Soma maden katliam sanığını maden göçüğü davasına bilirkişi olarak atadılar

Soma maden katliam sanığını maden göçüğü davasına bilirkişi olarak atadılar
Dosyaya Soma katliamı davasında ceza alan sanık bilirkişi olarak atandı.

Rıfat DOĞAN

ARTI GERÇEK- Manisa’nın Soma İlçesi’nde 301 madencinin hayatını kaybettiği katliam nedeniyle yargılanıp hapis ceza alan mühendis Fuat Ali Aydın, üç işçinin hayatını kaybettiği Muğla’daki maden göçüğüyle ilgili davaya bilirkişi olarak atandı.

Muğla'nın Milas ilçesinde, feldspat madeni çıkarılan ocakta 18 Şubat 2019 tarihine meydana gelen göçükte kalan işçilerden Şükrü Otlak, Servet Çapacıoğlu ve Engin Tutuk dağdan kopan kaya parçalarının  altında kalarak can vermişti.
Yaşanan göçükten sonra madenin işletmecileri Mustafa Ali K. ve oğlu Özkan K. ile mühendis Serkan A. tutuklanmıştı. Davaya bakan Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi, 29 Ağustos 2019'daki duruşmada sanıkların tahliyesine karar vermişti.

Mahkeme olayla ilgili bilirkişi tayini için yazı yazmıştı. Daha önce 25 kişinin hayatını kaybettiği Çorlu’daki tren kazasıyla ilgili davada "Bilirkişilik yapacak ehil personelimiz bulunmamaktadır' şeklinde bir yanıt veren İTÜ, benzer bir yanıtla Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’ne de bilirkişi bildirmedi.

KATLİAM SANIĞINI BİLİRKİŞİ OLARAK DOSYAYA ATADILAR

Bunun üzerine mahkeme skandal bir kararla 13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa’nın Soma İlçesi’nde meydana gelen ve 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği maden katliamında sanık olarak yargılandığı davada 8 yıl 4 ay hapis cezası alan Fuat Ünal Aydın’ın da aralarında bulunduğu 7 kişiyi bilirkişi olarak atadı.

Mahkemenin atadığı diğer isimlerden Urungu Erdal Özer’in Ege Linyit İşletmeleri Baş Mühendisiyken, Ahmet Haşim Demirler’in ise İmbat Madencilik’te satınalma ve matertal müdürü görevini yürüttüğü , İlhan Çolak’ın İmbat Madencilik’in denetleme kurulunda olduğu, Serkan Kılınç’ın Yeni Anadolu Madencilik’te mühendis olarak çalıştığı ortaya çıktı. Dosyaya bu isimler dışında Engin Kibar ve Bilal İpekçi atandı. Yedi bilirkişinin hiçbirinin ünvanının bulunmadığı öğrenildi.

AVUKATLARDAN BİLİRKİŞİ İTİRAZI

Davacılar Hatice Otlak ve Saibe Otlak’ın avukatları olan Ayvaz Demircan ve Can Atalay, BodrumAğır Ceza Mahkemesi’ne konuya ilişkin olarak itiraz dilekçesi yolladı. Avukatlar dilekçelerinde bilirkişi olarak atanan Fuat Ünal Aydın’ın Soma maden katliamı olarak bilinen ve 301 madencinin hayatını kaybettiği Eynez ocağında gerçekleşen faciaya ilişkin gerçekleştirilen  yargılamanın sanığı olduğunu ve bu yargılamanın sonucu olarak 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarpıtırıldığını belirtti.

Avukatlar ayrıca bilirkişilerden Urungu Erdal Özer’in Ege Ege Linyit İşletmeleri Baş Mühendisiyken, Ahmet Haşim Demirler’in ise İmbat Madencilik’te satınalma ve materyal müdürü görevini yürüttüğüne dikkat çekerek "Ege Linyit İşletmesi Baş Mühendisi olan bilirkişinin Soma maden katliamı davasında yargılanma ihtimali bulunmaktadır. Soma maden katliamı nedeniyle sorumluluğu bulunan kamu görevlileri hakkında soruşturma izni verilmemesi üzerine açılan davada soruşturma izni verilmemesine ilişkin karar Danıştay tarafından kaldırılmıştır. Bu durumda TKİ ve Ege Linyit İşletmesi’ne bağlı sorumlu kamu görevlilerinin sanık haline geleceği açıktır. Anılan bilirkişinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı henüz belirsizdir" dedi.

Dilekçede "İmbat Madencilik isimli şirket, bir aydan kısa bir süre önce 10 Nisan 2020 tarihinde meydana gelen göçük sonucunda üç işçinin ölümü ve bir işçinin yaralanmasıyla gündeme gelmiştir. Bilirkişi olarak tayin edilen kişilerden İlhan Çolak’ın İmbat Madencilik’in denetleme kurulunda bulunduğuna" dikkat çekildi.

Avukatlar bilirkişilerden Serkan Kılınç’ın Yeni Anadol Madencilik’te mühendis olarak çalıştığını, çalıştığı ocağın, 301 işçinin hayatını kaybettiği Eynez Ocağı olduğunu vurguladı. Dilekçede mahkemece tayin edilen bilirkişilerin hiçbirinin akademik ünvana sahip olmadığı, tümünün maden sektöründe çalışan kişiler olduğu ifade edilerek "bu nedenle belirlenen bilirkişilerin objektif ve hükme esas alınabilecek nitelikte bir rapor hazırlamalarının mümkün olmadığı kanaatindeyiz" dendi.

MADEN FAKÜLTESİ BULUNAN İTÜ: BİLİRKİŞİ OLACAK ÖĞRETİM ÜYEMİZ YOK

Avukatlar dilekçelerinde mahkemeye uzun bir süre bilirkişi konusunda görüş belirtmeyen İTÜ’nün yedi ay gibi uzun bir süre sonra "bilirkişilik yapacak bölümümüz öğretim üyesi bulunmamaktadır" yazısı yolladığına dikkat çekerek "Türkiye’nin en yetkin teknik üniversitelerinden birisi olan ve bünyesinde maden fakültesi bulunan İTÜ Maden Fakültesi’nde bu hususta bilirkişilik yapacak hiç kimsenin bulunmadığına inanmak mümkün değildir" dedi.

Dilekçede bilirkişi heyeti oluşturulması ara kararından geri dönülmesi ve İTÜ rektörlüğü hakkında suç duyurusu yapılması, akademik ünvana sahip bilirkişi heyeti oluşturulmasına karar verilmesi talep edildi.

SANIK OLMASI GEREKEN BÜROKRATLARI BİLİRKİŞİ OLARAK GÖREVLENDİRİYORLAR

Sosyal Haklar Derneği Yönetim Kurulu üyesi avukat Can Atalay, Artı Gerçek’e yaptığı açıklamada bilirkişi atamalarıyla ilgili şunları söyledi:

"Bizce burada dikkat edilmesi gereken iki husus var. Birincisi Soma'da 301 işçinin göz göre ölüme gönderilmesinin üzerinden henüz bir kaç yıl geçmişken ve açıkça siyasal etki ile Soma Davası sanıklarının bir kısmı almaları gereken cezaların çok daha azını almış ve adına "infaz indirimi" dedikleri kısmi af ile de cezalarında önemli oranda indirim yapıldı.Daha da acısı madencilik yapmalarının önündeki tüm engeller istinaf mahkemesi tarafından kaldırıldı. Öte yandan, İstanbul Teknik Üniversitesi bilebildiğimiz kadarı ile daha önce Çorlu dosyasında yaptığını yineliyor: Madencilik fakültesi olan Türkiye'nin en önemli teknik  üniversitelerinden birisi "bilirkişi bildirmiyor"! Bu hem üniversitelerin piyasalaşmasının geldiği aşamanın ne denli acı olduğunu gösteriyor ama daha da önemlisi İTÜ bilirkişi ismi dahi bildirmeyince mahkeme Soma davası sanığını, Danıştay kararları uyarınca Soma davasında sanık olması gereken bürokratları bilirkişi olarak görevlendiriyor. Milas davasında İTÜ'nün mahkemeye bilirkişi bildirmeyerek ne yapmaya
çalıştığını Soma'da göz göre ölüme gönderilen 301 işçiyi unutursak kalbimiz kurusun diyen kamuoyunun
değerlendirmesine bırakıyoruz."

Öne Çıkanlar