'Bu katliamdan hükümet sorumludur'
ARTI GERÇEK- 10 Ekim Katliamı'nda kızı Dicle Deli'yi kaybeden baba Faik Deli, "Kendi adıma şundan çok eminim. Polis, aldığı yaralardan dolayı soluk alamaz durumda olan insanların üzerine plastik bombalarla saldırınca hayatlarını kaybettiler. Bundan dolayıdır ki bu katliamdan bu hükümet sorumludur" dedi.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, 10 Ekim 2015 yılında Ankara'da IŞİD'in bombalı saldırısı sonucu yaşamını yitirenlerin 5'inci yıldönümü dolayısıyla Kadıköy Rıhtım'da basın açıklaması yaptı.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Ankara Katliamı'nın 5'inci yılında yaşamını yitirenleri anmak amacıyla CHP Kadıköy ilçe binasından Kadıköy İskele Meydanı’na yürüyüş yapmak istedi. Parti binasını abluka altına alan polis, yürüyüşe izin vermedi. Kitle polis barikatlarını aşarak, İskele Meydanı'na yürüdü. Burada yapılan açıklamada Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Sezai Temelli, Hüda Kaya, Dilşat Canbaz, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü ile yüzlerce kişi katıldı.
Açıklamada "Unutturmayacağız, affetmeyeceğiz" yazılı pankart açılırken, yaşamını yitirenlerin fotoğrafları taşındı. Açıklamada sık sık "Katil IŞİD işbirlikçi AKP" ve "Gün gelecek devran dönecek katiller hesap verecek" sloganları atıldı.
Saygı duruşuyla başlayan anmada konuşan 10 Ekim Dayanışma Derneği Başkanı ve katliamda yaşamını yitiren Dicle Deli'nin babası Faik Deli, ülkede akan kanın durması, kaotik ortamın son bulması için Türkiye'nin dört bir yanından Ankara'ya gittiklerini söyledi. Deli, daha önce Ankara merkezli birçok eyleme, mitinge katıldığını, bulunduğu şehirden ayrılmadan güvenlik önlemlerine tanık olduğunu söyledi. Faik Deli, "Her durakta, her mola alanında mutlaka teker teker indirilip kimlik kontrolünden geçirilip öyle gidebilirdik.
'MİTİNG ALANINDA 3 TRAFİK POLİSİ GÖRDÜK'
9 Ekim günü İstanbul'dan Ankara'ya doğru yola çıktığımızda Ankara Tandoğan Meydanı'na gidinceye kadar herhangi bir engelleme ve kontrolle karşılaşmadık. 3 trafik polis gördük. 'Bu işte bir gariplik var' deyip arkadaşlarla bunun sohbetini yaptık. Ama IŞİD katillerinin Suriye'den çıkıp Antep'e geleceğini, Antep'ten de kontrollü bir şekilde ellerini kollarını sallayarak gelip bomba patlatcağına bir ihtimal vermedik.
'KATİL OLDUKLARI BİLİYORDUK'
Katil olduklarını biliyorduk. IŞİD'in çeşitli merkezlerden korunduklarını da çok iyi biliyorduk ama İŞID katillerinin başkentin ortasında 103 canımızı katletmesini beklemiyorduk. Yüreğimiz soğumadı. Asırlar da geçse 10 Ekim katliamının unutulmayacağını biz gayet iyi biliyoruz. Bugün 103 arkadaşımızın bıraktığı bayrağı milyonlar sahipleniyor. Öldürmekle bitiremedikleri gibi bugün de bitiremeyecekler. Daha öncekiler var.
'POLİS 'SÜPÜRÜN BUNLARI' TALİMATIYLA MÜDAHALE ETTİ'
Baba Deli, "Katliamın yaşandığı gün oradaydım. Belki sizler de oradaydınız. Vahşete tanıklık ettiniz. Patlama anına kadar ortada görünmeyen devletin güvenlik görevlileri katliam yapıldıktan sonra çeşitli merkezlerden çıkarak yaralı ve soluk alamaz durumda olan insanlara yardımcı olmaya çalışacaklarına gazla, plastik mermilerle ve 'süpürün bunları' talimatıyla müdahale etmeye başladılar.
Kendi adıma şundan çok eminim: Aldığı yaralardan dolayı soluk alamaz durumda olan insanların üzerine plastik bombalarla saldırılınca hayatlarını kaybettiler. Bundan dolayıdır ki bu katliamdan bu hükümet sorumludur" dedi.
HDP Milletvekili Sezai Temelli de, katliamın hesabını sormak için bir araya geldiklerini söyledi. Ankara Katliamı'nı önlemeyen, göz yumanlarında en az IŞİD kadar sorumlu olduğunu dile getiren Temelli, faşizme karşı birlik olup hesap soracaklarını kaydetti.
PLANLI VE HALKLARA DÖNÜK
Basın açıklamasını okuyan Mehmet Emin Kuşanlıoğlu, Ankara Katliamı'yla, iktidarın yeni Osmanlıcı, mezhepçi, ırkçı, yayılmacı savaş politikalarının tırmandığı bir dönemde işçi ve emekçilerin, demokrasi güçlerinin insanca bir yaşam mücadelesini hedef alıdığı söyledi.
Ankara Katliamı'nın planlı ve organize olduğunu belirten Kuşanlıoğlu, "Bizler, Ankara'da gerekli önlemleri almayanlar, sorumluluğu bulunanlar, emniyetten valiliğe, istihbarattan bakanlığına her düzeyde yetkili ve görevlinin yargılanması ve hak ettikleri cezanın verilmesi için mücadele etmeyi sürdüreceğiz" dedi.
