AYM: Mahkumun avukatla telefonda görüştürülmemesi hak ihlali değil

AYM: Mahkumun avukatla telefonda  görüştürülmemesi hak ihlali değil
Anayasa Mahkemesi, mahkumların haberleşme hakkını cezaevi idaresinin 'takdirine' bıraktı.

Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinde bulunan Sinan Gül isimli mahpusun avukatı ile telefonla görüşme talebi Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’nun 26 Ocak 2016 tarihli kararıyla reddedildi.

Gerekçe olarak da Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük'ün 88. Maddesindeki "hükümlülerin belgelendirilmek şartıyla eşi, ikinci dereceye kadar kan ve birinci derece kayın hısımları, vasisi veya kayyumları ile telefonla görüşme haklarının olduğu" gösterildi. Tüzükte avukat ile telefonla görüşmeye ilişkin düzenleme olmadığı vurgulanarak, Sinan Gül’ün sadece mevzuatta sayılan kişilerle telefonla görüşebileceği ifade edildi.

Gül'ün cezaevi idaresinin kararı üzerine Kırıkkale İnfaz Hâkimliği ve ardından başvurduğu Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi yine tüzüğü gerekçe göstererek itirazı reddedince, 22 Mart 2016’da Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuru yaptı ve haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiğini ileri sürdü. AYM, cezaevindeki mahpus Sinan Gül’ün avukatıyla telefonla konuşmasına izin verilmemesini, hak ihlali olarak görmedi.

EMSAL KARAR VARDI

AYM’nin gerekçeli kararında, "cezaevinde bulunmanın doğal sonucu olarak idarenin müdahale konusunda takdir yetkisinin daha geniş olduğu gözetilmelidir. Kararda, Gül’ün avukatıyla yüz yüze görüşebilme hakkı olduğu vurgulandı.

AYM daha önceden aldığı kararı ise yok saydı.  Mehmet Koray Eryaşa kararında, tutukluların avukatla veya müdafi ile telefon vasıtasıyla haberleşme hakkının olduğuna ve bu hakkı engelleyebilecek yeterli yasal düzenlemenin mevcut olmadığına karar vermişti.

TAKTİR YETKİSİ

Gül ile ilgili kararda da mahpusun avukatıyla haberleşmesinin hangi araçlarla yapılacağının Anayasa açık bir şekilde belirtilmediği ve her türlü haberleşmenin bu kapsamda değerlendirilebileceği ifade edildi: "Bununla birlikte ceza infaz kurumları açısından haberleşme hürriyetinin belirlenmesi açısından kamu makamlarının takdir yetkisinin daha geniş olması ceza infaz kurumunun niteliği ve amacı bağlamında kabul edilebilir bir durumdur. Bu bağlamda hükümlü ve tutuklular açısından haberleşme hürriyetinin kapsamının her türlü iletişim aracını içermeyeceği açıktır." (Ayça Söylemez/ Bianet)

Öne Çıkanlar