birimler bahsedilen bu gonlara nakit ve menkul kıymet sağlarken, aynı zaman işlemlerini de gerçekleştiriyor. Fakat Archegos’un çökmesiyle beraber, gözler bankaların bu müşteriyle kurdukları ilişkilerin ne kadar risk taşıyabileceğine çevrildi.

STATİK MARJDAN DİNAMİK MARJA GEÇİLDİ

Avrupa’daki en büyük aracılardan biri olan Credit Suisse, gelecek aylarda bu fonlar ile kurduğu aracılık ilişkisini önemli derecede azaltmayı planlıyor. Müşterileri için swap anlaşmalarındaki teminat gerekliliklerini şimdiden artıran banka, aracılık kontratlarında daha sıkı kurallar uygulamayı da planlıyor.

Swaplar, türev işlemler gerçekleştiren Bill Hwang’ın hisselerde yüksek kaldıraçlı pozisyonlar almasını sağlayan araçlar arasında bulunuyordu. Archegos’un pozisyonları aniden değer kaybetmeye başlayınca, fon teminat tamamlama çağrılarını yerine getiremeyerek temerrüte düşmüştü. Credit Suisse, Archegos’un işlemlerinden dolayı 4,7 milyar dolarlık zarar etti.

Credit Suisse’in statik marjdan dinamik marja geçmesiyle beraber müşteriler daha fazla teminat yatırmak ve karlılıklarını düşürmek zorunda kalabilir.

Archegos’tan dolayı 2 milyar dolar zarara uğrayan Nomura ise daha önce marj finansman limitlerinde imtiyaza sahip bazı müşterileri için kaldıraçlı işlemlerde sınırlandırma getirdi. Uygulanan bu kısıtlamaların daha geniş kapsamlı bir değişikliğin habercisi olduğu düşünülüyor.

MORGAN STANLEY VE DEUTSCHE BANK KIL PAYIYLA KURTULDU

Archegos’un en büyük aracılarından biri olan Morgan Stanley, zararına satışların diğer yatırım bankalarını ağır zarara uğratmasından bir gece önce en riskli pozisyonlarından bazılarını hedge fonlarına satmıştı.

CNBC’nin haberine göre, Morgan Stanley Archegos’un ABD medya ve Çin teknoloji şirketlerindeki 5 milyar dolar değere ulaşan pozisyonlarını 25 Mart Perşembe akşamı küçük bir hedge fonu grubuna sattı.

Dünyanın en büyük varlık işlem merkezlerinden biri olan Morgan Stanley, bu felaketi hasarsız atlatırken, Deutsche Bank da elindeki Archegos pozisyonlarını bir hedge fona satarak depremden kıl payı kurtulan diğer bir banka olmuştu.

4 milyar dolar civarında Archegos pozisyonunu, fonun temerrüte düşmesinden kısa bir süre sonra, 26 Mart Cuma günü hedge fonlara satan Deutsche Bank, birçok bankaya milyarlarca dolara mal olan yıkımdan kurtulmuş oldu.

AVRUPA MERKEZ BANKASI RİSKLER ARAŞTIRIYOR

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Archegos Capital’in batmasından sonra bazı büyük bankalardan hedge fon risklerine dair ek bilgi vermelerini istedi.

Konuya yakın kaynaklar, Deutsche Bank ve BNP Paribas gibi bankalardan istenen bu bilgilerin, sektörde bu tür bir durumla karşı karşıya kalındığında uygulanan standart bir prosedür olduğunu belirtti. Kaynaklar, ECB denetimine bağlı olan bankaların bu tür sorularla karşılaşmasının mümkün olduğunu dile getirdi.

Avrupa Merkez Bankası, Deutsche Bank ve BNP Paribas konuya ilişkin yorum yapmadı.

JP Morgan analistleri, Archegos Capital ile ilişkili pozisyon kapatmaların bankaların 10 milyar dolar kadar zarar yazmalarına neden olabileceğini belirtti. İsviçreli Credit Suisse Archegos ile yaptığı işlemler nedeniyle ilk çeyrekte 4,7 milyar dolarlık zarar yazdığını açıkladı.

Euro Bölgesi bankaları ise yaşanan bu sarsıntıyı hafif atlattı. Deutsche Bank elindeki Archegos pozisyonlarını fonun temerrüde düşmesinden kısa bir süre sonra bir hedge fona satarak bu depremden kıl payı kurtulmuştu.

Avrupa Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Isabel Schnabel, geçen hafta Der Spiegel’e verdiği mülakatta yaşanan olayın ‘sistemik riskler karşısında daha iyi düzenlemelere gereksinim olduğuna’ dair uyarı sinyali olduğunu söyledi.