'Bahsettikleri 10 bin doları hayatımızda göremeyiz' diyen yurttaş: 2 bin lirayla geçinmemizi bekliyorlar

'Bahsettikleri 10 bin doları hayatımızda göremeyiz' diyen yurttaş: 2 bin lirayla geçinmemizi bekliyorlar
'Fakirlik yokmuş, gelsin benim yerime 1 ay çalışsınlar, benim gibi yaşasınlar o zaman bakalım fakirlik var mı, yok mu? 24 yıldır İstanbul’da yaşıyoruz, bir evimiz bile yok.'

İstanbul Büyükçekmece’de İŞKUR önündeki yurttaşların kimisi iş için, kimisi evrak için bekliyor. İş bulup çalışmaya başlayan ise yoksulluktan kurtulamadığını anlatıyor. Peker’in ifşalarında bahsedilen rakamları hatırlatan emekçilerden biri "Söyledikleri 10 bin doları bir arada göremem" diyor.

Evrensel Gazetesi'nin haberine göre, Gülhan İŞKUR önünde bekleyenlerden biri. "Açlık, yoksulluk, işsizlik yoksa bunlar ne peki?" diyerek yara bere içindeki ellerini gösteriyor. "Bir yemek firmasında çok zor koşullarda çalışıyorum. Millet kapıya gelip kalan ekmekleri istiyor, kapıya bıraktığımız ekmekleri alıp gidiyorlar" diyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Neymiş millet açmış. Biz ne gerekiyorsa bütün imkanlarımızı seferber ederek yapıyoruz. Aç olarak dolaşanları buyurun siz doyuruverin" sözlerini hatırlatan Gülhan, "Birileri milyon dolarlarla oynarken, birilerinin 2 bin lirayla geçinmesini bekliyorlar. Milyonlarca genç üniversite bitirmiş hâlâ boşta, nasıl işsizlik yok? Herkesin çocuğu güzel ayakkabı giymek, güzel yerlere gitmek ister ama gönderemiyoruz, yapamıyoruz. Fakirlik yokmuş, gelsin benim yerime 1 ay çalışsınlar, benim gibi yaşasınlar o zaman bakalım fakirlik var mı, yok mu? 24 yıldır İstanbul’da yaşıyoruz, bir evimiz bile yok. Biri çıkıyor, bir anda villalardan, otellerden, konaklardan bahsediyor, bu paraların kaynağı ne?" diye soruyor.

‘ARABADA UYUŞTURUCU ÇEKİYORLAR, BİZİ KOYUN YERİNE KOYMASINLAR’

Son dönemdeki mafya devlet ilişkisine değinen Gülhan, "Dünün kankaları bugünün düşmanları oldular, çıkar için para için ilkeler mi, hayır asla ilke falan yok. O paralar kimin cebinden çıktı? Benim cebimden çıktı, halkın cebinden çıktı. Milletvekiline her ay 10 bin dolar verildiği söyleniyor, ben o parayı hayatımda göremem. Peki 10 bin doları nereden getiriyor, bu halkın neden milyon dolarları yok da eski başbakanın oğlunun var? Reisin oğlu Amerika’da okuyor, nereden buluyor milyon dolarları? Bizim de çocuklarımız okudu, hepsi işsiz. Adamlar arabada uyuşturucu çekiyor. Biz bunları biliyoruz, halk bunları görüyor, bizi koyun yerine koymasınlar" diye sitem ediyor.

‘HER ŞEY VAR AMA BİZ ALAMIYORUZ’

Villalarda bahçıvanlık yapan Ömer ve Tülay çifti de geçim sıkıntısından, alım gücünün düşmesinden dert yanıyor. "5 kilo yağ 85 lira olur mu?" diye soran Ömer şunları söylüyor: "Geçim zor, her şey almış başını gidiyor. Zammın ne zaman geleceği belli değil, akşam başka fiyat sabaha başka fiyat. Bahçıvan olduğumuz için kaldığımız yere kira vermiyoruz. Böyle olmasa zaten geçinemezdik. Kiralar 1500-2 bin lira kalan parayla ev mi geçindireceksin, çocuk mu okutacaksın? Ek iş olmadan olmuyor zaten, Cumhurbaşkanı ‘Çift dikiş olmayacak’ diyor ama mecburuz, yapacak bir şey yok. Ülkede her şey var ama biz alamıyoruz. Alım gücü yok. Hep bir yerlerden kısıyoruz, çocuğumuza ayakkabı alamıyoruz, durumumuz işler acısı. 1 ay işsiz kalsak 3 ay geriye gidiyoruz. Oğlumun da geleceği yok, benden bir şey kalırsa onunla idare edecek ya da günlük iş bulabilirse çalışacak." Anne Tülay da "Bu şartlarda gelecek olmaz" diyerek eşini destekliyor.

ÜNİVERSİTELİ ARKADAŞLARIM KURYELİK YAPIYOR

İŞKUR önünde konuştuğumuz işçilerin geneli işe alımlarda genel olarak asgari ücretle başlatılmasından yakınıyor. Onlardan biri de aylardır işsiz olan üniversiteli Emir, "Kimse asgari ücretle işe başlamak istemiyor. En az 3 bin 500 olması gerekiyor, bu parayla aile geçindirmeye kalksan nasıl geçindireceksin, evlenmek istesen nasıl evleneceksin? İnsanın kazandığı parayla bir şeyler elde etmesi lazım ki çalışma isteği artsın. Canımın her istediğini alamıyorum, aldığım maaşa bakıyorum, 22 yaşına geldim en azından gelecekte bir evim olsun istiyorum. O da biraz zor" diye sitem ediyor. Muhasebecilik yapan Emir 4 yıllık tecrübesi olmasına rağmen asgari ücret aldığını söyleyerek, "Bir üniversite arkadaşım okulu bitirdi, iş bulamadığı için kuryelik yapıyor. Boğaziçi’yi bitirmişti.  İki yıldır böyle devam ediyor. İTÜ’de mühendislik okuyan arkadaşım da şu an işsiz" diye anlatıyor.

SADECE ONLARA İŞ VAR

"Ülkeyi yönetenler 20 yıldır yalan söylüyor" diye çıkışan Yasemin ise şunları söylüyor: "Sadece kendi çevrelerine iş buluyorlar. Benim kızım üniversite mezunu ama iş bulamıyor. Çünkü yandaş değiliz. Biz vatandaşlar korktuğumuz için ülke bu halde. Gençler de sindi, yetişkinler de. 2023 diyorlar ya hodri meydan, şimdi seçim yapalım. İşsizler oy vermeyecek, EYT’liler oy vermeyecek, üniversite öğrencileri oy vermeyecek. Hepimizi içeriye tıkabilecekleri bir hapishane yapmaları mümkün değil, geldikleri gibi gidecekler. Geçinemiyor insanlar, emekli maaşının 2 bin liranın altında olduğu bir ülkedeyiz. Başka ülkenin emeklisi dünya turu yapıyor, bizim emeklimiz makarna alınca şükürler olsun diyor. Üniversite öğrencileri uzaktan eğitimi istiyor ki gündüzleri çalışabilsin. Dünyanın sayılı üniversitelerinden Boğaziçi’yi, ODTÜ’yü terörist ilan ediyorlar. Biz terörist miyiz, bir partiye oy vermeyince terörist mi oluyorsunuz?"

2.5 aydır işsiz olan AKP seçmeni Yusuf Karatoprak ise ülkede her şeyin güllük gülistanlık olduğunu ifade ediyor. Karatoprak, "Bir grup memleketi kötülemek için elinden geleni yapıyor, Allah’a şükür hayatımızdan gayet memnunuz, hiçbir sıkıntı yok, her şey normal. Zamlardan etkilendik, işsizliğin artması normal, dünyada var bu sorun sadece Türkiye’de olan bir şey değil. Bizim muhalefetimiz birlik olmuş Türkiye’yi karalıyor. Yabancı sermaye gelip yatırım yapmıyor, istikrar sorunu var diyor. Aç yoktur, kendini aciz gösteren çoktur. Ben 2.5 aydır kimseye muhtaç olmadım, Allah’a şükür hesabımda param da var, hayatımı da güllük gülistanlık geçiriyorum. Allah devletimizden razı olsun" diyor.

‘400 KİŞİ İŞSİZLİK MAAŞINI SORUYOR’

İstanbul’da bir sosyal güvenlik kurumundan bir santral çalışanı, "Günde sadece 300-400 kişi işsizlik parasını sormak için bizi arıyor. Oysa bu işin muhatabı İŞKUR ancak sayı o kadar fazla ki İŞKUR telefonlara bile bakmıyor. Vatandaşın hali berbat, işsizlik maaşıyla ekonomisini düzeltemese de günü kurtarmaya çalışıyor insanlar. Arayanları İŞKUR’a yönlendiriyorum. Sıkıntı çok büyük. İnsanlar İŞKUR’u aradıklarında ulaşabilmeli. Santralde görevliyim içim acıyor, 1 ay önce kalp krizi geçirdim. Doktora gittim stent taktı, çalışabilirsin dedi ama ben her telefona baktığımda 4 damarım birden tıkanıyor. Düşünsene cebinde beş kuruş para yok, çocuğun bir çikolata al dese alamayacaksın. Yaşayan biliyor. Ülkemizde istihdam yok, bir fabrika kurayım da insanlar çalışsın diyen yok. İşverenler yabancı işçileri çalıştırıyor, niye, sigorta primi yatırmak istemiyor, cumhuriyet kurulduğunda fabrikalar açılmış şimdi bırak fabrika açmayı devlet kurumlarını satacak hale gelmişiz" diyor.

Öne Çıkanlar