Büyük et ve süt üreticileri gezegeni ısıtıyor

Büyük et ve süt üreticileri gezegeni ısıtıyor
35 büyük şirketin emisyonlarını inceleyen yeni bir rapora göre, et ve süt üreticilerinin yıllık sera gazı emisyonu ExxonMobil, Shell veya BP’den daha yüksek.

ARTI GERÇEK - Endüstriyel et ve süt üretiminin iklim değişikliğindeki rolüne dair çok önemli bir rapor bugün kamuoyuna tanıtıldı. Türünün ilk örneği olan bu rapor, endüstriyel et ve süt şirketlerinin önemli bir emisyon kaynağı olduğunu ortaya koyuyor. 

Tarım ve Ticaret Politikaları Enstitüsü (IATP) ve GRAIN tarafından kaleme alınan rapor, 35 büyük şirketin, emisyonlarını ve iklim hedeflerini inceliyor. Rapor, şirketlerin iklim konusunda taahhüt vermelerine rağmen, bu konuda çok geride kaldıklarını gösteriyor. Çalışmada, gezegenin sera gazı emisyonlarını çok sert biçimde azaltması gereken bu dönemde, et ve süt devlerinin birkaç 10 yıl içinde dünyanın en büyük iklim kirleticilerine dönüşebileceği gözler önüne seriliyor.

Bazı önemli bulgular:

  • Dünyanın en büyük beş et ve süt ürünleri şirketinin toplam yıllık sera gazı emisyonu şimdiden ExxonMobil, Shell veya BP’den daha yüksek.
  • Dünyanın en büyük 35 et ve süt ürünleri şirketinin çoğu ya emisyonlarını bildirmiyor ya da emisyonlarının yüzde 80-90’ını oluşturan tedarik zinciri emisyonlarını dahil etmiyor. Bu şirketlerden sadece dördü kapsamlı emisyon tahminleri açıklıyor. 
  • Küresel et ve süt ürünleri sektörü öngörülen hızda büyüdüğü takdirde, hayvancılık sektörü 2050 itibarıyla gezegenin yıllık sera gazı bütçesinin yüzde 80’ini tüketebilir.
  • En büyük 35 şirket faaliyetlerini küresel et ve süt ürünleri üretim ve tüketiminde orantısız paya sahip az sayıda ülkede yoğunlaştırıyor. Bu ülkelerden Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği Ülkeleri, Kanada, Brezilya, Arjantin, Avustralya, Yeni Zelanda ve Çin küresel et ve süt ürünleri üretiminden kaynaklanan toplam emisyonların yüzde 60’ından sorumlu. Bu oran kişi başı emisyonlara bakıldığında diğer ülkelerin yaklaşık iki katına tekabül ediyor. 

Rapor, en büyük 35 şirketin faaliyetlerinin küresel et ve süt ürünleri üretim ve tüketiminde orantısız paya sahip az sayıda ülkede yoğunlaştığını ortaya koyuyor. Bu ülkelerden Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği Ülkeleri, Kanada, Brezilya, Arjantin, Avustralya, Yeni Zelanda ve Çin küresel et ve süt ürünleri üretiminden kaynaklanan toplam emisyonların yüzde 60’ından sorumlu.

Bu oran kişi başı emisyonlara bakıldığında diğer ülkelerin yaklaşık iki katına tekabül ediyor. Dünya sığır eti üretiminin yüzde 67’sinden fazlası sadece altı ülke, dünya domuz eti üretimin yüzde 80’i sadece üç ülke (ABD, AB ve Çin), dünya kanatlı üretiminin yüzde 61’i sadece dört ülke, ve dünya süt ürünleri üretiminin neredeyse yarısı üç ülke (AB, ABD ve Yeni Zelanda) tarafından yapılıyor.

GRAIN’den Devlin Kuyek, "Başka bir seçenek kalmadı. En büyük 35 şirketin hüküm sürdüğü ülkeler et ve süt ürünleri üretimi önemli oranda azaltılmalıdır. Bu şirketler, ithalat ve emisyonları arttıracak ticaret anlaşmalarını ısrarla talep ediyor ve ekolojik tarım gibi çiftçiye, işçiye ve tüketicilere fayda sağlayacak gerçek iklim çözümlerine zarar veriyor" dedi.

IATP’den Shefali Sharma ise açıklamasında, "Ucuz et diye bir şey yok. On yıllardır, et ve süt ürünlerinin seri üretimi çiftçilerin üretim maliyetlerinin altında kazanması, işçilerin sömürülmesi ve vergi mükelleflerinin büyük et ve süt ürünleri şirketlerinin sebep olduğu hava, toprak ve su kirliliğinin yükünü çekmesiyle mümkün olmuştur. Artık aşırı tüketimin sektöre ormanları yok etmeye ve doğal kaynaklarımızı tüketmeye devam etmesi ve aşırı antibiyotik kullanımıyla çok büyük bir halk sağlığı tehlikesi yaratması için sağladığımız teşviklerle doğrudan ilişkili olduğunu idrak etmemizin zamanı gelmiştir. Bu rapor bu şirketlerin iklim değişikliğindeki kilit rollerini ortaya koymaktadır" ifadelerine yer verdi.

Eski Birleşmiş Milletler Gıda Hakkı Özel raportörü (2008-2014), Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Uluslararası Uzmanlar Paneli (IPES-FOOD) Eşbaşkanı Olivier De Schutter, "Endüstriyel hayvancılık ve süt sektörleri iklim değişikliğinin başlıca müsebbipleridir ama yarattıkları etki hakkında bilgi toplamadıkları ya da sahip oldukları bilgiye dayanarak güvenilir uygulamalarda bulunmadıkları için genellikle detaylı incelenmemiştir. Bu rapor, hükümetleri bu sektörlerin daha da fazla büyümesini durdurmak için cesaretlendirecektir" dedi.

Rapor çiftçilerin insanlara, hayvanlara ve gezegene saygılı bir biçimde üretilen, makul miktarda yüksek kaliteli et ve süt ürünleri tedarik edebileceği bir gıda sistemi çağrısında bulunuyor.

 

Öne Çıkanlar